bugün

jonathan rhys meyers

"velvet goldmine" da hayran kaldığım ingiliz oyuncu. Ardından "titus" ta Jessica Lange'ın oğluydu ve Anthony Hopkins tarafından pişirilip annesine yedirildi. "Bend it like Beckham" da Keira Knightley'e hafiften yanık (Kim değil ki) futbol hocasını canlandırdı. Buraya kadar Velvet Goldmine'daki performansına yetişememişlerdi. O filmde Ewan McGregor ile kurdukları iletişim çok etkileyiciydi. Hatta uzun süre bu adamı bir şarkıcı falan sanmıştım. Sonra "Match Point" geldi ki burada Scarlett Johansson ile birlikte olup zavallı Emily Mortimer'a yamuk yapıyordu. Buradaki performansı ile bana en büyük gerilim filmlerinden daha gerilimli saatler yaşattı. Elbette woddy Allen'ın da etkisi büyük, yadsımıyorum ama ikinci bir Ripley vakası yaşattı bana. Ha yakalandı ha yakalanacak derken sıyırdı gitti. Scarlet'i öldürmesine gıcık oldum gerçi ama... Tudors'da seyretmedim ama eminim o olmasa bu dizi bu kadar ses getirmezdi. Adamın bakışları etkileyici. Yakışıklı mı bilemem. Gelgelelim kendisinden daha üstün performanslar beklenirken uyuşturucu nedeni ile rehabilitasyon kliniğine yatmaya karar verdiği haberini okuyoruz. Böyle yetenekli aktörler boka batmak zorunda mıdır illa ki.
Kendisine kocaman bir aferin veriyorum.