bugün
- hayatı seviyorum eylemleri20
- homofobik yazarlar birliği9
- yazarların en sevdiği cem karaca şarkıları9
- gecenin şarkısı12
- anın görüntüsü14
- utopyalarkralicesi8
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek11
- true ile utopyalarkralicesi11
- larisalisa öldü mü12
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf12
- sözlük yazarlarının taytları8
- true'nun ölmesi8
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi23
- profilinizden karakter analiz ediyorum toplanın16
- sözlükte birbirine yakıştırdığınız yazarlar11
- sözlükteki ruh hastaları24
- true neden evlenemiyor10
- yazarların çektiği çiçek fotoğrafları13
- mantı8
- nervio abla36
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi12
- en son ne yediniz13
- 1 milyon dolar'a ismet'in tırnaklarını yer misiniz8
- seküler yaşamın faşist bakış açısı15
- larisalisa17
- sabah ereksiyonu olamıyorum11
- yaşı geldiği halde evlenmeyen insan11
- kız kardeşini date'e hazırlayan abi22
- wolverine gibi tırnakları olan kız8
- rusya nükleer güç kullanılır mı sorusu23
- gece dışarıdan gelen hav hav hav sesleri11
- an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı34
- chatgpt ile yazarların görselleri14
- güzel erkek isimleri11
- etek giyersen tecavüzü hakedersin10
- erkeklerin erkeklere taktığı kırıcı lakaplar13
- ellerim bos gonlum hos11
- kürdüm 5000 yıllık tarihim var var mı diyeceğin19
- amerika'nın icat ettiği bir şey söyleyin13
- geceye bir şarkı bırak8
- insan olmaya ceyrek kala23
- doktorların hastalara sevgi göstermemesi8
- true'nin iki kadın arasında kalması16
- 200 tl lik banknot16
- hobileriniz10
- yüz yıkama jeli kullanan erkek21
- ak parti'nin gideceğini sanan enayi15
- namaz16
- 20 cm in üzerinde tam 4 saat zıplamak16
- escortların tehlikeli olması17
entry'ler (483)
Hala böceklerin yaratıldığı iddia edilen başlık. Böcek türlerinin yüzde doksanından fazlası Yok olmuş şimdiye kadar. Herhalde Allah sıkıldıkça böcekleri yok da ediyor. Niyetim bir zıtlık oluşturmak değil ancak bu konuda Evrim ve evrimin mekanizmalarını incelemek daha isabetli olacak.
10 yaşında öğüt mü dinlenir lan takıl kafana göre.
Bi 10 dakika izleyebildim sadece. Bayat espriler, uyduruk muhabbetler, lüzumsuz bir mesaj verme çabası ve sığ bi senaryo. Açtığımdan bu yana birileri yemek yiyor. Dayanılmaz bir dizi. Dünya tarihine geçecek kötülükte ilerliyor o derece.
Suçu gerçekleri söylemek ve olacakları önceden görmek olan gazeteci. Analizlerini veya üslubunu beğenmeyebilirsiniz. Ancak benim nazarımda son derece birikimli ve değerli, gerçek bir gazetecidir. Özellikle Suriye konusunda yaptığı tespitler son derece isabetlidir ve yorumlarını da bunlar üzerine inşa eder.
Cemaatin iç yüzünü erkenden görmüş ve hükümet ile girdiği ittifakı 9 yıl önce söylemeye başlamıştır. Yıllarca fetoya yalakalık yapan, onun yükselmesi için elinden geleni yapan, istihbaratta, emniyette, askerde kadrolaşmasında hiçbir sıkıntı görmeyen hatta bunun için elinden geleni yapan, ne istedilerse veren, sınav sorularının çalınmasını bile görmezden gelen hak yiyici bir zihniyetin onlarca üyesi bugün doğru düzgün ifadeye bile çağrılmazken, fetonun en yakın yol arkadaşlarından olan ve işlediği suçların neredeyse her birinde yardakçılık yapmış herif tanık olarak bize yutturulurken, feto yu senelerce yalamaktan dilinde tüy kalmamış insanlar darbe komisyonu başkanı yapılırken kadri gürsel gibi bir insanın iddianame yazılmasını beklemek için 9 ay içeride kalması ve hakkında yazılan onlarca garabete, neden yayın politikası değişti gibi sadece otoriter rejimlerde sorulabilecek sorulara karşı bile hukuk içinde savunma vererek bütün saçma iddiaları tek tek çürütmesine rağmen hapiste yatıyor olması çok acıdır. Bunu hiçbir vicdan, hiçbir adalet duygusu kabul edemez.
Ancak içinde bulunduğumuz dönemde ne hukuk ne adalet ne de vicdan kriterleri işlemediği için onun gibi dürüst ve onurlu aydınlar hapislere atılıyor ve çocuğuyla bile sarılması engelleniyor. O çocuk bugünü hiç unutmayacak ve büyüdükçe, bazı şeylerin farkına vardıkça babasıyla daha da fazla gurur duyacak. Gazetecilik kisvesi altında aldığı avantaya bakan, sadece çıkarları için ve savunduğu biricik hükümeti zarar görmesin diye onlarca haberi görmezden gelen muktedir yağcılarının ekranlarda ahkam kestiği bir ortamda kadri gürsel gibi gazeteciliğin yüz akı isimlerinin hapiste yatması insanı çıldırtmaya yeter de artar bile. Umuyorum ki en kısa zamanda ailesine ve okurlarına kavuşur.
edit: imla.
Cemaatin iç yüzünü erkenden görmüş ve hükümet ile girdiği ittifakı 9 yıl önce söylemeye başlamıştır. Yıllarca fetoya yalakalık yapan, onun yükselmesi için elinden geleni yapan, istihbaratta, emniyette, askerde kadrolaşmasında hiçbir sıkıntı görmeyen hatta bunun için elinden geleni yapan, ne istedilerse veren, sınav sorularının çalınmasını bile görmezden gelen hak yiyici bir zihniyetin onlarca üyesi bugün doğru düzgün ifadeye bile çağrılmazken, fetonun en yakın yol arkadaşlarından olan ve işlediği suçların neredeyse her birinde yardakçılık yapmış herif tanık olarak bize yutturulurken, feto yu senelerce yalamaktan dilinde tüy kalmamış insanlar darbe komisyonu başkanı yapılırken kadri gürsel gibi bir insanın iddianame yazılmasını beklemek için 9 ay içeride kalması ve hakkında yazılan onlarca garabete, neden yayın politikası değişti gibi sadece otoriter rejimlerde sorulabilecek sorulara karşı bile hukuk içinde savunma vererek bütün saçma iddiaları tek tek çürütmesine rağmen hapiste yatıyor olması çok acıdır. Bunu hiçbir vicdan, hiçbir adalet duygusu kabul edemez.
Ancak içinde bulunduğumuz dönemde ne hukuk ne adalet ne de vicdan kriterleri işlemediği için onun gibi dürüst ve onurlu aydınlar hapislere atılıyor ve çocuğuyla bile sarılması engelleniyor. O çocuk bugünü hiç unutmayacak ve büyüdükçe, bazı şeylerin farkına vardıkça babasıyla daha da fazla gurur duyacak. Gazetecilik kisvesi altında aldığı avantaya bakan, sadece çıkarları için ve savunduğu biricik hükümeti zarar görmesin diye onlarca haberi görmezden gelen muktedir yağcılarının ekranlarda ahkam kestiği bir ortamda kadri gürsel gibi gazeteciliğin yüz akı isimlerinin hapiste yatması insanı çıldırtmaya yeter de artar bile. Umuyorum ki en kısa zamanda ailesine ve okurlarına kavuşur.
edit: imla.
Mal turnusolu haline gelmiş platform. Cidden kaliteli fotoğraflar paylaşan insanlar var onları ayırıyorum. Kaliteliden kastım çekim açısı filan değil yanlış anlaşılmasın. Yani insanların her yerde bulamayacağı ya da onlar için farklı anlamları olan fotoğraflar paylaşanları birazdan sayacağım kategorinin dışında tutuyorum. Arkadaşlarınla tatile çıkmışsındır, ailenle bir yerde yemeğe gitmişsindir ya da doğa fotoğrafı, ziyaret ettiğin yerlerde çektirdiğin fotoğraflar bunların hepsine eyvallah.
Gel gelelim, günlük hayatında ne yaptığını göstermek için çektirilen fotoğraflar veya alakasız yerde çekilen selfieler paylaşanları çok komik duruma düşürüyor bence. insanların sadece beğenilmek için hiçbir anlam ifade etmeyen fotoğraflar yüklemesi, anlık dürtüyle gelen fotoğraf çekme isteğinin alışkanlık haline gelmesi ve doğal halinde hiç olmayacağı pozlar vermesi cidden son derece komik. Koltukta veya parkta oturan; müzik dinleyen, kitap okuyan bir insanın bir anda selfie çekmesi ve bunu paylaşması bana çok saçma ve anlamsız geliyor.
Şimdi sanane madem bu kadar anlamsız niye bir şeyler söylüyorsun diyenler olacaktır elbette. Kimse fotoğrafını bana beğendirmek ya da benimle aynı şekilde düşünmek zorunda değil. Yaptığınız şeylerin fotoğrafını çekip arkadaşlarınızla paylaşmak istiyor ve beğeni almak hoşunuza gidiyor da olabilir. Ben sadece bunları eleştiriyorum. Yani belki olumlu eleştiri almak yerine başka bir açıdan olaya yaklaşmak isteyen varsa bu da bir görüş olarak burada dursun.
Gel gelelim, günlük hayatında ne yaptığını göstermek için çektirilen fotoğraflar veya alakasız yerde çekilen selfieler paylaşanları çok komik duruma düşürüyor bence. insanların sadece beğenilmek için hiçbir anlam ifade etmeyen fotoğraflar yüklemesi, anlık dürtüyle gelen fotoğraf çekme isteğinin alışkanlık haline gelmesi ve doğal halinde hiç olmayacağı pozlar vermesi cidden son derece komik. Koltukta veya parkta oturan; müzik dinleyen, kitap okuyan bir insanın bir anda selfie çekmesi ve bunu paylaşması bana çok saçma ve anlamsız geliyor.
Şimdi sanane madem bu kadar anlamsız niye bir şeyler söylüyorsun diyenler olacaktır elbette. Kimse fotoğrafını bana beğendirmek ya da benimle aynı şekilde düşünmek zorunda değil. Yaptığınız şeylerin fotoğrafını çekip arkadaşlarınızla paylaşmak istiyor ve beğeni almak hoşunuza gidiyor da olabilir. Ben sadece bunları eleştiriyorum. Yani belki olumlu eleştiri almak yerine başka bir açıdan olaya yaklaşmak isteyen varsa bu da bir görüş olarak burada dursun.
Türkiye'nin en kaliteli eğitim veren kurumlarından biridir. Ayrıca çok güzel bir kampüsü vardır. Ankara içinde kurtarılmış bölgelerden birisidir.
Bu arada tanımdan sonra esas meseleye dönersek, uluslararası ilişkiler mezunu olan veya burada, bu bölümde yüksek lisans yapmış veya yapmakta olan arkadaşlar bana ulaşabilirlerse çok makbule geçecek.
Bu arada tanımdan sonra esas meseleye dönersek, uluslararası ilişkiler mezunu olan veya burada, bu bölümde yüksek lisans yapmış veya yapmakta olan arkadaşlar bana ulaşabilirlerse çok makbule geçecek.
Jack Nicholson, kevin spacey, Şener şen, Haluk bilginer.
eğer erken uyanma gibi bir derdiniz varsa can sıkıcı, yoksa çok tatlıdır.
Evrim bir gerçekliktir daha ötesi değil. Evrim teorisine inanmayan insanın konu hakkında yanlış bilgilendirilmiş olması veya konuya önyargılı yaklaşıyor olması dışında başka bir gerekçe olabileceğini düşünmüyorum. Zira insanların ortaya çıkışı, yayılışı ve egemen konuma gelmesiyle ilgili süreci gayet bilimsel şekilde açıklamaktadır.
Evrim ve din çatışmasının kasıtlı olarak körüklendiği günlerde avam bir evrimciliğin ve evrim karşıtlığının yükselmesi normal buna lafım yok. Ancak özellikle dini tabandan gelen insanlar evrime daha mesafeli oluyorlar. Onlara tavsiyem doğru kaynaklardan araştırsınlar. Geri kalan herkese tavsiyem de bu. Evrim teorisini anlamak insanı da daha iyi anlamaktır ve bu konuyla ilgili okumalar yapmak kesinlikle vizyonunuzu genişletecektir.
Evrim ve din çatışmasının kasıtlı olarak körüklendiği günlerde avam bir evrimciliğin ve evrim karşıtlığının yükselmesi normal buna lafım yok. Ancak özellikle dini tabandan gelen insanlar evrime daha mesafeli oluyorlar. Onlara tavsiyem doğru kaynaklardan araştırsınlar. Geri kalan herkese tavsiyem de bu. Evrim teorisini anlamak insanı da daha iyi anlamaktır ve bu konuyla ilgili okumalar yapmak kesinlikle vizyonunuzu genişletecektir.
bu tip dinî temelli kurslarda en sık karşılaşılan suçlar taciz, tecavüz vs oluyor hep. Ben bildim bileli bu böyle. Diyanet bu durumun farkında mı? Bununla ilgili sosyolojik, psikolojik hazırlıklar, araştırmalar, eğitimler yapılıyor mu? Olayların takipçisi olunuyor mu?
Bunlar çok önemli ancak kamuoyu hiçbir zaman doyurucu şekilde bilgilendirilmediğinden bu sorular hep havada kalıyor ve bu bilgiler gelmediğinden de herkes bu soruların yanıtını olumsuz olarak yanıtlıyor kafalarında. Ne yazık ki güzel ahlaklı, terbiyeli, vicdanlı nesiller yetiştirmek yerine her şeyin şekilciliğine kaçılıyor ve toplum hayatına daha az katkı sunacak eylemlere yöneltiliyor insanlar. Ne hak arama bilinci var ne objektif bir ahlak anlayışı. Her geçen gün ahlak ve vicdanen çöküyoruz ve birçok kurumun yöneticileri bunları yeteri kadar önemsemiyor. Şeffaflık hak getire bu memlekette. Belki yaşadığımız onlarca sıkıntının en temel sebebi de budur.
Bunlar çok önemli ancak kamuoyu hiçbir zaman doyurucu şekilde bilgilendirilmediğinden bu sorular hep havada kalıyor ve bu bilgiler gelmediğinden de herkes bu soruların yanıtını olumsuz olarak yanıtlıyor kafalarında. Ne yazık ki güzel ahlaklı, terbiyeli, vicdanlı nesiller yetiştirmek yerine her şeyin şekilciliğine kaçılıyor ve toplum hayatına daha az katkı sunacak eylemlere yöneltiliyor insanlar. Ne hak arama bilinci var ne objektif bir ahlak anlayışı. Her geçen gün ahlak ve vicdanen çöküyoruz ve birçok kurumun yöneticileri bunları yeteri kadar önemsemiyor. Şeffaflık hak getire bu memlekette. Belki yaşadığımız onlarca sıkıntının en temel sebebi de budur.
Şimdi efendim bu entry bolca tespit, tavsiye ve yorum içerecektir baştan söylemesi. Malum tercih dönemindeyiz. Bu fakülteyi tercih etmeyi düşünenler faydalansın diye yazmaktayım. Genelde fakülte, özelde uluslararası ilişkiler analizleri yapacağım, açılın.
Öncelikle Gazi Üniversitesi bir şehir üniversitesidir bildiğiniz gibi yani kampüs üniversitesi değil. Dolayısıyla kampüs hayatı yok denecek kadar azdır. Genellikle okul çıkışlarında ya da ders aralarında eğer paranız varsa bahçeliye, yoksa kızılay taraflarında vakit geçirirsiniz muhtemelen benden söylemesi.
Kampüs ortamı tabi ki edindiğiniz arkadaşlar ve sahip olduğunuz çevre ile alakalı olsa da biraz samimi, çokça sıkıcıdır. Sınıfınızda çok sayıda boş, sıkıcı ve vizyonu dar insan bulunacaktır şimdiden söylemesi. Yani çok geniş bir arkadaş ekibi edinmeniz zor olsa da illa ki kafa dengi birilerini bulursunuz. Herkesin merak ettiği soruya gelirsek de; çok sefer bahçesinde bulundum, arkadaşlarımla vakit geçirdim, kızlarla birlikte oturduk yürüdük, top sakallı, küpeli arkadaşlarım oldu ve bir kez bile hiç kimse gelip de birinin kıyafetine, tipine laf filan etmedi. Zaman zaman bu tip şikayetleri ben de duydum özellikle merkez kampüste. Ancak yaşadığım olayları yazmam daha doğru olur ve dediğim gibi dört yıl içinde bu fakültede hiçbir şekilde ülkücü sıkıştırmasına veya tehdidine denk gelmedim, şahit de olmadım.
Yukarıdaki satırlar fakülteyi merak edenler içindi. Biraz da uluslararası ilişkiler alanına yönelik yazacağım. Öncelikle bölüm dersleri çok keyiflidir eğer dış politika ve siyasete ilginiz varsa. Hem genel kültür hem de vizyon açısından sizi geliştirir. Olayları komplo veya lobilerle değil de strateji ve teorilerle açıklamaya başlarsınız. Lakin bu bölüm elbette sizi bir mesleğe hazırlamaz ve iş alanları da sınırlıdır. Buradan çıkıp da vasat bir memur veya bankacı da olabilirsiniz, işsiz de kalabilirsiniz. Ancak düşünce veya danışmanlık şirketlerinde çalışma, fakültede kalma veya yurt dışına gitme gibi imkanları da sunar size.
Gazi özelinde konuşursak akademik açıdan çok kaliteli bir kadroya sahiptir. Melih Aktaş, Bilal Karabulut, Soyalp Tamçelik, Cemalettin Taşkıran ilk aklıma gelen isimler. Hepsi de kendi alanında uzmandırlar ve dersleri de keyifli geçer. Ders aralarında da birçok hoca size yardım etmek için hevesli olsa da çok fazla ödev ve proje vermezler ki bu da fakültenin en büyük eksiğidir. Hocalar öğrencileri okumaya ve araştırmaya teşvik eder ancak makale yazdırma, sunum hazırlama vs gibi bence oldukça önemli faaliyetlerden uzaktırlar. O yüzden sizin kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Özellikle ingilizce konusunda. ingilizce eğitimi sıfıra yakın ve mezun olduğunuz bölümlerde Bilkent, ODTÜ ile yarışacağınızı unutmayın. Belki akademik açıdan onlara kafa tutabilirsiniz ama dil konusunda size büyük iş düşüyor benden söylemesi. Onun dışında çok sayıda hukuk dersi alırsınız. Bu da fakültenin biraz KPSS kafasında çalıştığını gösteriyor. Sizi kurum sınavlarına iyi hazırlar ancak uai mezunu olup da memuriyet sınavını kazanmak zaten çok zor. Bu bölüm ile ilgili seminer, konferans, yurt dışı bağlantılarının nicelik ve nitelik açısından artması lazım ancak ne yazık ki bu fakültede bu tip olaylar çok eksik.
Yazımı noktalarken genel bir derleme yapmak istiyorum. Eğer uluslararası ilişkiler bölümünü açıkta kalmamak için yazacaksanız hiçbir anlamı yok. Eğer bir mesleğe yönelmek istiyorsanız ve bir diplomam olsun yeterli kafasında iseniz yine hiçbir anlamı yok. KPSS'ye hazırlanmak için diyorsanız Gazi iiBF size yeterli eğitimi verir ancak sosyalleşme açısından son derece cılız bir fakülte. Devam zorunluluğu da birçok derste olmadığı için sınıflar birçok derste boş olur ve sadece vize ve finalde gidip gelen öğrenciler görürsünüz. Bazen hocalar derse gelmez veya derslerin saati sık sık değişir. Ancak bir üniversiteden öncelikle beklentiniz kaliteli eğitim ise bunu bu fakültede bulacağınızdan hiçbir şüpheniz olmasın. Dediğim gibi kendi hedeflerinizi de belirtin girmeden. Akademi mi istiyorsunuz özel sektör mü bunların hepsini gözden geçirin.
Benden bu kadar gençler. Başka soruları olan varsa ayrıca detaylı bilgi de verebilirim.
Öncelikle Gazi Üniversitesi bir şehir üniversitesidir bildiğiniz gibi yani kampüs üniversitesi değil. Dolayısıyla kampüs hayatı yok denecek kadar azdır. Genellikle okul çıkışlarında ya da ders aralarında eğer paranız varsa bahçeliye, yoksa kızılay taraflarında vakit geçirirsiniz muhtemelen benden söylemesi.
Kampüs ortamı tabi ki edindiğiniz arkadaşlar ve sahip olduğunuz çevre ile alakalı olsa da biraz samimi, çokça sıkıcıdır. Sınıfınızda çok sayıda boş, sıkıcı ve vizyonu dar insan bulunacaktır şimdiden söylemesi. Yani çok geniş bir arkadaş ekibi edinmeniz zor olsa da illa ki kafa dengi birilerini bulursunuz. Herkesin merak ettiği soruya gelirsek de; çok sefer bahçesinde bulundum, arkadaşlarımla vakit geçirdim, kızlarla birlikte oturduk yürüdük, top sakallı, küpeli arkadaşlarım oldu ve bir kez bile hiç kimse gelip de birinin kıyafetine, tipine laf filan etmedi. Zaman zaman bu tip şikayetleri ben de duydum özellikle merkez kampüste. Ancak yaşadığım olayları yazmam daha doğru olur ve dediğim gibi dört yıl içinde bu fakültede hiçbir şekilde ülkücü sıkıştırmasına veya tehdidine denk gelmedim, şahit de olmadım.
Yukarıdaki satırlar fakülteyi merak edenler içindi. Biraz da uluslararası ilişkiler alanına yönelik yazacağım. Öncelikle bölüm dersleri çok keyiflidir eğer dış politika ve siyasete ilginiz varsa. Hem genel kültür hem de vizyon açısından sizi geliştirir. Olayları komplo veya lobilerle değil de strateji ve teorilerle açıklamaya başlarsınız. Lakin bu bölüm elbette sizi bir mesleğe hazırlamaz ve iş alanları da sınırlıdır. Buradan çıkıp da vasat bir memur veya bankacı da olabilirsiniz, işsiz de kalabilirsiniz. Ancak düşünce veya danışmanlık şirketlerinde çalışma, fakültede kalma veya yurt dışına gitme gibi imkanları da sunar size.
Gazi özelinde konuşursak akademik açıdan çok kaliteli bir kadroya sahiptir. Melih Aktaş, Bilal Karabulut, Soyalp Tamçelik, Cemalettin Taşkıran ilk aklıma gelen isimler. Hepsi de kendi alanında uzmandırlar ve dersleri de keyifli geçer. Ders aralarında da birçok hoca size yardım etmek için hevesli olsa da çok fazla ödev ve proje vermezler ki bu da fakültenin en büyük eksiğidir. Hocalar öğrencileri okumaya ve araştırmaya teşvik eder ancak makale yazdırma, sunum hazırlama vs gibi bence oldukça önemli faaliyetlerden uzaktırlar. O yüzden sizin kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Özellikle ingilizce konusunda. ingilizce eğitimi sıfıra yakın ve mezun olduğunuz bölümlerde Bilkent, ODTÜ ile yarışacağınızı unutmayın. Belki akademik açıdan onlara kafa tutabilirsiniz ama dil konusunda size büyük iş düşüyor benden söylemesi. Onun dışında çok sayıda hukuk dersi alırsınız. Bu da fakültenin biraz KPSS kafasında çalıştığını gösteriyor. Sizi kurum sınavlarına iyi hazırlar ancak uai mezunu olup da memuriyet sınavını kazanmak zaten çok zor. Bu bölüm ile ilgili seminer, konferans, yurt dışı bağlantılarının nicelik ve nitelik açısından artması lazım ancak ne yazık ki bu fakültede bu tip olaylar çok eksik.
Yazımı noktalarken genel bir derleme yapmak istiyorum. Eğer uluslararası ilişkiler bölümünü açıkta kalmamak için yazacaksanız hiçbir anlamı yok. Eğer bir mesleğe yönelmek istiyorsanız ve bir diplomam olsun yeterli kafasında iseniz yine hiçbir anlamı yok. KPSS'ye hazırlanmak için diyorsanız Gazi iiBF size yeterli eğitimi verir ancak sosyalleşme açısından son derece cılız bir fakülte. Devam zorunluluğu da birçok derste olmadığı için sınıflar birçok derste boş olur ve sadece vize ve finalde gidip gelen öğrenciler görürsünüz. Bazen hocalar derse gelmez veya derslerin saati sık sık değişir. Ancak bir üniversiteden öncelikle beklentiniz kaliteli eğitim ise bunu bu fakültede bulacağınızdan hiçbir şüpheniz olmasın. Dediğim gibi kendi hedeflerinizi de belirtin girmeden. Akademi mi istiyorsunuz özel sektör mü bunların hepsini gözden geçirin.
Benden bu kadar gençler. Başka soruları olan varsa ayrıca detaylı bilgi de verebilirim.
Hakan Gündoğar'ın haberine göre Beşiktaş ile bir yıllık kiralık olarak anlaşmış stoper.
http://www.aksam.com.tr/s...-ile-anlasti/haber-643725
Ancak A spor'un daha önce Ben Arfa ve Doumbia'yı da Fener'e gönderdiğini hatırlarsak temkinli olmakta fayda var. Zira kendisi şu an uçakta Manchester City takımı ile birlikte ABD yolundadır.
http://www.mcfcwatch.com/...t-sane-and-toure-missing/
http://www.aksam.com.tr/s...-ile-anlasti/haber-643725
Ancak A spor'un daha önce Ben Arfa ve Doumbia'yı da Fener'e gönderdiğini hatırlarsak temkinli olmakta fayda var. Zira kendisi şu an uçakta Manchester City takımı ile birlikte ABD yolundadır.
http://www.mcfcwatch.com/...t-sane-and-toure-missing/
Tercih etmeyi düşünenlere, özellikle uluslararası ilişkiler bölümü hakkında yardımcı olabileceğim üniversite.
feci halde haksızlığa uğradığını düşündüğüm kişi. Tamam sandıkta her partinin görevlileri var. Tamam herkes oyuna sahip çıksın ama bu işte bir yamukluk var. DÜn cnn de sandıkların %94'ü açıldığı zaman oy farkını 2.500'e, yüzdeyi de 0.1'e kadar inmişti. Bunun sebebi de Çankaya'daki oyların sayılmaya başlanmasıydı. Bu arada da spiker çankaya'dan gelcek daha 200 bin oy var dedi. Yenimahalle'de de 100 bin. Yani oylar bu şekilde aktığı anda Yavaş'ın kaydadeğer bir farkla en azından bir süre de olsa öne geçmesi gerekirdi. Ancak öyle olmadı. Sistem 1 saat boyunca sabit kaldı. Sonra Keçiören'de yeniden sayımlar yapılmaya başlandı. Çankaya'ya Yenimahalle'ye ne olduysa adam o ilçelerde ne kadar sandık açıldığından hiç bahsetmemeye başladı bir anda. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi davrandı ve oylar bir anda Gökçek lehine artmaya başladı. Pek zeki olmaya gerek yok. Azıcık orta zekalı biri bu işte bir bit yeniği olduğunun farkındadır.
pink floyd - comfortably numb
led zeppelin - stairway to heaven
nirvana - smells like teen spirit
judas priest - beyond the realms of death
iron maiden - hallowed be thy name.
led zeppelin - stairway to heaven
nirvana - smells like teen spirit
judas priest - beyond the realms of death
iron maiden - hallowed be thy name.
türkiye geneli:
akp: %40
chp: %30
mhp: %18
istanbul:
akp: &40
chp: %42
ankara:
chp: %45
akp: %42
biraz tahmin, biraz anket sonuçları biraz da içimden geçenler ile yaptığım öngörülerdir.
akp: %40
chp: %30
mhp: %18
istanbul:
akp: &40
chp: %42
ankara:
chp: %45
akp: %42
biraz tahmin, biraz anket sonuçları biraz da içimden geçenler ile yaptığım öngörülerdir.
bara giden her kızın alkol ya da seks müptelası olduğunu zanneden kişinin zırvasıdır. Ne var yani kız birkaç arkadaşıyla birlikte bara gidip birkaç saat oturup alkol alıyorsa? Bunun anne olmakla, namuslu ya da ahlaklı olmakla ne alakası var? Malesef Türkiye'de hala bu zihniyete sahip olan insanların mevcut olduğunu -hem de fazlasyıla- görmek çok büyük bir felaket.
eski futbolcuların %90 ı gibi çok boktan yorumlar yapan ukalanın teki.
- Maçtan önce hangi akla hizmet ''gerçek taraftarlığı göstereceğiz. Bugün olimpiyata gelin anlayacaksınız.'' Diye tweet attınız? Ne kastettiniz?
- Gezi parkı eylemlerinin hemen sonrasında kimler tarafından peydahlandınız? 11 yıllık akp iktidarı döneminde taraftar grubu oluşturmak yeni mi aklnıza geldi?
- Neden alt tribünü seçtiniz? sağdan, soldan, turnikelerin altından geçenlerin birçoğu neden o tribüne yöneldi?
- NEden tribünde kavga çıkarttınız ve maç bitmeden sahaya girme hazırlığı yaptınız?
- Nasıl oluyor da yeni kurulmanıza rağmen 5.000 bilet dağıtıp 100 e yakın otobüs kaldırabiliyorsunuz?
- Gezi parkı eylemlerinin hemen sonrasında kimler tarafından peydahlandınız? 11 yıllık akp iktidarı döneminde taraftar grubu oluşturmak yeni mi aklnıza geldi?
- Neden alt tribünü seçtiniz? sağdan, soldan, turnikelerin altından geçenlerin birçoğu neden o tribüne yöneldi?
- NEden tribünde kavga çıkarttınız ve maç bitmeden sahaya girme hazırlığı yaptınız?
- Nasıl oluyor da yeni kurulmanıza rağmen 5.000 bilet dağıtıp 100 e yakın otobüs kaldırabiliyorsunuz?