bugün

güzellik anlayışı sarı saç mavi göz olan insan

daha anaokulundan itibaren atatürk'ü çocuklara anlatırken sarı saçlı mavi gözlü oluşundan bahseden şiirler ezberleten, fikirlerinden çok saçına gözüne kılına tüyüne odaklanan, nazım hikmet'i bile "mavi gözlü dev" diye tanımlayan bir eziklik, bir farklı olana hayranlık kültürünün yarattığı insan modeli.

12 eylül sonrası türeyen yeni liberal orta sınıfın apolitize olarak dış görünüşe, yaşam tarzına ve tüketime odaklı bir hayat peşinde koşmasıyla daha da popüler olmuş bir kombinasyondur sarı saç-mavi göz. 70'li ve 80'li yıllarda türk sinemasında ismi genelde jale olan ve sapsarışın olan tüm kadınlar kötüydü. Gelmiş geçmiş yegane iyi sarışın filiz akın'dı. Oysa sonrasında başlayan doğudan ve özellikle güneydoğudan gelen göç dalgasıyla esmer olmak kent yaşamına adapte olamamış, doğudan gelmiş maganda olmak anlamına gelmeye başladı. Sarışın mavi gözlü olmak ise "biz atadan istanbul'un yerlisiyiz, genlerimize kadar kent soyluyuz" demekti. bu, dış görünüşe tapan yeni neslin zaaflarını nakite çevirmeyi iyi bilen kozmetik sektörü de saç boyası ve rengarenk lensler ile herkesin bu ayrıcalıktan kredi kartına oniki taksitle yararlanmasını sağladı.