bugün

mehmet fuat köprülü

"Fuad Köprülü daha doğrusu Köprülüzade Fuad diyelim, çünkü anlatacağım vakıa soyadı kanunundan önce olmuş bir şey. Köprülüzade Fuad, Arap harflerinin yerini Latin harflerinin alması fikrine muhalif bir zat imiş. Bu konuda da beyanları sözlü ve yazılı olarak varmış. Fakat bir gün kendisinin Sultanahmet'teki ikametgâhına Mustafa Kemal bizzat gitmiş. O akşam ne kadar konuştularsa konuşmuşlar. Ertesi sabah Köprülüzade Fuat, Latin alfabesi lehine bir yazı yazmış. Durumu bilen arkadaşları, ahbap çevresi müstehzi bir şekilde: "Ne oldu Fuad?" demişler.

O da cevaben: "Ben, Zeki Velidi Bey gibi kitaplarını kolay taşıyan birisi değilim" demiş. Ne demek bu? Zeki Velidi Togan Türkiye'yi terk etti. Neden terk etti? Çünkü bu şartlarda bu memlekette ilim yapılamaz. Nedir o şartlar? Türk Tarih Kurumu'nun -bugün hala ilk mekteplerde var mıdır bilmiyorum- bir göç haritası vardır. Türkler, Orta Asya'dan her tarafa yayılmışlar. Ben ilkokulda okurken bir harita vardı. Dünyanın yüzeyi sarı bir şeydi. Kırmızı oklar her yere gidiyordu. Bize çocukken böyle bir şey öğretmişlerdi. iç deniz varmış Orta Asya'da. Daha sonra o iç deniz kurumuş. Ondan sonra da herkes geçinmek için ortalığa dağılmış. Zeki Velidi Togan bunun böyle olmadığını biliyor. Ama Türk Tarih Kurumu bunu resmi tez olarak kabul etmiş. Jeolojik bilgi olarak da hiçbir kitapta böyle bir şey yok. Ama bizim yüksek bilginlerimize göre var. Orta Asya'daki iç deniz kurumuş. Millet de oraya buraya dağılmış. işte Zeki Velidi Togan, Türk Tarih Kurumu'nun böyle bir tezi resmi tez olarak kabul etmesi üzerine isviçre'ye gitmiş. Bu şartlarda, bu ülkede bilgi üretemem diye düşündüğü için.

Köprülüzade Fuad da diyor ki : "Ben kitaplarımı Zeki Velidi Bey gibi kolayca taşıyan birisi değilim."