kozan

fazla bilinmeyen fakat çok ilginç bir tarihe sahip ilçedir...

Hitit, Lidya, Asur, Selefkus,Roma, Bizans, Arap, Selcuklu, Ermeni, Memluk, Ramazanogullari ve Osmanlilara sahne olan Kozan bolgesinin zengin bir tarihi vardir.
Hititler , Bilinen ilk toplumudurlar. M.O. II. yuzyila kadar bolgenin hakimi olan Hititler, Kozan'i kisa bir devre için Lidyalilara kaptirmislardir. Hititlerden sonra Tigrus vadisinden gelen Asurlular, Kilikya'nin bu kisimlarina hakim oldular. Kisa bir zaman sonra Persler buralari almislar ve ucyuz yıl kadar yonetimlerinde tutabilmislerdir.
Makedonya hukumdari Buyuk Iskender ise Dogu seferinde Kilikya'ya girmis ve M.O. 333 yilinda Kozan havalisini zaptedmistir. M.O. 323 yilinda Buyuk Iskenderin olumu uzerine imparatorlugu kumandanlari arasinda paylasilmistir. Selefkus isimli kumandani da Kilikya taraflarini aldıgı icin Kozan, sinirlari dahilinde kalmisti. Buralar M.O. 123 yilina kadar Selefkuslarda kalmistir. Fakat belirtilen tarihten itibaren Romalilarin hakimiyeti altina giren bu yoreye Ermenilerin gelip yerlesmeye basladiklarini gorecegiz.
Yeni dogmakta olan Hristiyanligin onculeri olan Romalilarda Musevilerin devamli mucadeleleri Kilikya halkini biktirmisti. Halk, Suriye'yi yonetiminde bulunduran Dikran II. 'yi Kozan'i istila icin davet etti. Fakat Dikran II her ne kadar da buralara Ermenileri sokmaya calismis ise de M.S. III. yuzyila kadar Roma ustunlugu Cukurova'da kendini gostermistir.
395 yilinda Buyuk Roma Imparatorlugunun Dogu ve Bati diye ikiye ayrilmasiyla Kozan Dogu Roma Imparatorluguna (Bizans) kalmistir. Bizans Imparatorlugu bolunmeden sonra devamli olarak meydana gelen ic kavgalardan oturu uzak eyaletleri ugramaz hale gelmisti. Bu yonden genisleme gosteren Araplara karsi uzun muddet savasacak durumda olmadiklarindan, Araplar Bizanslilara karsi Diyarbakir'dan itibaren Tarsus ve Anavarza'yi icine alan bir sinir eyaleti kurmuslardi. Sinir birliklerini ise Turk kumandanlar atamislardi. Kendi himayeleri altinda bulunan Turk boylari da kumandanlariyla bu bolgelere yerlesmisler ve Turklerin Anadolu'ya gelislerini saglamislardir. X. yuzyilda Araplarin Kilikya uzerinde hakimiyetleri az olmus ise de, Turkmenler Cukurova'dan cekilmemislerdir.
963 yilinda Bizansli Phokas Cukurova'ya kadar ordusuyla inmis, fakat devamli yerlesme imkani bulamayarak halkin buyuk bir kismini katledip ulkesine geri donmustur.
1071 yilinda Malazgirt savasiyla Bizanslilarin Anadolu'da buyumelerini onleyen Alparslan, Anadolu’nun kapilarini tamamen Turk boylarina acmis ve bundan boyle Turkleri bu topraklardan hic bir kuvvet yok edememistir. Zaferi muteakip Cukurova'ya Turk akinlari devam etmistir. Sonra Cukurova bolgesini, ozeIlikle Kozan ve Saimbeyli civarina gelip yerlesen Ermeniler Dogu Anadolu'ya da giren Turklerin onunden kacip buralara yerlesmislerdir. Gocebe seklinde yasayan Ermeni azinligi ilk once bassehirleri Anavarza olmak uzere bir kucucuk prenslik kurmuslardir. XII. Yuzyilda ise merkezlerini Sis'e (Kozan'a) nakletmislerdir. Ermeni prensliginin kat'i olarak kim tarafindan kuruldugu hakkinda bir fikre sahip degiliz. Yalnizca XII. yuzyil sonlarinda beylik kuran Ermeniler, XV. yuzyilda Cukurova'da Turkmen nufusunun fazla artis gostermesiyle Ermeni prensligi de ortadan kalkmistir. Yalnizca azinlik bir toplum olarak buralarda yasamaya devam etmislerdir. Ermeni prensligi, Hacli Seferleri sirasinda batidan gelen
Avrupa kuvvetlerine rehberlik etmistir. Antakya kusatmasindan Kilikya Ermeni Prensi Constantin 1095 yilinda yiyecek Sikintisi ceken Hacli ordularina yardim elini uzatmistir. Constantin'in bu tutumu Avrupa devletleri ve papa tarafindan takdirle karsilanmistir
Ermeni prensligi, Turklere karsi tutunamadigi icin adeta Bizanslilarin tampon bir devleti gibi hareket etmis, Selcuklu birlikleri ile Suriye'den gelen Araplara karsi ilk mudahaleleri yapmislardir. Fakat 1185 yilinda Bizans imparotoru Kilikya'ya kadar gelip Ermenilerin elinde bulunan topraklari da kendi ulkesine katiyor. 1156'da ise Miryakefalon Savasinda Kilic Arslan II'ye maglup olan Roman Iliogenes, Bizans kuvvetlerini tamamen guney Anadolu'dan cekmek zorunda kaliyor. Bundan faydalanan Ermeniler, Misis, Tarsus, Adana'yi ellerine geciriyorlar.
Bu sirada Anadolu Selcuklu Sultanliginda hak iddia eden Giyasettin Keyhusrev tahta gecemeyecegini anlayinca Konya'yi terk edip Tebrize gitmeyi uygun buldu. Tebriz yolu uzerinde olan Kozan'a geldigi zaman, devrin Ermeni Prensi Leon II Selcuklu Sultani Izzettin Keykavus'u tanimadigini, Giyasettini metbu olarak kabul edecegini bildirdi.
Izzettin, Cukurova'ya gonderdigi ordu ile Ermenileri itaate mecbur etti. Fakat 1243 Kosedag Savasinda Anadolu Selcuklularinin Mogollara maglup olmalari, onlarin yonetimleri altina girmeleri, Anadolu Selcuklularinin Cukurova uzerindeki nufuzunu kirdi.
Ermeniler, bircok savaslarda bundan boyle Mogollarin yaninda yer aldilar. Buyumekte olan Memluklere karsi da savastilar. 1364'de Sultan Melik Esref'in gonderdigi ordulara maglup olan Ermeniler Sis Kalesini bosalttilar.
Bundan boyle Ermeniler, prenslik huviyetlerini kaybettiler.
Simdi de Cukurova'da Ramazanogullarini, Memlukluleri ve Osmanlilari goruyoruz. Yuregirli Turkmen asiretine mensup olan Ramazanogullari 1381'den itibaren Adana ve civarinda gorunmeye baslar. Burada bir beylik kurup 1510 yilina kadar Misir Memluklulerinin idaresi altina girerler. 1510' da ise Osmanli himayesini kabul ederler. Fakat bir beylik olmaktan ziyade Osmanlilarin imtiyazli valiligi seklinde 1608 yilina kadar hukum surerler.
Osmanlilar da Ramazanogullarinin hamisi durumunda olan Memluklulerle XIV. yuzyilin ikinci yarisinda dostane munasebetlere baslamistir. Hatta 1453'de Fatih Sultan Mehmet'in Hindistan'dan donen elcisine Cidde'de iyi muamele edilmemesi, Beyazit zamaninda Cem Sultan'i misafir etmeleri ve daha bazilarina sebep olmustur. 1487'de Sadrazam Davut Pasa Tarsus ve Adana'yi zabdetti. Bunu muteakip Konya Ereglisi yoluyla Tarsus'a gelen Hadim Ali Pasa (Anavarsa) Kalesini aldi. Kuvvetli ordusu ile Memlukler himayesinde bulunan, fakat Ramazanogullari elinde olan Sis (Kozan) Kalesini de Osmanlilara katti. 1459'da Memlukler Adana'yi tekrar almis iseler de 1510'da Ramazanogullarinin Osmanli himayesine girmeleriyle Kozan cevresini kaybetmisler 1517'de ise Yavuz Sultan Selim tarafindan ortadan kaldirilmislardir. *