bugün

yer yarılsa da içine girsem denilen anlar

90 lı yılların ortaları ve orta okul son sınıftayım. aynı mahallede oturduğumuz , aynı okulda okuduğumuz ancak farklı sınıflarda olduğumuz bir kıza fena halde tutulmuşum. platonik bir çıkmazın içerisindeydim. her sabah okula gitmek için evden çıktığımda kızla pişti oluyorduk. günlerden bir gün kışın çetin geçtiği sene fena kar yapmış ve okula gitmek için evden çıkmıştım. o gün yine platoniğimi gördüm ve biraz hızlanarak yolda kendisini bir kaç adım geçtim. amaç kıza kendimi göstermek ya birde havalıyım ki sormayın. evden çıkarken evin bahçe duvarından yünümsü naylon eldivenlerimle bir avuç kar sıyırmış, kartopu haline getirmişim. neyse efendim kızın bir kaç adım önündeyim ve yokuş aşğıya bir rampa inmekteyiz. elimdek kartopunu havaya atıp tutuyorum. anlamsız ve saçma bir artislik peşindeyim. bir an aklıma kartopunu havaya atarak degaj yapan bir kaleci edasıyla vurmak geldi. gelmez olaydı! kartopunu ayağımla vuracak şekilde ileri ve havaya fırlattım. tam vuracaktım ki, yokuş aşağıya dengemi kaybedip yolun sonuna kadar yerde kayarak gittim. hayatımda bu kadar rezil olduğumu , utandığımı, güven kaybı yaşadığımı hatırlamıyorum. kızın yanımdan geçerken attığı kahkahaları bir yana okulda arkadaşına beni işaret ederek gülüşmeleri falan beni yerin dibine sokmaya yetmişti.