bugün

turan

türk tarihinde her devletin idealleri arasında girmiş fikirdir. gerçekçi bir bakış açısıyla bugünkü dünya düzeninde coğrafi olarak gerçekleşmesi zor olmakla birlikte ekonomik anlamda, kültür anlamında, dil anlamında üzerinde sıkı çalışılması gereken akımdır. orta asya devletlerinin 1991 yılında bağımsızlıklarını kazanmaları sırasında türkiyenin bu trenin ilk vagonuna geçme şansı tepilmiştir. ama geç kalınmış da değildir. türkiye pek ala bu devletleri derleyip toparlayarak dünya üzerinde bir güç odağı olabilir. bunu yapmak için de ne birleşmiş milletlerden ayrılmak gerekir ne de ab üyeliğinden vazgeçmek gerekir.
(bkz: türk cihan hakimiyeti mefkuresi)