bugün

entry'ler (10)

cami tuvaleti vs kilise tuvaleti

iki tuvaletinde bokları aynı denize dökülüyorsa , herhangi bir ayrımın olmadığı tuvaletlerdir.

zaman makinesi

2002'ye dönesim var. orada taso dostlarımla mahallenin bir kaldırım taşında taso oynamak en büyük arzum. Aynı zamanda ilkokul 5. sınıfa tekabül eden dönemimde dersten firar edip türkiyenin maçını izlediğim dünler hayalim. Ve ilk kez aşık olduğum gözleri mavi , saçları kumral , elma yanaklı o güzel kıza seni aslında seviyordum , ama utangaç pisliğin tekiydim diyebilmek. eğer zaman makinesi olursa bunları isterdim...

yazarların en son okudukları kitap

sadece şeyma . - (bkz: şeyma subaşı)

babasından dayak yiyen kızın satanist çıkması

kedi kesmiyorsa çay içilebilir bir kişi.

trumpın türk ekonomisini mahvetmeye hazırım demesi

ey amerika sen kimsin ya!
ey fransa sen kimsin ya!
ey almanya sen kimsin ya!
ey çekya sen kimsin ya!
ey hollanda sen kimsin ya!
ey ispanya sen kimsin ya!
ey mısır sen kimsin ya!
ey cibuti sen kimsin ya! (gerçekten sen kimsin ya!)

29 yaşın güzellikleri

hafiften sarkan göbeğin artık insanlar tarafından tuhaf karşılanmaması...

pkk

modern sömürü dünyasında devlet kültürü olan bir devleti savaş yapmadan yenebilmek için kurulmuş birer batının çükü.

antonio vivaldi

benim hayatımda fazlaca etkisi olmuş ve her bestelerindesindeki muhteşemliğin ve matematiğin köpeği olduğum sanatçıdır.

uzun parliament

zengin dayı sigarasıdır. genellikle gömlek ya da penyesinin ön cebinde taşırlar. dış görünüşlerinin sıradan bir halk tabakası olduğuna bakmayın. Ters çevirip sallasanız 3 daire parası çıkan dayılardır.

hüzün

hüzün sonbaharda yaprakların rüzgarın etkisiyle süzüle süzüle düşmesi gibidir. O yaprakların içinde aslında bir insanın hayal kırıklıkları yatar. Düşünülmüş ama hayata geçemeyen hayal kırıklıkları da bulunur bir parça. insanın kanını bir vampir gibi çeken ve teninin rengini mora çalan renge döndüren başarısızlıklarda vardır o yaprakların birince. Bir mermi gibi ansızın düşer yere. Çaresiz kalırsın ve bir sigara yakarsın... Hüzünlerin her biri için ayrı ayrı çakılıverirsin yere bir yaprak gibi. Ama kimsenin haberi olmaz o düşen yapraklardan. Ya da düşen şeyin yaprak olduğunu zannederler. Aldırmazsın ve bir sigara daha yakarsın...