bugün
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek48
- nervio11
- allah yerine hızır'dan yardım istemek8
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay8
- iğrenç bir his tarif et29
- icardi190510
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz16
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız8
- hemşire kızlar nasıl oluyor26
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi11
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam17
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (266)
başarının sporcunun başarısı değil de, başarısızlık durumunda sporcuyu hiçbir tarafına takmayan birtakım siyasilerin başarısı gibi halkın önüne sürülmesinden ileri gelir.
ailecek utanmamıza, sevincimizin kursağımızda kalmasına sebep olan, aslında tam da trt'den beklenen harekettir.
orada gurur kaynağımız iki genç kadın birincilik ve ikincilik alıyorlar, spikerin sorduğu ilk soru: "başbakan ne dedi?" telefonun ellerine tutuşturulmasına, rezil bi şekilde telefon kulağındayken çağırmasına değinmedim bile.
acınası haldeyiz.
orada gurur kaynağımız iki genç kadın birincilik ve ikincilik alıyorlar, spikerin sorduğu ilk soru: "başbakan ne dedi?" telefonun ellerine tutuşturulmasına, rezil bi şekilde telefon kulağındayken çağırmasına değinmedim bile.
acınası haldeyiz.
iltifatların kalitesine göre can sıkıcı olamayabilecek erkektir.
sırf ilişkinin başı olarak görülmeyip, ilişkinin heyecanı korunabilirse, erkek ''hiçbir şey yapmamaya'' başlamazsa hiç sorun çıkmayacaktır belki de.
ne demiş yılmaz aslantürk?
''cafede, sokakta çiftler görüyorum, kadın adama bağırıyor, adam da 'ne yaptım ben?' diyor. sorun da o ya, erkek hiçbir şey yapmıyor.''
sırf ilişkinin başı olarak görülmeyip, ilişkinin heyecanı korunabilirse, erkek ''hiçbir şey yapmamaya'' başlamazsa hiç sorun çıkmayacaktır belki de.
ne demiş yılmaz aslantürk?
''cafede, sokakta çiftler görüyorum, kadın adama bağırıyor, adam da 'ne yaptım ben?' diyor. sorun da o ya, erkek hiçbir şey yapmıyor.''
dünyanın en güzel yeri olabilir, hiç abartmıyorum.
bu kadar huzur, mutluluk dolduran başka bir yer görmedim ben.
sahilde yürürken, otururken, biramı içerken sanki başka bir dünyaya gelmişim, olumsuz olan her şey diğer tarafta kaldı gibi hissediyorum. çok seviyorum.
bu kadar huzur, mutluluk dolduran başka bir yer görmedim ben.
sahilde yürürken, otururken, biramı içerken sanki başka bir dünyaya gelmişim, olumsuz olan her şey diğer tarafta kaldı gibi hissediyorum. çok seviyorum.
iki gün önce izlemeye başladığım, tam benim sevdiğim tarzda bir yapım olmasına rağmen nasıl daha önce izlemedim diye şaşırtan dizidir.
o kadar yakın geldi ki yaşananlar, sanki ekranda kendi ailemi izliyormuşum hissine kapıldım. hayır babam mafya değil - ona rağmen işte.
o kadar yakın geldi ki yaşananlar, sanki ekranda kendi ailemi izliyormuşum hissine kapıldım. hayır babam mafya değil - ona rağmen işte.
renkli renkli çok sevimli olabilir. sürekli de sürmez, süremez zaten. sıkıntı nerde anlayabilmiş değilim.
hiç tutacağı düşünülmeden yapılabilir, ardından tuttuğu görünce hafif tırsmaya neden olabilir.
bundan yaklaşık 10 ay önceydi, o zamanki sevgilimle aramız limoniydi, hatta limoniden de öte, ayrılık aşamasındaydık. artık hareket ve tavırlarına dayanamayan ben, öğlen 2 surlarında arayıp ''gel, konuşmamız lazım.'' dedim, ''bir işim var sonra geleyim'' dedi, tamam dedim. evinde su borusu patlamış - veya ona benzer bir şey, tam hatırlamıyorum. hem onu halledeceğim diye, hem de korktuğu konuşmayı ileri atmak için bunu bahane olarak kullanarak akşam 10'a kadar gelmedi. geldiğinde de yanında iki arkadaşını getirdi. artık bende hat safhada olan sinir, arkadaşlarını gönderip ayrılık konuşmasını yapıp malum kişiyi de gönderdikten sonra, ''şu evin su konularında da başın rahata ermesin emi!'' şeklinde kendini dışarı vurdu.
artık ne kadar haklı konumdaysam, gelip yalvarıp kendini affettirene kadar su konusunda gerçekten de inanılmaz sorunlar yaşadılar. malesef benim de çok yakın arkadaşım olan ev arkadaşının da başı yandı. her gördüğümde ''boruyu hala halledemediler, yine her yer su içinde'', ''bu sefer de apartmanı su bastı'', ''sifon bozuldu amk!!'' tarzında şeyler dinledim, hem de sadece 2.buçuk haftalık bir süreç içerisinde. nitekim büyük aptallık olan barışma olayından sonra evine ilk gittiğimde apartman girişi su ve çamur içerisindeydi. diğer sakinlerin ilgisizliğinden dolayı bir türlü yaptırılamıyordu, defalarca söylemiş olmalarına rağmen.
ben tabii artık çoktan ayıkmış olarak bedduamı geri çektim - nasıl oluyorsa. 2 gün sonra tekrar gittiğimde apartmanın girişi tertemizdi, kimin yaptırdığını da bilmiyorlardı.
yani bu hikayeden öğreneceğimiz; gerçekten haklıysanız ve bedduanız canına kast edecek bir şey değilse, tutma ihtimali yüksekmiş. yine de evde denemenizi tavsiye etmem, haksızsanız geri tepme ihtimali de var biliyorsunuz. kendi adıma konuşacak olursam böyle bir şeyi tekrar yapmayı düşünmüyorum.
bundan yaklaşık 10 ay önceydi, o zamanki sevgilimle aramız limoniydi, hatta limoniden de öte, ayrılık aşamasındaydık. artık hareket ve tavırlarına dayanamayan ben, öğlen 2 surlarında arayıp ''gel, konuşmamız lazım.'' dedim, ''bir işim var sonra geleyim'' dedi, tamam dedim. evinde su borusu patlamış - veya ona benzer bir şey, tam hatırlamıyorum. hem onu halledeceğim diye, hem de korktuğu konuşmayı ileri atmak için bunu bahane olarak kullanarak akşam 10'a kadar gelmedi. geldiğinde de yanında iki arkadaşını getirdi. artık bende hat safhada olan sinir, arkadaşlarını gönderip ayrılık konuşmasını yapıp malum kişiyi de gönderdikten sonra, ''şu evin su konularında da başın rahata ermesin emi!'' şeklinde kendini dışarı vurdu.
artık ne kadar haklı konumdaysam, gelip yalvarıp kendini affettirene kadar su konusunda gerçekten de inanılmaz sorunlar yaşadılar. malesef benim de çok yakın arkadaşım olan ev arkadaşının da başı yandı. her gördüğümde ''boruyu hala halledemediler, yine her yer su içinde'', ''bu sefer de apartmanı su bastı'', ''sifon bozuldu amk!!'' tarzında şeyler dinledim, hem de sadece 2.buçuk haftalık bir süreç içerisinde. nitekim büyük aptallık olan barışma olayından sonra evine ilk gittiğimde apartman girişi su ve çamur içerisindeydi. diğer sakinlerin ilgisizliğinden dolayı bir türlü yaptırılamıyordu, defalarca söylemiş olmalarına rağmen.
ben tabii artık çoktan ayıkmış olarak bedduamı geri çektim - nasıl oluyorsa. 2 gün sonra tekrar gittiğimde apartmanın girişi tertemizdi, kimin yaptırdığını da bilmiyorlardı.
yani bu hikayeden öğreneceğimiz; gerçekten haklıysanız ve bedduanız canına kast edecek bir şey değilse, tutma ihtimali yüksekmiş. yine de evde denemenizi tavsiye etmem, haksızsanız geri tepme ihtimali de var biliyorsunuz. kendi adıma konuşacak olursam böyle bir şeyi tekrar yapmayı düşünmüyorum.
başka başlıklarda bakire kızlara kezban diyen sözlük erkeklerin hem karşı oldukları hem de yaptıran bakire olmayan kıza kaşar dedikleri durum.
adama elbette yazık ama kızın yaptığı kadar buradaki entrylerin çok büyük bir bölümü de mide bulandırıcı.
adama elbette yazık ama kızın yaptığı kadar buradaki entrylerin çok büyük bir bölümü de mide bulandırıcı.
cehalettir, bağnazlıktır, hayatlara saygısızlıktır.
80 öncesi seyyar bira satıcılarıyla insanların nasıl barış içerisinde yaşadığını bilmemektir.
herkesin kendi doğruları ve ahlak anlayışı doğrultusunda hayatını devam ettirmek zorunda olmadığını bilmemektir.
faili meçhul ve meşru bir sürü cinayet varken ortada, aksi halde iki hayatı birden yok edebilecek kürtaja cinayet demektir.
kendisine uyguladığı politikalarla ölümüne neden olduğu çocuğun çerçeveli fotoğrafını hediye olarak kabul edip utanmamaktır.
parasız eğitim isteyen öğrencileri hapse atıp iki gün sonra harçları kaldıracağız demek, bunun samimiyetine inanmaktır.
18 yaşından küçüklerin zaten alınmadığı bir festivalde alkolü yasaklayan zihniyete sahip olmaktır.
taksinin toplu taşımadan uygun olduğu durumların olmasıdır, toplu taşımacılığı özendirmemek, üstüne bir de kendi yarattığı trafik facialarını ülkenin mühendis ve mimarlarının karşı geldiği 3.köprüyü yapmak için gerekçe göstermektir.
sit alanı olan çamlıca tepesine ''buralar benim akıllı olun'' manasında bir camii dikmektir.
yüksek mimar belediye başkanının kaçak kat çıkılarak yapılan alışveriş merkezine göz yummasıdır.
bir taraftan ''döverken eli incindi'' diye vatandaşı darp eden polisleri savunanlar varken, diğer taraftan tartıştığı polisi bulmak için hepsini sıraya dizdiren insanların olabilmesidir.
80 öncesi seyyar bira satıcılarıyla insanların nasıl barış içerisinde yaşadığını bilmemektir.
herkesin kendi doğruları ve ahlak anlayışı doğrultusunda hayatını devam ettirmek zorunda olmadığını bilmemektir.
faili meçhul ve meşru bir sürü cinayet varken ortada, aksi halde iki hayatı birden yok edebilecek kürtaja cinayet demektir.
kendisine uyguladığı politikalarla ölümüne neden olduğu çocuğun çerçeveli fotoğrafını hediye olarak kabul edip utanmamaktır.
parasız eğitim isteyen öğrencileri hapse atıp iki gün sonra harçları kaldıracağız demek, bunun samimiyetine inanmaktır.
18 yaşından küçüklerin zaten alınmadığı bir festivalde alkolü yasaklayan zihniyete sahip olmaktır.
taksinin toplu taşımadan uygun olduğu durumların olmasıdır, toplu taşımacılığı özendirmemek, üstüne bir de kendi yarattığı trafik facialarını ülkenin mühendis ve mimarlarının karşı geldiği 3.köprüyü yapmak için gerekçe göstermektir.
sit alanı olan çamlıca tepesine ''buralar benim akıllı olun'' manasında bir camii dikmektir.
yüksek mimar belediye başkanının kaçak kat çıkılarak yapılan alışveriş merkezine göz yummasıdır.
bir taraftan ''döverken eli incindi'' diye vatandaşı darp eden polisleri savunanlar varken, diğer taraftan tartıştığı polisi bulmak için hepsini sıraya dizdiren insanların olabilmesidir.
bir olimpiyatlardan diğerine kadar ''spor için ne yapmalı, bu gençler nasıl motive edilmeli, olimpik havuz mu eksik, sahalar ne durumda, ne yapmalı'' diye düşünmeyen, her seferinde ''3 tarafımız denizle çevrili yüzücü çıkmıyor yeaa'', ''75 milyonluk ülkeyiz madalya yok!!!'' diye çığrınan ülkedir.
turkcell'le derin bir bağı olacak nesildir.
ilk olarak, benim için geçerli olmayan önermedir.
ikincisi, suçun tamamının rehber öğretmene atılması saçmadır.
aile, öğretmen ve evet, lise çağındaki bir insanın kısmen kendi sorumluluğundadır.
kendi adıma konuşacak olursam, bölümümde oldukça mutluyum, doğru mesleği seçtiğimi düşünüyorum. nasıl mı oldu?
1. sayısal derslere yatkınlığımdan dolayı babamın matematik - fen alanını seçmemi tavsiye etmesiyle,
2. çizim, tasarım ve hayal gücü olarak avantajlı olduğumu bilen, beni iyi tanıyan annemin bu yönde bir bölüm seçmemi söylemesiyle,
3. son olarak da benim ilgi alanımı arayarak mimarlığı seçmemle.
yani bilinçli bir aile bu konuda oldukça yardımcı olabilir, bu konuda bizim yapabileceğimizse kardeşlerimizi ve ilerde çocuk sahibi olduğumuzda çocuklarımızı tanıyıp, yetenek ve becerileri doğrultusunda seçenekler sunmak.
ikincisi, suçun tamamının rehber öğretmene atılması saçmadır.
aile, öğretmen ve evet, lise çağındaki bir insanın kısmen kendi sorumluluğundadır.
kendi adıma konuşacak olursam, bölümümde oldukça mutluyum, doğru mesleği seçtiğimi düşünüyorum. nasıl mı oldu?
1. sayısal derslere yatkınlığımdan dolayı babamın matematik - fen alanını seçmemi tavsiye etmesiyle,
2. çizim, tasarım ve hayal gücü olarak avantajlı olduğumu bilen, beni iyi tanıyan annemin bu yönde bir bölüm seçmemi söylemesiyle,
3. son olarak da benim ilgi alanımı arayarak mimarlığı seçmemle.
yani bilinçli bir aile bu konuda oldukça yardımcı olabilir, bu konuda bizim yapabileceğimizse kardeşlerimizi ve ilerde çocuk sahibi olduğumuzda çocuklarımızı tanıyıp, yetenek ve becerileri doğrultusunda seçenekler sunmak.
öğrenciyken babanın ek kartı kullanıldığı takdirde, ne yapsanız haberi olur. çok sağlam bir strateji.
birbirinizi hep bir sonraki için hazırladığınız kişi.
(bkz: kısır döngü)
(bkz: kısır döngü)
ortaya çıkışı şu şekilde olan önermedir:
1. çirkin, antipatik, çekici olmayan kız uludağ sözlük'ten iş çıkar belki diye erkek yazarlara iş atmaya başlar.
2. okul, iş, arkadaş ortamından sevgili yapamayan erkek kişisi bu kızları teşhis eder, mesaj atar, ardından sosyal ağlardan ekleme / buluşma gibi durumlarda kızın dünya güzeli olmadığı ortaya çıkar.
3. bunu yediremeyen yazar bu şekilde bir sonuç çıkarır, başlık açar.
1. çirkin, antipatik, çekici olmayan kız uludağ sözlük'ten iş çıkar belki diye erkek yazarlara iş atmaya başlar.
2. okul, iş, arkadaş ortamından sevgili yapamayan erkek kişisi bu kızları teşhis eder, mesaj atar, ardından sosyal ağlardan ekleme / buluşma gibi durumlarda kızın dünya güzeli olmadığı ortaya çıkar.
3. bunu yediremeyen yazar bu şekilde bir sonuç çıkarır, başlık açar.