bugün

ermeni soykırımı

abartılı bir ifadedir. ancak 1915'te hiçbir şey olmadı demek de gözümüzü kapamaktır. sonuçta, soykırım olmadığı tezini savunurken devletin kaynakları ve talat paşa gibi direk olayın tarafı olan kişilerin hatıratı bile hiçbir şey olmadı, hiç ermeni ölmedi demiyor ve bir takım rakamlar veriyor. atatürk de olayları nahoş olarak niteliyor, ama öte yandan da o dönemdeki abartılı ermeni tezlerinin aşırılığını vurguluyor.

(#7471741) şartlarında, rusya ile çatışma olan cephenin gerilerinde bazı ermeni çetelerinin de orduyu zayıflatıcı faaliyet göstermesi sonucunda hükümet ermeni nüfusa yönelik bir tehcir kararı almıştır. bu karar sadece doğu anadolu ermenilerini kapsamayıp, doğu anadolu'dan ve cepheden uzak yerlerde de uygulanmıştır. kararın uygulanması sırasında, zor göç şartları ve bazı ermeni kervanlarının yağma, kin vs amaçlarla saldırıya uğraması gibi durumlardan ötürü çok sayıda ermeni göç sırasında ölmüştür. bugün ermeni lobisinin "soykırım" olarak kabul ettirmeye çalıştığı da bu ölümlerdir. bu noktada bazı gerekli tespitleri yapmak lazımdır:

1) tehcir kararı (#7471741) şartlarının olduğu bir durumda alınmıştır.
2) tehcir kararı, doğrudan ermenileri imhaya yönelik bir karar değildir. öyle bir niyet olsa, doğrudan öldürmeye yönelik daha başka uygulamalar da söz konusu olabilirdi.
3) tehcir kararının uygulamada getireceği olumsuz sonuçlarla ilgili olarak kararı alanların bazı öngörülerinin olmaması da pek mümkün değildir (rus cephesine osmanlı ordusunun asker ve erzak, mühimmat vs götürmesinin bile ne kadar zor olduğu ve en basit bir örnek olarak sarıkamış cephesinde yaşanan facialar hatırlanmalı. aynı şartların evini bırakıp 1-2 parça kırık eşyayla çok uzun yolara düşmüş sivillere nasıl etki edeceği düşünülmeli).
4) bu olayların objektif bir değerlendirmesi için, o sırada olayları olabildiğince doğrudan gözlemlemeye dayanmış yazılı kaynaklara bakılması gereklidir. bu kaynaklar da hem türk tarafına, hem daha başka taraflara ait kaynaklar olmalıdır. böylece aşırı yorumların açıkları ve taraflı saptırmalar ortaya çıkabilir.
5) tehcir sırasında, olay mahalli olan bölgede yer alan mülki amirlerin ve yerli müslüman halkın ermenilere bakışının tehcir esnasında yaşanan olayları her iki yönde de etkileyebileceği dikkate alınmalı (ermenilere düşman olanların öldürmeye/öldürtmeye çalışabileceği, ermenilere insaflı davrananın yemek-su vereceği veya öldürülmeye çalışan ermenileri saklayabileceği).
6) bu dönemde ermeni çetelerin türk halkına ve köylerine yönelik saldırıları da dikkate alınmalı ve kaynaklarıyla gösterilmelidir. çünkü tablonun bir parçası da budur.
7) tehcir sonucunda anadolu'dan çok yüksek sayıda ermeni nüfus eksilmiştir. bunlardan muhtemelen büyük çoğunluğu tehcirin hedefi olan noktalara ulaşıp savaş sonunda o noktalar türkiye sınırları dışında kaldığından oralarda kalmış, ya da daha batıda ülkelere doğru yola devam etmiş olanlardır. ama hatır sayılır sayıda ermeni de yolda ve vardığı noktalarda ölmüştür.

dolayısıyla, ermeni lobisinin siyasi taleplerine prim vermemek kaydıyla, tarihimizle yüzleşmemiz gereklidir. yoksa daha yıllarca böyle kör dövüşü formatında sürer gider. olayların adı soykırım değildir, ama yine de o dönemde anadolu'da yaşayan ermenilerin ve türklerin yaşadığı bir dram vardır. bu dramın ne ermenilerle ilgili boyutu, ne türklerle ilgili boyutu "yoktur" denilip silinip atılabilir.