bugün

en iyi arkadaş

bazı zamanlarda en çok özlenendir.

hele de, o "en iyi" "en güzel" günleriniz çok ama çok geride kalmış ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, benzeri bile olamayacaksa. o ayrı, siz apayrı yollara, hayatlara, çevrelere yelken açmış ve epeyce ilerlemişseniz. en sevdiğiniz renk, en sevdiğiniz şarkı, en sevdiğiniz yemek bile değişeli çok olmuşsa. siz değişmişseniz. geri dönüş olmadığını biliyorsanız. boğazınızda düğüm olur.

feysbuk denen salak oluşumuda görürsünüz onu, hey gidi feysbuk hey, sen nelere kadirsin? ekleyemezsiniz. çünkü araya zamanlar, insanlar, kararlar, birbirinden apayrı hayatlar girmiştir. ekleseniz ne konuşacaksınız ki? onun artık başka başka güzel arkadaşları vardır hem, sizi napsın? arada koacaman bir boşluk var. doldurmak ne mümkün. yabancısınız artık, öyle kalın. oysa bir zamanlar hiçbir şey ayıramaz gibiydi sizi değil mi? kardeş gibiydiniz, paylaşmadığınız şey yoktu? aslında o en iyi arkadaş değil de, hayatının en güzel yıllarının en süper insanıydı değil mi? sadece sizin bildiğiniz ve götünüzden uydurduğunuz hitap şekilleriniz, şifreli konuşmalarınız vardı? doğum gününü asla unutmadınız ve unutamazsınız değil mi?*

aslında o özlem, geçmişe olan özlemdir esasen. zaten geçmiş her zaman özlenir nedense.
birkaç yıl sonra da bugün geçmiş olacak ve biliyorum, bu günü özleyeceğiz. çok hayret varlıklarız biz insanlar vesselam.