bugün

3 ekim 2010 trabzonspor beşiktaş maçı

yorgun beşiktaşın trabzonun sert ve diri futboluna yanıt verememesi sonucu kaybettiği maçtır.

hakem her iki takım açısından da kötü bir maç sergilemiştir. türk hakemlerinin derbilerdeki kart cimriliğini anlayabilmiş değilim, kendilerini bir premier lig maçı yönetir edasına sokmaları, fakat o liglerde milletin çatır çatur topa sert olduklarını anlamayıp, bizim futbolcuların aynı tekneden ekmek yiyen arkadaşlarının aşil tendonlarına, diz yan bağlarına, kaval ve elmacık kemiklerine yaptıkları kasti müdahelelere bırakın kartı faul bile çalmamaları, sanırım bir kaç futbolcumuzun futbolculuğunun bitmesi ile tartışılacak. hakemin barajları ayarlamasındaki standart bile hangi tarafın galibiyetinin onu çok yıpratmayacağını düşündüğünün göstergesidir. burak yılmazın ofsayt pozisyonu bir yan hakem hatasıdır, hakemin kendi aleyhlerine hata olarak bunu gösteren arkadaşlar, yan hakemin değil orta hakemin tartışıldığını bir anlasınlar lütfen. maçın son dakikasındaki serbest vuruşta barajı 6 mt.'ye ayarlatan, ayrıca yine son dakikalarda nobrenin kafasına tekmesini göstererek en azından ceza sahası içinden bir çift vuruş hakkı doğuracak pozisyonları görmezden gelen, 5 dakika uzattığı maçı 7 dakka oynatan ama bu 7 dakika'da sakatlıklarla, tartışmalarla sadece 2 dakika futbol oynatabilen hakem orta hakemdi ve yetersizdi.

burak yılmaz'ın beşiktaştan gitmiş olmasına bu maç sonrası bir kez daha sevindim. futbolculuğunun üzerine hiç bir şey koyamasa da, karektersizliği her gün aşama kaydediyor. taraftarımızı bu bağlamda kutlamak istiyorum ki bu herife daha beşiktaş forması giyerken gerekli tepkiyi koymuştur. helal olsun bize.

trabzonsporu tebrik ederim. maçı trabzonsporun alması süpriz değildir fakat bu hakemin kötü yönetimi ile olmuştur denilemez. yine de hakemin kötü olmadığını savunmak subjektiflik olur. saygılarımla...