bugün

malafa

tezgahtarlığın anlatıldığı satış üzerine kurgulu mükemmel bir hakan günday kitabı.
kendine has bir dil ile anlatılan eser, ilk başlarda okuyucuyu biraz sıksa da hakan günday fanatiklerinin şevkini kıramamaktadır. ilerleyen sayfalarda ve bölümlerde, kozan'la birlikte insan olmanın zorluğu adım adım, santim santim ortaya konuluyor.
bir tezgah dönüyor ortada. birisi harcıyor. diğeri harcanıyor. hiç kimse olduğu taraftan memnun değil. kozan, düşünüyor. öyle ki, sohbetin neresinde olduklarını müşterinin ağız hareketlerinden anlıyor.

ve "bay gerrard" diyor kozan. "efendim" diyor gerrard. hemen atlıyor kozan.

-tanri başarısız oldu.
+nasıl?
-big bang. büyük patlama. deney kapsülü elde patladı.

susuyor okuyucu gibi gerrard da. bir anlığına doğruluk payını düşünüyor. bir başka bölümde yazarın en kral ayarı ile imkansızlığı görüyor.

"tanri ile başbaşa kalmalıyım" diyor kozan. "tüm insanları öldürmeliyim. başbaşa kalmalıyız."
sonra irkiliyor kendi cümleleriyle.

"o sadece insanların tanri'sı değil ki. bitkilerin, hayvanların... hepsinin tanri'sı. başbaşa kalmamız için hepsini öldürmem lazım."

kozan yok olurken her satışta, geçmişini o kadar derine gömüyor ki dünyanın altından çıkıp uzay boşluğunda yok oluyor.

okuyucuyu, son cümle ile ruhundan çivileniyor...