bugün

askerlik sonrası sivil hayatta atılan yalanlar

helikopterden başka bir helikoptere atlarken şarjör değiştiren ve bunun zorluğunu anlatan kişilerin hikayeleridir.

bir tabu mudur bilmem, yıkayım dedim. kepimi ters çevirip, palaskayı karşı çiviye asıp, kolları da sıvayıp giriştiğim bir bulaşık seansı sırasında, elinde fotoğraf makinesi gördüğüm bir tertibime,"tertip, çek bakayım. askerlik kahramanlıklarım klasöründe bu fotoğraf yer alsın" dedim. sağolsun kırmadı, çekti.

5 yıl geçmiş üzerinden. şimdilerde evlenmek üzere olan ben, bu negatif puan gibi görünen durumu nasıl da işgüzarlığımla pozitif hale getirdim bilemezsiniz.

benim hiç askerlik kahramanlıklaarım olmadı. bulaşık yıkadım. yaprak toplayıp papatya, ot yoldum. koğuşu yıkadım. karavana taşıyıp, masalarda azalan tuzlukları doldurdum. 1 sefer atış yaptım. zaten o atış sonrası bölük komutanım "siktirgit lan yemekhaneye" dedi.

gerçeklerden kaçmadan, mübalağa sanatına hiç başvurmadan anlatıyorum şimdi. ne yaşadımsa, ne gördümse o. ben bazuka kullandım diyenin götüne girsin. yok öyle bişey. ağzında rambo bıçağı, gözaltına ayakkabı boyası çekerek, çiftleşirken yakalanan kenya maymunu edası ile resim çektirenleri zaten bir yere yönlendirmeye gerek yok. ha bir de, ortası delik etrafı çiçeklerle kalp şekli almış karton arkasından çektirilen resimler var ki, hayattan soğumaya sebep.

neyse. devam eder bu komedi.