bugün

sevil parfümeri

aylaarr aylaar önce sevil mağazasından bi güzel kazık yedim. neymiş efendim, bakım kremleriymiş, biri cildi ışıldatırken, diğeri derinlemesine temizlik yapıyormuş, bir diğeri de derinlemesine nemlendirerek cildin yaşlanma etkisini geciktiriyormuş. bunlar çok süslü püslü laflar. bir de orda o kremlerle size bakım yapınca gerçekten işe yaradığını düşünüyorsunuz. sonraki gün ışıltıdan eser yok. yani uzun vadede aslında işe yaramıyor, ki bu sektörde çalışan arkadaşım da onayladı. kremler o gün etki eder ve bu yüzden çok satar.
neyse sözlük. bunlar beni aradı, neymiş efendim, ücretsiz cilt bakımı ve hediyeleri varmış. gelir msiniz dediler. ne koparırsam kar dedim sözlük, hemen dedim gelirim diye. gittim. hiç kullanmadım sayılır sattıkları kremleri.sana bayanla aramızda geçen muhabbeti aynen aktarıyorum:
s: sevil
b: ben

s: memnun musunuz kremlerinizden?
b: çok memnunum.
s: düzenli kullanıyor musunuz?
b: her zaman vakit ayıramıyorum ama elimden geldiğinde kullanıyorum.
s: etkisini farkettini mi?
b: aa tabi tabiii. iyi ki almışım.
s: zaten ben de farkettim.
. ve o an...işte o an.. karnıma ağrılar saplanana kadar gülmek geldi içimden, sustum. la ben senin ürününü çekmeceme attım, küflenmeye yüz tuttu nerdeyse. şimdi bu konuşmadan sonra ben sana nasıl güvenir de senden ürün alırım? ama yine saf bi günümde beni bulursan bu defa düdükleme olur mu? valla koyuyo lan.