bugün

25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray maçı

her zamanki gibi gene fenerbahçe'nin galip geleceği maç; çünkü chelsea-barça-manchester united-real madrid karmasına galatasaray forması giydirin, gece yarısı bomboş şükrü saracoğlu stadı'na çıkartın, o takım kendi kendine yenilecektir orada. velhasıl eylül 1996'da ali sami yen'de 4-0 kaybettiğimiz fenerbahçe maçından sonra ali şen "sokaktan geçen 11 adama fenerbahçe forması giydir, cimbomu yener" minvalinde bir şeyler demişti. sinirlensek de çok da yalan değildi, galatasaray'ın çoğu maçta rakibinden üstün futbol oynasa da şansı fenerbahçe'ye bir türlü tutmadı.

oradaki fb-gs derbilerinde skorun takımların durumlarıyla, güç dengeleriyle falan hiç ama hiç ilgisi yoktur. maça mükemmel başlarsın ve gol bulursun, dakikalar sonra selçuk şahin gibi bir adam ön direkte topu iğne deliğinden geçirir beraberlik gelir, öyledir o maçlar. hani darılmaca yok ama kadıköy'de halimiz bu malesef, var o stadda bir şeyler. real madrid'in superdepor'u 1991'den beri deplasmanda yenememesi misal bir lanet üzerinde galatasaray'ın. sayın fenerbahçeli dostlar, taşkınlık yapmadan kutlayın şimdiden galibiyetinizi, ama aynı pembe tabloyu ali sami yen stadı'nda göremeyeceksiniz malesef. orada size keçi boynuzu yedirmemiz mümkün, özellikle de galatasaray o zamana kadar düşüşe geçmezse ya da yabancı transferler tam haliyle oturmuş olursa. michel platini'ye de benden bir çay...

edit: sonsuza kadar kadıköy'de yenilecek değiliz ya, en son da 1999'da galip geldik. hani 10. sene hatrına bizimkiler bir jest yapar artık diyorum...