bugün
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle48
- güzel karı görünce verilinen tepkiler15
- gömlek ütülemek21
- hastası olunan sözler10
- geceye bir şarkı bırak15
- smokin joe9
- eski sevgiliyi özlemek28
- anın görüntüsü24
- bir erkeğe yemek yapmak16
- yol fotoğrafları9
- pornocu orospuların yarra yerken gözünü bereltmesi15
- kuşu ötmeyen yazarlar14
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı14
- kar yağması22
- aleyna tilki'nin verdiği göğüs frikiği13
- larisalisa öldü mü22
- yazarların akademik uzmanlık alanları9
- uludağ'ın kaderi28
- jaguar'ın yeni logosu13
- en etkili içki hangisi21
- 23 kasım 2024 bodrumspor galatasaray maçı19
- depresyona girme nedenleri8
- 23 kasım 2024 kayserispor fenerbahçe maçı32
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi31
- larisalisa21
- unutulmayan film replikleri17
- yavuz sultan selim45
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız17
- doritoslu çiğ köfte13
- 23 kasım 2024 bodrumspor'un verilmeyen penaltısı11
- gecenin şarkısı11
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi11
- babasız kızı hamile bırakıp kaçmak10
- levhi mahfuza erişmek mümkün müdür9
- yazarlara gelen son mesaj9
- nervio abla23
- her türk kadınına 100 türk erkeğinin yürümesi16
- acildeyken sözlüğe girmek10
- gozlerinmeyhanesi v622
- hayatında aksiyon arayan yazarlara öneriler9
- rakının berbat bir içki olması38
- utopyalarkralicesi22
- çocukluk travmaları18
- true'nun ölmesi14
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf15
- etek giyersen tecavüzü hakedersin13
- mutluluğun formulü8
- güzel erkek isimleri8
- homofobik yazarlar birliği10
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek21
entry'ler (1003)
antik çağ mö 4000li yıllarda başlayıp ms 500 yıllarında bittiği kabul edilen zaman dilimi. bu konular hakkında çok başarılı paylaşımlar yapan bir facebook grubu. grubun ismi antik çağ uygarlıkları, paylaşımları gercekten doyurucu ve enfes. özellikle uygarlıkların nasıl birbirlerini etkilediği konularını çok iyi analiz etmişler.
koltuğunu vermemek için Mhp'yi yerle yeksan eden Devlet Bahçeli gibi Kemal Kılıçdaroğlu'da her yenilğisinde oyları çaldılar, onu yaptılar gibi kaybettim ben demek yerine yaygara koparmakta ve asıl yapması gereken durum olan "istifasını" tartışma konusu yapmaktan uzaklaştırmaktadır. chp seçmenini keklemektedir. kesinlikle mızmızlanmayı bırakıp istifa etmesi gereklidir.
çevremde ki insanları anlama konusunda zorlanıyorum ve dahası duygularımda sanırım yaşım ilerledikçe bir körelme oluyor. uzun zamandır delice bir sevinç yaşamadım. çevremde olup bitenleri sanki national geographic tv de yayınlanan belgeselleri izler gibi izliyorum. sanırım şu anda olmamam gereken bir yerdeyim.
bu aralar devamlı rüyalarımda yediğim meyve. nedense her salkımında iki veya üç kiraz olur. tadı güzeldir, kırmızısı, pembesine göre daha lezzetli olmakla, beyazında hafif bir burukluk tadı da vardır. izmir kemalpaşa'da adım başu karşınıza çıkan kiraz bahçeleri ile insanı hayata bağlayan, tekrar yer miyim diyerek hayatı katlanır kılan meyve.
imovane diye bir ilacı vardır. alırsınız ama genede uyuyamayabilirsiniz. bu saatte entry girirken kendinizi bulursunuz.
çok derin konu. akp'nin bu konunun araştırılmasına hayır demesi ve muhalefetin elinin kolunun bağlanması anlaşılır gibi değil. her şey bir tarafa bu aşağılık durumdan dolayı hayatları, geleceği sıkıntıya giren çocuklara yazık.
ben burada olayın farklı bir yüzünü ifade etmek istiyorum. ensar vakfı akp'nin desteklediği bilal erdoğanın başkanı ile her zaman görüşürüz dediği, erdogan ailesine yakın kişilerce desteklenen bir vakıf. ve orada eğitim almak için giden çocuklarda gene akp'li seçmenin çocuğu. kısacası bu vakıf akp seçmenine hizmet için açılmış ve tecavüze uğrayan çocuklarda akp'li ailelerin çocukları.
benim asıl merakım akp'ye oy verip, akp'nin hizmetinde olan ensar vakfına çocuklarına emanet eden ve ne acıdır ki orada çocukları tecavüze uğrayan ailelerin şu anda ne düşündükleri.
ve beni daha da şaşırtan kendi seçmeninin çocuklarına tecavüz edilen bir partinin olayı örtbas etmesi, ve gene kendi seçmeninin bu durumu savunması.
kafamda ki bazı sorular da şunlar, vakıfta tecavüze uğrayan bu erkek çocukları hiç mi bağırmamış, kimse mi duymamış bunların çırpınışını, bu suç bir kişinin suçu mu? 9 yaşında bir çocuğun can acısıyla attığı çığlık iki sokak öteden duyulurken bu çocuklar nasıl bu kadar sessiz kalmış.
bu ayıptan kurtulmak için, ve üzerini basa basa söylüyorum çocukları tecavüze uğrayan akp li ailelerinin bak işte adalet yerini buldu demeleri için akp'lisi, chp'lisi, mhp'lisi ve hdp'lisi tek ses olmalıyız. bu kişi veya kişilerin suçu ise kişiler ceza almalı fakat vakfın suçu ise vakıf cezalandırılmalıdır.
ben burada olayın farklı bir yüzünü ifade etmek istiyorum. ensar vakfı akp'nin desteklediği bilal erdoğanın başkanı ile her zaman görüşürüz dediği, erdogan ailesine yakın kişilerce desteklenen bir vakıf. ve orada eğitim almak için giden çocuklarda gene akp'li seçmenin çocuğu. kısacası bu vakıf akp seçmenine hizmet için açılmış ve tecavüze uğrayan çocuklarda akp'li ailelerin çocukları.
benim asıl merakım akp'ye oy verip, akp'nin hizmetinde olan ensar vakfına çocuklarına emanet eden ve ne acıdır ki orada çocukları tecavüze uğrayan ailelerin şu anda ne düşündükleri.
ve beni daha da şaşırtan kendi seçmeninin çocuklarına tecavüz edilen bir partinin olayı örtbas etmesi, ve gene kendi seçmeninin bu durumu savunması.
kafamda ki bazı sorular da şunlar, vakıfta tecavüze uğrayan bu erkek çocukları hiç mi bağırmamış, kimse mi duymamış bunların çırpınışını, bu suç bir kişinin suçu mu? 9 yaşında bir çocuğun can acısıyla attığı çığlık iki sokak öteden duyulurken bu çocuklar nasıl bu kadar sessiz kalmış.
bu ayıptan kurtulmak için, ve üzerini basa basa söylüyorum çocukları tecavüze uğrayan akp li ailelerinin bak işte adalet yerini buldu demeleri için akp'lisi, chp'lisi, mhp'lisi ve hdp'lisi tek ses olmalıyız. bu kişi veya kişilerin suçu ise kişiler ceza almalı fakat vakfın suçu ise vakıf cezalandırılmalıdır.
içinde 180 mg feksofenadin hidroklorür bulunduran non-sedatif antihistaminiktir. bu ilk cümleden pek bir şey anlamayanlar için bildiğiniz alerji ilacı. sabah akşam aksırıyorsanız, burnunuz akıyorsa, kaşınıyorsanız, kurdeşen olduysanız akşam yatmadan önce alın bir tane efendim sabah bu dertlerin hepsinden kurtulun. alerji ilacı kullananlar bilirler, genelde alerji ilaçları kişiyi sersem yapar. akşam erken saatlerde alsanız dahi sabah erkenden uyanamazsınız. uyansanız da o uyku hali üzerinizden bir türlü gitmez. işte allegra bu konuda diğer alerji ilaçlarına fark atıyor ve uyku hali ve sersemlik yapmıyor. bu durumun bir getirisi de ilacı sabahları da alabilmenin verdiği rahatlık.
ilk olarak başlığın düzeltilmesi gerek çocuk suriyeli değildir, buradan suriyeli olduğu için oh oh yaşasın ddiyerek sevinen insanlık yolunda bir arpa boy almamış arkadaşlarıma yalamaları için kocaman bir avuç gösteriyorum. çocuk izmirin romanlarındandır. ve nihayetinde çocuktur. ufacık tefecik bir çocuktur işte, yaramazlık yapar, koşar, kırar, döker, iki azarlarsın 20 dakika yok olur, 30 dakika sonra her şey sil baştan devam eder. hepimizin ailesinde bulunan çocuklar gibi. kendi çocuğunun yaptığından rahatsızlık duymayıp başkasının çocuğunu yere çarpmak ise, şerefsizlikten başka bir şey değildir. aşağıda olayı daha ayrıntılı görebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=7hK2SfYHdrw&ebc=ANyPxKoSnxemECpHAxp4-1ssLMcWfVfwUvsKLIPtrpf6usRgCsuy5AuThiSDaKD7iExEbO3nFkWpW_OM_VyJvr7XA16JdD4RIQ
https://www.youtube.com/watch?v=7hK2SfYHdrw&ebc=ANyPxKoSnxemECpHAxp4-1ssLMcWfVfwUvsKLIPtrpf6usRgCsuy5AuThiSDaKD7iExEbO3nFkWpW_OM_VyJvr7XA16JdD4RIQ
türkçe altı binlik bir tarihe sahip eski bir dildir. türkçe'nin yetersiz olduğunu söylemek biraz dayanaksız olur, havada kalır. çünkü bir dilin içindeki kelime hazinesi o dilin coğrafyası ile ilgilidir. örneğin arapça'da kar kelimesinin çeşitliliği yokken, devenin yaşına cinsine ait bir çok kelime karşılığı mevcuttur. nedeni ise cografyalarında kar yağmaması ve devenin ise kullanılan bir hayvan olması. peki gözünüzün önüne türk cografyasını getirin. uzakdoğudan başlayıp, iç asya'ya, anadolu'dan balkanlara, ukrayna'dan tutunda , surıye'ye kadar konuşulan dilde ki kelime hazinesini hayal edin. iklimler farklı şehirler farklı, hatta kültürler farklı ve her çoğrafya kendi sözcüğünü eklediği kocaman bir sözcük hazinesi.
bunların yanında sondan eklemeli yapısı ile, tek sözcükte bir çok şeyi anlatma kolaylığı verir, uzun cümleleri kısaltarak kullanabilirsiniz. örnegin sobayı yak derseniz, kişi sobanın içinde bulunan odunu kömürü yakacağını anlar. bu anlatım için sobanın içinde bulunan odunu kömürü yak demenize gerek yok. dilbilgisine bakarsak, bir çok dilden farklı olarak geçmiş zamanı, bilinen geçmiş zaman ve öğrenilen geçmiş zaman olmak üzere ikiye ayrılır ki bu iki geçmiş zaman da gene kendi aralarında hikayesi şartı ve rivayeti olmak üzere kollara ayrılır. gene gelecek, geniş ve şimdiki zamanda hikayesi, rivayeti, şartı olarak kollara ayrılır. bunlara ek olarak birde dilek şart kipleri, istek kipleri, gereklilik kipleri mevcut olup hepsi gene kollara ayrılır. hatta bir çok dilde olmayan hangi gruba dahil edeceğimi bilemediğim, bir çok farklı anlatım şekilleri de vardır. tek kelimede kocaman bir cümleyi anlatabilmek gibi, değiştirebilemediklerimizdenmisiniz ? başka bir dilde bunu herhalde beş altı kelimeyle anlatabilirsiniz...
bu kadar bolluğun içinde sen hala türkçe yetersiz diyorsan, o türkçe'nin yetersizliğinden değil, senin türkçe'ye hakim olamadığından dolayıdır.
bunların yanında sondan eklemeli yapısı ile, tek sözcükte bir çok şeyi anlatma kolaylığı verir, uzun cümleleri kısaltarak kullanabilirsiniz. örnegin sobayı yak derseniz, kişi sobanın içinde bulunan odunu kömürü yakacağını anlar. bu anlatım için sobanın içinde bulunan odunu kömürü yak demenize gerek yok. dilbilgisine bakarsak, bir çok dilden farklı olarak geçmiş zamanı, bilinen geçmiş zaman ve öğrenilen geçmiş zaman olmak üzere ikiye ayrılır ki bu iki geçmiş zaman da gene kendi aralarında hikayesi şartı ve rivayeti olmak üzere kollara ayrılır. gene gelecek, geniş ve şimdiki zamanda hikayesi, rivayeti, şartı olarak kollara ayrılır. bunlara ek olarak birde dilek şart kipleri, istek kipleri, gereklilik kipleri mevcut olup hepsi gene kollara ayrılır. hatta bir çok dilde olmayan hangi gruba dahil edeceğimi bilemediğim, bir çok farklı anlatım şekilleri de vardır. tek kelimede kocaman bir cümleyi anlatabilmek gibi, değiştirebilemediklerimizdenmisiniz ? başka bir dilde bunu herhalde beş altı kelimeyle anlatabilirsiniz...
bu kadar bolluğun içinde sen hala türkçe yetersiz diyorsan, o türkçe'nin yetersizliğinden değil, senin türkçe'ye hakim olamadığından dolayıdır.
patavatsızlıkta tavan yapmış burçtur. başına ne gelirse o tutamadığın dilinden gelir.
saç dökülmesini durdurup 1700 tane yeni saç teli çıkardığını iddia eden serum.
üç aylık kullanımın sonunda saçlarda hacim olarak ve kök sayısı olarak artma olacağını söyledi eczacı bayan. bende saç dökülmesi pek yok aslında ama çok zayıftı saçlarım. iyi aydır kullanıyorum. harbiden saçlarımda değişme oldu işe yarıyor ama fiyatı biraz abartı her ay 210 lira bayılmak zorundasınız. saç çıkarttı mı sorusuna evet saçların hacimlerinde artma oldu yeni yeni çıkan saçları da görebiliyorum. fiyatı da biraz daha makul olaydı iyi bir ürün derdim.
üç aylık kullanımın sonunda saçlarda hacim olarak ve kök sayısı olarak artma olacağını söyledi eczacı bayan. bende saç dökülmesi pek yok aslında ama çok zayıftı saçlarım. iyi aydır kullanıyorum. harbiden saçlarımda değişme oldu işe yarıyor ama fiyatı biraz abartı her ay 210 lira bayılmak zorundasınız. saç çıkarttı mı sorusuna evet saçların hacimlerinde artma oldu yeni yeni çıkan saçları da görebiliyorum. fiyatı da biraz daha makul olaydı iyi bir ürün derdim.
mevlid kandili hz muhammet'in ay takvimine göre doğum günü olarak kabul edilen ve rebiülevvel ayının 12'inci gecesi olarak kutlanır. mevlid kelime anlamı olarak doğum demektir. fakat peygamberin doğum günü, peygamberin ölümünden 350 yıl sonra mısır'da kurulan şii asıllı fatimi devleti tarafından kutlanmaya başlanmıştır. aynı zamanda gene şii asıllı olan iran devletinde de mevlit kutlamaları yapılır fakat bunun tarihi ise rebiülevvel ayının 17si olarak kabul edilir. suudiarabistan'da ise mevlid kandilini kutlamak yasaktır cünkü ne peygamber yaşarken, ne de 4 halife döneminde böyel bir kutlama mevcut değildir.
peki asıl cevap verilmesi gereken soru şudur, Hz. Muhammed'in doğum tarihi ne zamandır? bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. hz muhammed'in doğum tarihi genel kabul gören günlere dayanır. bunlara ek olarak zaten arap coğrafyasında takvim düzenlemeleri sık sık yapıldığı için kişilerin doğum tarihlerinin hesaplanması imkansız bir hal almıştır (bkz: tevbe süresi 37 ayet) inananlar için toplanıp ibadet edilen bir gün olarak kabul edilse de, bazı islam alemleri için fatimi devletinin hristiyanlık etkisinde kalarak, isa peygamberin doğumu kabul edilen noel benzeri bir uygulamayı islam hayatına geçirmelerinden dolayı şiddetle karşı çıkılan, belli olmayan bir günü peygamber ile ilintilendirmenin islam dini açısından kabul edilemez olduğunda ısrar edilen tartışmalı doğum haftasıdır.
bunun yanında türiye'de gene peygamberin ölümünden bin beş yüz yıl sonra kutlu doğum haftası adı altında nisan ayının 20 sinde kutlanan bir haftalık süreç vardır. dikkat cekiçi olan nokta ise gene bu tarihlerde hristiyanlar isa'nın dirilişi kabul edilen paskalyayı, yahudilerde pesuh bayramını kutlar.
mevlid gecesinde yani peygamberin doğumu ile gerçekleşen bir takım mucizelerde mevcuttur. bunlardan en dikkat çekicileri mecusilerin bin yıldır yanan ateşlerinin birden sönmesi, kabede ki putların yıkılması, gökyüzünden salkım salkım yıldızların dökülmesi ve gece çok parlak bir yıldızın ortaya çıkması, doguyu ve batıyı aydınlatan bir nurun görülmesi.
peki asıl cevap verilmesi gereken soru şudur, Hz. Muhammed'in doğum tarihi ne zamandır? bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. hz muhammed'in doğum tarihi genel kabul gören günlere dayanır. bunlara ek olarak zaten arap coğrafyasında takvim düzenlemeleri sık sık yapıldığı için kişilerin doğum tarihlerinin hesaplanması imkansız bir hal almıştır (bkz: tevbe süresi 37 ayet) inananlar için toplanıp ibadet edilen bir gün olarak kabul edilse de, bazı islam alemleri için fatimi devletinin hristiyanlık etkisinde kalarak, isa peygamberin doğumu kabul edilen noel benzeri bir uygulamayı islam hayatına geçirmelerinden dolayı şiddetle karşı çıkılan, belli olmayan bir günü peygamber ile ilintilendirmenin islam dini açısından kabul edilemez olduğunda ısrar edilen tartışmalı doğum haftasıdır.
bunun yanında türiye'de gene peygamberin ölümünden bin beş yüz yıl sonra kutlu doğum haftası adı altında nisan ayının 20 sinde kutlanan bir haftalık süreç vardır. dikkat cekiçi olan nokta ise gene bu tarihlerde hristiyanlar isa'nın dirilişi kabul edilen paskalyayı, yahudilerde pesuh bayramını kutlar.
mevlid gecesinde yani peygamberin doğumu ile gerçekleşen bir takım mucizelerde mevcuttur. bunlardan en dikkat çekicileri mecusilerin bin yıldır yanan ateşlerinin birden sönmesi, kabede ki putların yıkılması, gökyüzünden salkım salkım yıldızların dökülmesi ve gece çok parlak bir yıldızın ortaya çıkması, doguyu ve batıyı aydınlatan bir nurun görülmesi.
kitap okumayı gösteriş olarak gören birisinin ithamı. devamlı kitap okuyan kişi okumaktan zevk alıyor demektir. içten gelen bir durumdur, okuma desende, yasaklasan da o bir şeyler bulur okur. okumanın hazzına varmıştır. nede olsa ilmin kapısını aralayan alime, cahüle deli dermiş.
hiperaktivite bir hastalık değil bir farklılıktır bu yüzden tedavisi mevcut değildir. zaten tedaviyede gerek yoktur. hiperaktivite için verilen iki ilaç vardır. concerta ve ritalin. fakat bunlar tedavi amaçlı değildir, yalnızca hiperaktif bireyin okul müfredatını uyum sağlaması içindir. bu ilaçların ne acıdır ki ağır yan etkileride mevcuttur.
ılık bir duş alın, üstüne sıcak süt için. daha kolay uyursunuz.
ne yapsanız uyuyamazsınız. uykusuzluk hali kısacası verimli uyku alamama hali eğer uzar ve uzar giderse, günlerce haftalarca uyumazsanız, gece görmeniz gereken düşleri, gündüz düşleri halinde görmeye başlarsınız. işte bu tedavi zamanı geldi geçiyor demektir. beynin kimyası alt üst olmuştur. hemen önce nöroloji daha sonra uyku bozuklukları laboratuvarının yolunu tutup bir eeg çektirmeniz gerekecektir.
türkiye'de adelet sisteminin tamamen çökmesidir. hükümet adına işlenen cinayetler cezaya tabii olmayınca, karşı taraf intikam alma güdüsüyle saldırmaktadır ki bir devletin başına gelecek en büyük bölünmedir - hükümet yanlısı ve karşıtı olarak.-. devletin toplumun tamamındaki söz sahipliği bitmek üzeredir. berkin elvan cinayetinde suçlular hala cezalandırılmamış hatta sırtları sıvazlanmıştır. böyle olunca durum içinden çıkılmaz bir hal almıştır. akp nin cinayetlere sessiz kalması ne kadar bu vahim durumun nedeni ise, aynı şekilde chp'nin de üstü kapalı cinayeti işleyene el sallaması suçtur. acilen türkiye'de tarafsız bır adalet reformu gerçekleştirilmesi gerek.
bilmem kaç yıllık sistemi 15 senedir tek başına iktadara gelerek değiştiremediyse, akp becereksiz bir partidir demek olur. cumhurbaşkanı bile tarafsız olması gerekirken, akpnin piyonunu oynadığı bir yapıda bozuk sistemden bahsetmek ve suçu başkasının üzerine kusmak inandırıcı değil, alay konusuna açık olur.
harf devrimi atatürk ile nihayete ermiştir. ilk olarak latin harflerine geçme isteği III selim zamnında (1789 lu yıllarda) ilk akla gelmiş dillendirilmiştir. artık osmanlı mimari ve teknoloji anlamında avrupa'nın gerisindedir ve ithal mimarlar, teknisyenler avrupadan gelmektedir. fakat ortada bir sorun vardır, gelen avrupalılar türkçeyi öğrenmelerine rağmen arap alfabesini sökemektedirler. bu yüzden padişahlara isteklerini latin harfleriyle ve türkçe olarak yazmaktadırlar. bu yazışmalar sayesinde türk mimarlar, avrupalıların tekniklerini kapmaktaydı. hal böyle olunca eğer harf devrimi gerçekleşirse, avrupada ki teknik ve felsefe metinlerinin türkçeye çevrilmesi daha kolay olacak, hem türkçe bilen avrupalıların arap alfabesini öğrenmek için çapa harcamasına gerek kalmayacaktı. fakat bu durum lafta kaldı.
meşrütiyetle birlikte ise tekrar harf devrimi ortaya atıldı. arap alfabesi avrupada ki ceviri metinler için yeterli olmuyor işi zora sokuyordu. bazıları ermeni alfabesi, bazıları ise orhun ve uygur alfabesinin öğrenilmesinin dah akolay olacağı yönünde fikir beyan ediyordu. fakat bu görüşlerin yerine arap alfabesinde reforma gidilme fikri ortaya cıktı. latin alfabesinde ki sözcükleri ayrı yazalım dendi. bu istek arap dünyası tarafından tepki ile karşılandı. hal budur ki artık dünyaya hakim olan latin harfleriydi, osmanlı paşalarının tamamı çocuklarına latin harfleriyle mektuplar yazıyor, neredeyse mektup yazışmalarının tamamı latin harfleriyle yapılıyordu. II.abdulhamit ise osmanlıda'ki cehaletin en büyük nedeninin arap harfleri ile türkçe seslerinin uygun olmaması düşüncesindeydi ve bunu sıklıkla dile getiriyordu. 1910 yılına gelindiğinde her ne kadar şeyhülislam makamı latin harflerine dair bir inkilaba karşı çıksa da artık gazetelerin yarısı arap harfleriyle basılıyor, diğer yarısı da latin harfleriyle basılıyordu. bunlara ek olarak osmanlı ordusu o dönemim en önemli haberleşme aracı olan telgraf sisteminde lafin harfleri kullanıyordu. latin harfleri çoktan osmanlı toplumuna girmişti. hatta osmanlının son döneminde arapca harflerin latın harflerine uyarlanması için enver paşa bir harf inkılabı yapmış fakat osmanlı yıkılınca bu uygulama havada kalmıştır.
zaten var olan, yaygınlaşan ve olması zorund aolan bir durumu 1 kasım 1928 tarihinde tbmm yasallaştırmış ve latin harflerine geçiş tamamlanmıştır.
meşrütiyetle birlikte ise tekrar harf devrimi ortaya atıldı. arap alfabesi avrupada ki ceviri metinler için yeterli olmuyor işi zora sokuyordu. bazıları ermeni alfabesi, bazıları ise orhun ve uygur alfabesinin öğrenilmesinin dah akolay olacağı yönünde fikir beyan ediyordu. fakat bu görüşlerin yerine arap alfabesinde reforma gidilme fikri ortaya cıktı. latin alfabesinde ki sözcükleri ayrı yazalım dendi. bu istek arap dünyası tarafından tepki ile karşılandı. hal budur ki artık dünyaya hakim olan latin harfleriydi, osmanlı paşalarının tamamı çocuklarına latin harfleriyle mektuplar yazıyor, neredeyse mektup yazışmalarının tamamı latin harfleriyle yapılıyordu. II.abdulhamit ise osmanlıda'ki cehaletin en büyük nedeninin arap harfleri ile türkçe seslerinin uygun olmaması düşüncesindeydi ve bunu sıklıkla dile getiriyordu. 1910 yılına gelindiğinde her ne kadar şeyhülislam makamı latin harflerine dair bir inkilaba karşı çıksa da artık gazetelerin yarısı arap harfleriyle basılıyor, diğer yarısı da latin harfleriyle basılıyordu. bunlara ek olarak osmanlı ordusu o dönemim en önemli haberleşme aracı olan telgraf sisteminde lafin harfleri kullanıyordu. latin harfleri çoktan osmanlı toplumuna girmişti. hatta osmanlının son döneminde arapca harflerin latın harflerine uyarlanması için enver paşa bir harf inkılabı yapmış fakat osmanlı yıkılınca bu uygulama havada kalmıştır.
zaten var olan, yaygınlaşan ve olması zorund aolan bir durumu 1 kasım 1928 tarihinde tbmm yasallaştırmış ve latin harflerine geçiş tamamlanmıştır.
türklerin standart bir tipi yoktur. avrupadan asyanın en doğusuna kadar uzanan türkleri herhangi bir ırk grubuna sokmakta imkansızdır. nedeni gayet basittir. türklerde ırksal bir gurur mevcut değildir. özenmli olan kişinin hangi ırktan olduğu değil karakteridir diye düşünen bir zihniyete yüzyıllardır sahiptirler. genel mahiyette osmanlı padişahları gayri müslümlerle evlendikleri için osmanlı hanedanlığında türklük kanı mevcut değil diye düşünülür ki, kabul edilir bir durum değildir. türkler'de en başta belirttiğim gibi türk olmak için bir ırka mensup olmak gerekmez. türklük şuuruna sahip olmak yeterlidir. fatih sultan mehmetin annesinin menşeyi tartışma konusudur. tek bilinen gayri müslim olmasıdır. bazıları fransız asıllı bir yahudi deseler de bu pek akla yatkın değildir çünkü o dönemde fransa ile osmanlının pek bir münasebeti yok. bu yüzden balkan halkalarından olması daha izah edilebilir. bir islam devletinin hakanın eşinin de müsllüman olması yakışık alır diye yapılan türbesine hüma(cennet kuşu) hatun yazıdırlmıştır ki, asıl ismi bu değildir. cariye bir kadının şehzadeyi yetiştirmesi kabul edilir bir durum olmadığı için çocuk küçük yaşta annesinin elinden alınmış bakımı II muratın sırp asıllı eşi mara hatuna verilmiştir. ne hikmettir ki mara hatunda islamiyeti kabul etmemiş ve eşi muratın ölümüyle sırbistanda bir manastıra kapanmak üzere sırpistana dönmüştür. sultan mehmet'in hristiyanlık konusunda bu denli bilgisi olmasının nedenlerinden biri de annelerinin hristiyan yönleridir.
konuyu dağıtmadan toparlamak gerekirse, türkler çok kadim ve geniş bir coğrafyaya sahip, nüfuslu bir millettir. böyle bir millette tip analizi yapmak ahmaklık olur.
konuyu dağıtmadan toparlamak gerekirse, türkler çok kadim ve geniş bir coğrafyaya sahip, nüfuslu bir millettir. böyle bir millette tip analizi yapmak ahmaklık olur.