bugün
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur12
- sözlüğün en iyi 10 yazarı17
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız22
- yaşlılık belirtileri8
- üstteki yazar tarzında entry gir12
- neden evlenmiyorsunuz13
- jose mourinho73
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi9
- gratis indirim günü kavgaları11
- ismet gurbuz 20249
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız16
- zalbert'in karşısında dans etmek9
- sözlük erkeklerinin şımarık laubali tipler olması17
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür11
- türkiye de intihar vakalarının artması12
- kova burcu erkeği8
- ismail kartal duruşu8
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi13
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir27
- şimdiye kadar duyulan en güzel iltifat10
- neden sevgilim yok10
- insanı zengin hissettiren şeyler19
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba23
- barbara palvin'in aldatılması17
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri8
- aleyna tilki10
- ismail kartal8
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı19
- geldi yine deli11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği10
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- askerliğe veda gecesi8
- icardi190521
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga9
- anın görüntüsü11
- magicovento10
- carlo ancelotti8
- albay kemal8
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
(bkz: parselli beyler)
abartılmadığı sürece gayet eğlenceli olabiliyor. abartılmadığı derken, insan bazen isteyerek bulaşıyor buna bazen elinde olmadan. heh işte isteyerek bulaştıysanız, sınırınızı koyun. arada dur deyin kendinize.
her ergenusun başına gelmiştir bu. benimki de liseyi bitirdiğim, dershaneye devam ettiğim süreçte meydana geldi. dershane çıkışları ya da dershaneden önce her zaman takıldığımız bir restoran sağolsun. böyle bir adam var, biz her gün gidiyoruz ve ben her gün o adamı görüyorum. çok yakışıklı değil, çirkin hiç değil. sürekli ciddi bir ifade var suratında, güldüğünü hiç görmedim neredeyse. gözüme kestirdim ben bu adamı*. her hareketini izliyorum, ne yiyor, ne içiyor, ne okuyor. kimseye de söylemedim tabii, manyak mısın tanımadığın uzaktan gördüğün adamı mı seviyorsun demesinler diye. ama bir süre sonra salak bir gülümsemeyle bir hafta dolaştığımı söylediklerinde, doğal olarak anlattım. ben sandım ki bunlar beni durdurur, öyf ne uğraşıyorsun derler. hayır, öyle olmadı. adamın ne iş yaptığını*, adını, arabasının plakasını öğrenmeme yardım ettiler. bir süre sonra işlerin çığırından çıktığını farkettim. adamla göz göze geldiğimde ay bu şimdi niye baktı ki, o da beni mi seviyor kıvamında dolaşıyordum nerdeyse. ulan manyak adama bulduğun her fırsatta bakarsan adam da sana bakar tabii ne derdi var diye, yeni yeni idrak ettim bunu da*. dediğim gibi çılgına bağladım ben bir müddet sonra. "elmyra, konuşabilir miyiz?" diyen taliplerime, "ne münasebet bir ilişkim var benim." diyerek dolanıyorum. beyefendi herhangi bir gün oraya gelmezse, nerede bu lan diye sorular dolanıyor kafamda. neyse günlerden bir gün, yağmurlu bir cuma günü -tamam yağmurlu değildi ama kapalıydı hava- ben balkonda salınırken bunu gördüm. gördüm ama nasıl gördüm bir sor. yanında bir kadın, bunun elinden tutmuş yürüyorlar.. üzüldüm tabii. küfür edicektim tam içimden, oha dedim dur. manyak mısın lan? kendine gel. ve o gün bitirdim eğlencemi. o günden sonra gördüğümde de hiçbir şey hissetmedim. tek platonik aşkım da budur. eğlenceliydi lan.
abartılmadığı sürece gayet eğlenceli olabiliyor. abartılmadığı derken, insan bazen isteyerek bulaşıyor buna bazen elinde olmadan. heh işte isteyerek bulaştıysanız, sınırınızı koyun. arada dur deyin kendinize.
her ergenusun başına gelmiştir bu. benimki de liseyi bitirdiğim, dershaneye devam ettiğim süreçte meydana geldi. dershane çıkışları ya da dershaneden önce her zaman takıldığımız bir restoran sağolsun. böyle bir adam var, biz her gün gidiyoruz ve ben her gün o adamı görüyorum. çok yakışıklı değil, çirkin hiç değil. sürekli ciddi bir ifade var suratında, güldüğünü hiç görmedim neredeyse. gözüme kestirdim ben bu adamı*. her hareketini izliyorum, ne yiyor, ne içiyor, ne okuyor. kimseye de söylemedim tabii, manyak mısın tanımadığın uzaktan gördüğün adamı mı seviyorsun demesinler diye. ama bir süre sonra salak bir gülümsemeyle bir hafta dolaştığımı söylediklerinde, doğal olarak anlattım. ben sandım ki bunlar beni durdurur, öyf ne uğraşıyorsun derler. hayır, öyle olmadı. adamın ne iş yaptığını*, adını, arabasının plakasını öğrenmeme yardım ettiler. bir süre sonra işlerin çığırından çıktığını farkettim. adamla göz göze geldiğimde ay bu şimdi niye baktı ki, o da beni mi seviyor kıvamında dolaşıyordum nerdeyse. ulan manyak adama bulduğun her fırsatta bakarsan adam da sana bakar tabii ne derdi var diye, yeni yeni idrak ettim bunu da*. dediğim gibi çılgına bağladım ben bir müddet sonra. "elmyra, konuşabilir miyiz?" diyen taliplerime, "ne münasebet bir ilişkim var benim." diyerek dolanıyorum. beyefendi herhangi bir gün oraya gelmezse, nerede bu lan diye sorular dolanıyor kafamda. neyse günlerden bir gün, yağmurlu bir cuma günü -tamam yağmurlu değildi ama kapalıydı hava- ben balkonda salınırken bunu gördüm. gördüm ama nasıl gördüm bir sor. yanında bir kadın, bunun elinden tutmuş yürüyorlar.. üzüldüm tabii. küfür edicektim tam içimden, oha dedim dur. manyak mısın lan? kendine gel. ve o gün bitirdim eğlencemi. o günden sonra gördüğümde de hiçbir şey hissetmedim. tek platonik aşkım da budur. eğlenceliydi lan.
güncel Önemli Başlıklar