bugün
- judas'ın sözlüğe vedası25
- peygamber efendimizin şakalaşmayı sevmesi16
- en sevdiğiniz tatlı nedir13
- anneannenin ölmesi11
- true yi evlendiriyoruz11
- klarnet calan sarapci koala 616
- tesettürümle ak parti den chp'ye geçtim13
- ekrem imamoğlu'nun ilkokul diploması8
- v a m p i r o v14
- suriyede linç edilen alevi33
- esed 800 bin sünni öldürdü diye sevinen tip13
- manyak olmaya karar verdim20
- sunulan yemekte kusur bulmak12
- bana gidelim mi diyen kadın10
- havaların aniden ısınması10
- başka bir evde uyumak12
- gidesi olanı iter misiniz13
- sahurdayız uludağ sözlük14
- bu yaz hayata geçirilecek planlar21
- anın görüntüsü13
- gecenin şiiri9
- ramazan günü sokakta sigara içen insan13
- siyasal alevici şiiri8
- kuresel ikinma vs bik bik17
- sözlük yazarlarının ilişki tercihleri11
- ölünce ne olacak18
- atatürkün cenazesinde bulunan nazi subayları15
- ulu önder öcalan15
- arkadaşlar kalktı11
- nihat hatipoğlunu aç nihat hatipoğlunu10
- aykolik sürekli nereye gidiyor21
- başıboş köpek sorunu11
- erkeklerden kızlara tavsiyeler16
- perva sozlük9
- 2028 rte balkon konuşması9
- hem regl hem de oruçlu kız22
- 10 mart 2025 sdg teslim oldu23
- küresel ıkınma18
- cadılık eğitimi almak10
- sözlük yazarlarının 2053 yılı hedefleri14
- mhp'nin başına apo geçse olası mhp'li yorumları9
- rüzgar esse cehape demek9
- pkk'nın kurucu önderi10
- kızlara yürümeme taktikleri9
- kızlara yürüme taktikleri18
- 199911
- müzisyen biriyle sevgili olur musunuz18
- targeted individuals12
- türk rock müziği13
- küfürlü konuşan kadın9
evet efendim...
nedenini anlamadığı göz yaşlarını sorgularcasına geçen ömründe, ay'ın diğer yüzünü görüp söylediği için, infaz memurlarının son bir dal sigarayı bile esirgediği adamım ben. her şeyi olduğunuz kendi mahkemenizde idama çarptırdığınız bu adam, elbet bi ara gönül mahkemesinde yargılar sizleri. mefkûd kalbinizle beraber ortaya çıkaracağım sizi...
kaslı, yakışıklı, heybetli ve evliya kalpli sayın başbakanımız yüce tayyip erdoğan'ın, türk lirası üstünde resminin neden olmadığını sorgulayan dindar bir yüreğin, duyanları kendi hayatının iç burkan detaylarında kaybettirecek olan haykırışı.
---
bu sabah yine hayata dair mutluluk umuduyla uyanmış, mutluluğa karşı şehevi bir arzum var idi. yatalak valideciğim ve kız bacım saklambaç oynuyor, yatalak valideciğim yatalak olması münasebetiyle hep sobeleniyordu. yani misal kız bacım dolaba saklanıyor, valideciğim de tahmin ederek bulmaya çalışıyordu. nasıl bir saklambaç ise. amaaan heğri zaten çocuk gibiler. biri ergenliğe yeni adım attı, biri de yaşlılıktan çocuklaştı sanırım. zaten yatalak valideciğim bayağı yaşlandı, sanırım 1-2 seneye geberip gider. ölüm nişanı düşmüş sanki yüzüne. allah çektirmesin ne diyim. altından falan almayalım da hiç çekemem yani bu yaşta. sürekli pırasa falan yiyor ıyyk. tövbeler tövbesi ya.
hülasa, birtakım işlerim vardı bugün. çok yoğun olacaktık. her ne kadar belli bir süre önce cinsel açlıklarını benim üstümde tatmin etmek isteyip, çıkartıp küllüğe vurduğumda korkup vazgeçse de iş kadını pervin ablayla görüşecektim. yolda yürürken herkes çay ikram ediyor, vay be paltoya bak ne de yakışmış civanım delikanlıma diye haykırıyordu. esnaf kapılara çıkmış bi alkış yapmadıkları kalıyordu. öyle hayran gözlerle bakıyorlardı düşünün. eh tabi kaslı, yakışlıklı, dindar ve büyük penisli olmanın avantajı çok tabii ki.
pideci rahmet abiye uğrayayım diye düşündüm ama vazgeçtim. şimdi daha kafam açılmamış bi cigara patlatmam lazım. muhabbeti hiç çekilmez bu kafamla, acayip kafa açıyor diye içses yaptım da bu şekilde vazgeçtim yani.
tam uzun parliament'imden bir dal yakmıştım ki karşıdan hüsn-ü cemaline kurban olduğum gül kokulu bir şahsiyet ile elini sımsıcak ve damarlı elleriyle sımsıkı kavrayan oğlunu gördüm. çocuk gürbüz mü gürbüz, tayyip erdoğan mı tayyip erdoğan inanamazsınız yani.
selamın aleyküm aziz mümin kardeşim dedim ve yanlarımdan geçerken bıcırığın başını okşadım. ah ne de sevimli kerata, keşke öyle bir oğlum olsaydı mösyö fransua diye geçirdim içimden.
bir anda gözlerim hüngür hüngür gülmeye başladı. böyle mutluluktan olur ya öyle oldum. taaa ki az sonra duyacağım cümle hayatımı karartıncaya, beni tüm türkleri, türkiye'yi sorgulatmaya itene dek...
bardak mısır tezgahına yanaşan baba kendine ve oğluna bardakta mısır aldı. pul biber koyma çocuğa basur olur diye tembih etti. tam parayı çıkartıp verdi ki, 'bu adam kim babacığım? yani paramızın üstündeki amca' dedi.
mısırcının göz yaşları sel olmuş, babası ise çaresizlik içinde kıvranıyordu sanki. çocuğuna harçlık veremeyen baba gibi mahcup oldu. fakat çocuk aklı işte sorularına tüm gaddarlığıyla devam etti ve;
'neden paramızın üstünde tayyip erdoğan dede yok?' dedi.
babası mahcup bir şekilde tebessüm edip ağlamamak için kendini zor tutarken; ' daha var oğlum biraz daha büyü, inşallah onlar da olacak dedi'
bu olaya kayıtsız kaldım ve işlerimi halletmek adına müslüman adımlarımı hızlandırdım. işlerimi hallettim ve o minik aklın soruları dindar yüreğimi cız etmişti.
eve geldiğimde bi kola turka açtım ve fındık fıstık ile yerken üşümüştüm. koltuğa kıvrındım ve kombimin bozulduğu aklıma geldi. yatalak valideciğim katalitiği kendi önüne çekmişti.
rahatsız olmasın kadın, zaten ömrü az sanki diye düşündüm ve seccademi üstüme örterek koltukta kıvrılıp yeşereceğimiz günlerin umuduyla uykuya daldım...
nedenini anlamadığı göz yaşlarını sorgularcasına geçen ömründe, ay'ın diğer yüzünü görüp söylediği için, infaz memurlarının son bir dal sigarayı bile esirgediği adamım ben. her şeyi olduğunuz kendi mahkemenizde idama çarptırdığınız bu adam, elbet bi ara gönül mahkemesinde yargılar sizleri. mefkûd kalbinizle beraber ortaya çıkaracağım sizi...
kaslı, yakışıklı, heybetli ve evliya kalpli sayın başbakanımız yüce tayyip erdoğan'ın, türk lirası üstünde resminin neden olmadığını sorgulayan dindar bir yüreğin, duyanları kendi hayatının iç burkan detaylarında kaybettirecek olan haykırışı.
---
bu sabah yine hayata dair mutluluk umuduyla uyanmış, mutluluğa karşı şehevi bir arzum var idi. yatalak valideciğim ve kız bacım saklambaç oynuyor, yatalak valideciğim yatalak olması münasebetiyle hep sobeleniyordu. yani misal kız bacım dolaba saklanıyor, valideciğim de tahmin ederek bulmaya çalışıyordu. nasıl bir saklambaç ise. amaaan heğri zaten çocuk gibiler. biri ergenliğe yeni adım attı, biri de yaşlılıktan çocuklaştı sanırım. zaten yatalak valideciğim bayağı yaşlandı, sanırım 1-2 seneye geberip gider. ölüm nişanı düşmüş sanki yüzüne. allah çektirmesin ne diyim. altından falan almayalım da hiç çekemem yani bu yaşta. sürekli pırasa falan yiyor ıyyk. tövbeler tövbesi ya.
hülasa, birtakım işlerim vardı bugün. çok yoğun olacaktık. her ne kadar belli bir süre önce cinsel açlıklarını benim üstümde tatmin etmek isteyip, çıkartıp küllüğe vurduğumda korkup vazgeçse de iş kadını pervin ablayla görüşecektim. yolda yürürken herkes çay ikram ediyor, vay be paltoya bak ne de yakışmış civanım delikanlıma diye haykırıyordu. esnaf kapılara çıkmış bi alkış yapmadıkları kalıyordu. öyle hayran gözlerle bakıyorlardı düşünün. eh tabi kaslı, yakışlıklı, dindar ve büyük penisli olmanın avantajı çok tabii ki.
pideci rahmet abiye uğrayayım diye düşündüm ama vazgeçtim. şimdi daha kafam açılmamış bi cigara patlatmam lazım. muhabbeti hiç çekilmez bu kafamla, acayip kafa açıyor diye içses yaptım da bu şekilde vazgeçtim yani.
tam uzun parliament'imden bir dal yakmıştım ki karşıdan hüsn-ü cemaline kurban olduğum gül kokulu bir şahsiyet ile elini sımsıcak ve damarlı elleriyle sımsıkı kavrayan oğlunu gördüm. çocuk gürbüz mü gürbüz, tayyip erdoğan mı tayyip erdoğan inanamazsınız yani.
selamın aleyküm aziz mümin kardeşim dedim ve yanlarımdan geçerken bıcırığın başını okşadım. ah ne de sevimli kerata, keşke öyle bir oğlum olsaydı mösyö fransua diye geçirdim içimden.
bir anda gözlerim hüngür hüngür gülmeye başladı. böyle mutluluktan olur ya öyle oldum. taaa ki az sonra duyacağım cümle hayatımı karartıncaya, beni tüm türkleri, türkiye'yi sorgulatmaya itene dek...
bardak mısır tezgahına yanaşan baba kendine ve oğluna bardakta mısır aldı. pul biber koyma çocuğa basur olur diye tembih etti. tam parayı çıkartıp verdi ki, 'bu adam kim babacığım? yani paramızın üstündeki amca' dedi.
mısırcının göz yaşları sel olmuş, babası ise çaresizlik içinde kıvranıyordu sanki. çocuğuna harçlık veremeyen baba gibi mahcup oldu. fakat çocuk aklı işte sorularına tüm gaddarlığıyla devam etti ve;
'neden paramızın üstünde tayyip erdoğan dede yok?' dedi.
babası mahcup bir şekilde tebessüm edip ağlamamak için kendini zor tutarken; ' daha var oğlum biraz daha büyü, inşallah onlar da olacak dedi'
bu olaya kayıtsız kaldım ve işlerimi halletmek adına müslüman adımlarımı hızlandırdım. işlerimi hallettim ve o minik aklın soruları dindar yüreğimi cız etmişti.
eve geldiğimde bi kola turka açtım ve fındık fıstık ile yerken üşümüştüm. koltuğa kıvrındım ve kombimin bozulduğu aklıma geldi. yatalak valideciğim katalitiği kendi önüne çekmişti.
rahatsız olmasın kadın, zaten ömrü az sanki diye düşündüm ve seccademi üstüme örterek koltukta kıvrılıp yeşereceğimiz günlerin umuduyla uykuya daldım...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar