bugün

mesut özil

spora hala faşizanca, holiganca ve hazımsızca yaklaşan izleyicilerin olduğunu ortaya çıkaran oyuncu.

mesut özili vatan haini ilan edenlere sormak isterim; aynı tepkiyi gökhan inler, eren derdiyok, hakan yakın, murat yakın, serdar taşçı, veli kavlak... vs için neden vermediler? fatih akın, mehmet öz için neden vermediler? ersan ilyasova, mirsad türkcan, naim süleymanoğlu ya da elvan abeylegesse için neden vermediler? çünkü mesut özil gerçekten çok yetenekli, bir dünya devinde oynuyor. ve kendimiz birşeyler yapmak yerine herzaman başkalarının başarılarından nemalanmaya alışmış bizler, bunu hazmedemiyoruz. bu kadar yetenekli ve başarılı, gelecekte de adını futbol tarihine yazdıracak bir futbolcunun kendi milli takımımızda oynamamasını hazmedemiyoruz. ve şundan korkuyoruz; mesut türk olarak değil de her zaman formasını giydiği kulüp ve ülke milli takımları ile anılacak.

evet, bugün türk halkı mesut özilin türk milli takımı için ter dökmesini ister. mesut, almanya'da doğup büyümüş olsa da, alman futbol kültürü ile yetişmiş olsa da, kendisinin de söylediği gibi, türktür. ve bunu söylemeye, türk olmaya da devam edecektir. ve bizler de bundan gurur duyacağız. bunun için türk milli takımı forması giymesi gerekmez. göğsünü gere gere, gurur duyarak türk olduğunu dile getirmesi yeterlidir bizim için.

doğru düzgün futbol kültürü olmayan, mükemmel yetenekleri olan, her maç harikalar yaratan bir oyuncuyu bir müsabakada kötü performans sergilediği için yerin dibine sokan bir spor medyasına sahip olan canım ülkemde mesut gibi yeteneklerin harcanmaması için yaptığı tercih en doğrusudur. ve mesut bir başlangıç olacaktır. ne zaman ki basketbolda oluşturmaya başladığımız gibi bir kültürü futbolda da oluştururuz, ne zaman ki medyamız bir maçla kişileri yargılamaktan vazgeçer, ne zaman ki günü kurtarmak yerine geleceğe yatırım yaparız, işte o zaman kendi mesutlarımızı yetiştirmeye de başlarız. yurt dışında doğup büyümüş gurbetçi yeteneklerimiz için de milli takımlarımız cazip hale gelir. ne zaman ki tercihlerinden ötürü öz evlatlarımızı yargılamaktan, yaftalamaktan vazgeçer ve özeleştiri yaparız işte o zaman bir şeyleri başarmaya başlarız.