bugün

ayşe arman

deniz seki'yle iki kat cama ellerini dayayıp ağlamış şahış...

http://hurarsiv.hurriyet....d=12&tarih=2009-07-05

sadece birkaç alıntı yapayım, hiç boşuna tamamını okumayın. ya da sinirli biri değilseniz okuyun, bilemiyorum.

deniz seki(cama el dayayıcıya): 18 kişilik bir koğuşta kalıyorum. Çoğu bankacı. Çok zeki, çok parlak insanlar. Bir aile olduk. Koğuşun pozitif meleğiyim. Bu halimle, moral veriyorum insanlara. Herkesle iletişimim çok iyi, Allah için uyumluyum...
[bi dışarı çıksan alayını tanımazsın. içerdesin ve hâlâ şov peşindesin]

cama el dayayıcı(seki'nin avukatına): istanbul'da kokain kullanan bir sürü insan olduğunu duyuyoruz. Neden başkaları değil de Deniz? Birileri, ona kafayı mı taktı?
[heee taktılar, hem de ne biçim. hatta ergenekon'a bağlayacaklarmış davayı. ayrıca duyuyorsan git ihbar et, akıl bulandırma]

cama el dayayıcı: O anda bilmiyorum tabii, ertesi gün annesinden öğreniyorum, doğum gününde koğuş arkadaşları ona sürpriz parti yapmışlar. O yokluk içinde, patatesleri biriktirmişler, patates pek bir değerliymiş içeride, Deniz'in şerefine patates salatası yapmışlar.
Bir ayrıntı daha; meğer cezaevinde, renkli mektup kağıtları çok önemli bir şeymiş, herkes o kağıtlara gözü gibi bakarmış, Deniz için onlara kıymışlar.
Kırpıp, kırpıp, konfeti yapmışlar.
Doğum günü kızının, başından aşağıya dökmüşler.
Ve hep bir ağızdan ona Deniz Seki şarkıları söylemişler.
Mutluluktan deliye dönmüş tabii.
Yine ağla, ağla...
Ama bu sefer mutluluktan!
[ühü ühü şuramda bi şey koptu inanır mısın? meğer uçurtmayı vurmasınlar yalan dolanmış]

yok arkadaş, ben bir kez daha anladım ki, bu kadınla bırak aynı memleketi, aynı kainatta bile yaşamıyoruz. o kadar insan suçu sabit değilken hapis yatar, kötü muameleye maruz kalır, çoğu içerde hastalanır, hatta ölür; hanımın kafaya taktığı, hazmedemediği, üzüntüden kedere boğulduğu olaya bak. okuyunca beynim kısa devre yaptı yeminle...