bugün

şaka maka derken 30 yaşına gelmek

vişne reçeli ile beyaz peynir yiyebilmek gibidir.
gıdıklanırken hem gülüp hem ağlamak gibidir.
dondurmalı irmik helvasını sıcak sıcak tatmak gibidir.
sevdiğinden delicesine nefret etmek gibidir.

geçmişe bakıp "keşke"lerini görürken, yaptıklarını yeniden yapmak isteyip de yapamayacağını anlarken, aynı zamanda elindekinin tamamen yitip gitmediğini farketmektir.

zamanın ortasında kalakalmaktır.
geçmişe özlem duyayım derken, hala geleceğim var diye keyiflenebilmektir.

ama aynı zamanda, ne geçmişi ne de geleceği içinden atamadığın için tam anlamı ile yaşayamadığın andır, yaştır.