bugün

otisabi

Katıldığı programın (pişti) düzeyini merkez olarak kabul edersek, o programa ajdar anık kadar uzak, ajdar anık kadar abuk kaçmış ekşisözlük yazarı. ajdar anık, o bünyesinden taşan kontrolsüz özgüveninin ittirmesi sonucu yaptığı haraketler ve söylemleriyle o programda (bile) ne kadar uç ise, otisabi rumuzlu insan da akademik literatür kullanarak anlattığı sanat mevzuları ve örneklemeleri ile o kadar uçtur.

Ve fakat, merkezimizi pişti'den normal dünyaya çektiğimizde, ajdar anık her dünya ve galakside sabit "uç" kabul edildiği için şahsı adına bir değişiklik olmazken, otisabi rumuzlu birey daha bir anlamlı, mana yüklü olacaktır. Keza kendisinin sanat ve sanatçı üzerine anlatmaya çalıştığı şeyler, normal insanlar bir araya geldiğinde çok güzel sohbet ve tartışma konusu olabilir. Ve hatta otisabi oturup sadece dinlenebilir, "evet baba haklısın bir çay daha dökeyim mi?" denilebilir.

Ama bu, aynı kişi tarafından yazıldığı el yazısından apaçık belli ve stüdyo şefi tarafından program boyunca alkışla dendiğinde alkışlamaya programlanmış fakat bunu bir adım ileriye götürerek "dımmmm tıssss" sesini duyar duymaz otomatik alkış moduna geçerek bana gecenin bir vakti pavlovu andıran kitleye dağıtılmış dövizlerle donatılmış, "internetle mutlu musunuz?" gibisinden sorular sorabilen bir kişi tarafından yönetilen ve her vurgulu cümleden sonra 3 dakika "dımm tısss" arası verilen bir stüdyoda olmaz. otisabi rumuzlu insanın donanımları nedir bilmemekle birlikte kitle iletişimi konusunda, en azından dün akşam, feci çuvalladığını söyleyebilirim.

Yunan vazosu, aristo kıl, yün diye konuşurken tüm ordaki insanların değil onun, hatta tek tek ele alırsak sadece onun, safında yer alan bir kişi olarak ajdar anık alttan verilmiş manasız ritm eşliğinde, ritimden daha manasız sözler sarfederken ne hissettiysem aynısını hissettim diyebilirim. ajdar anıkı seyrederken insanlığım adına utanırken, otisabi'yi seyrederken "bireysel kalitem", "düzgünlüğüm" adına utandım.

"Ajdar bey size tüm içtenliğim, samimiyetim ve gelecekteki iyiliğinize bir nebze olsun katkı olması ümidiyle söylüyorum ki şu an ben hariç stüdyodaki her kişi, ki hayranlarım diye işaret ettiğiniz güruh bunların başında gelir, sizinle tümüyle testis geçmektedir. televizyon ekranına çıktığınız ilk andan tutun da bu güne kadar tv dünyasında gördüğünüz, görüştüğünüz her kişi de istisnasız bu fiiliyatı sizinle gerçekleştirmiştir. bu şekilde devam ederseniz de gerçekleştirmeye devam edecektir. şu anki sahte popülerliğinizin benim şu anda saçları fora edip öncesinde afillisinden bir kata çizip brus lii narasıyla deniz hanıma atacağım bir uçan tekme sonrası edineceğim popülariteden farkı yoktur. lütfen artık bunu idrak edin. bu programın yapımcısı dahil herkes 4 yıldır sizin onurunuzdan ekmek yemektedir. buna bir son verin. tedaviye ihtiyacınız var. olun. saygılarımla."

otisabi yerine erdener abi olsaydı bunu derdi. yine de ekşisözlüğün bir zibidiler mekanı olmadığını kanıtlaması açısından otisabinin manasız çabaları belki bir fayda sağlamıştır. konukların ve sunucunun ekşisözlüğü salt muhalefet sitesi olarak 50 kere lanse etmelerine tek kelam etmemiş olmasını da canlı yayın heyecanına bağlıyorum.