bugün
- en etkili içki hangisi18
- larisalisa öldü mü15
- larisalisa23
- yavuz sultan selim38
- uludağ'ın kaderi24
- 23 kasım 2024 kayserispor fenerbahçe maçı28
- aleyna tilki'nin verdiği göğüs frikiği9
- her türk kadınına 100 türk erkeğinin yürümesi16
- 23 kasım 2024 bodrumspor galatasaray maçı10
- nervio abla42
- pornocu orospuların yarra yerken gözünü bereltmesi8
- acildeyken sözlüğe girmek10
- gozlerinmeyhanesi v622
- anın görüntüsü15
- utopyalarkralicesi22
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi19
- hayatında aksiyon arayan yazarlara öneriler9
- jaguar'ın yeni logosu9
- amerika'nın icat ettiği bir şey söyleyin15
- rakının berbat bir içki olması38
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız16
- çocukluk travmaları18
- true'nun ölmesi14
- wolverine gibi tırnakları olan kız10
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf15
- kürdüm 5000 yıllık tarihim var var mı diyeceğin21
- gecenin şarkısı17
- rusya nükleer güç kullanılır mı sorusu18
- etek giyersen tecavüzü hakedersin13
- mutluluğun formulü8
- doritoslu çiğ köfte11
- güzel erkek isimleri18
- hayal dünyasında yaşamak10
- homofobik yazarlar birliği10
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek21
- hayatı seviyorum eylemleri21
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı8
- true ile utopyalarkralicesi11
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi23
- profilinizden karakter analiz ediyorum toplanın16
- sözlükte birbirine yakıştırdığınız yazarlar11
- sözlükteki ruh hastaları14
- true neden evlenemiyor9
- yazarların çektiği çiçek fotoğrafları11
- mantı8
- yazarların en sevdiği cem karaca şarkıları17
- en son ne yediniz13
- 1 milyon dolar'a ismet'in tırnaklarını yer misiniz8
- sabah ereksiyonu olamıyorum11
- yaşı geldiği halde evlenmeyen insan11
no trespassing ciğercanım.
"Bu kadar zengin olmasaydım, büyük bir adam olabilirdim!" diyor yurdumdaş kane. pahalı bir oyuncağı var. seviyor büyük oynamayı. hırslı. "nası kodum lafı!" tadında çıkışları mevcut. devasa egosu ve mutlak otoritesi var. "insanların ne düşüneceği konusunda otorite benim!" diyecek kadar... ayn rand'ın the fountainhead adlı romanındaki gail wynand'a benzettim onu. sıfırdan başlayan birer hayat... kane, talih kuşuyla tanışıp da yırtarken; gail wynand tırnaklarıyla kazıya kazıya, insanlardan tiksine tiksine, ruhunu sata sata medya patronu oluyor. medya patronu olmak? güç sahibi olmak... nüfuzlu olmak... belli bir yaştan sonra erkeklerin büyük çoğunluğu bunun için götünü yırtıyor. güç, güç, güç... büyüklük, büyüklük, büyüklük... büyük konuşmamak lazım tabi ama, o göt yırtıcılardan biri olmak istemem. ha; yarın bir gün olursam da olurum. çok da kasmamak lazım sanki. su akar... neyse, gail wynand'a benziyor dedik kane, benzete benzete devam edelim istersen, ister misin? bu paragraf çok uzadı ama be ciğer, uzayınca afakanlar basıyor bana, müsadenle.
boy, pos, mimik, hatta yüz hatları itibariyle de cem uzan'a benzetmek yanlış olmaz. politik hırsları, skandalları da cabası. şovu seviyorlar da demiş miydim? adını anmadan geçmek olmaz doğanlar'ın aydın var tabi. big brother! andırıyorlar birbirlerini muntazaman. filmde, kane'in yaşlılık dönemleri godfather'daki marlon brando'yu andırıyor diyerek bu benzetme ve andırma bahsini pat diye kapatalım.
2. Karısı: Dişim ağrıyor ve fazla tanıdığım yok!
Kane: Ben çok kişi tanırım. Sanırım ikimiz de yalnızız.
Belki de en yakınlarına bile güvenemedikleri, mutlak bir yalnızlık içinde hapsoldukları bir hayatları olabilir kane gibilerin. ya da "siz öyle zannedin, bir elim yağda, bir elim balda; am. üstünde pm.'le sevişiyorum" da diyebilirler. orasını bilemem tabi. Bildiğim bir şey var ki 1941'de 26 yaşındaki orson welles tarafından çekilmiş; teknik, taktik ve bakış açısı hususlarında çığır açıcı olarak itham edilen bu film gerçekten muazzam. dikizledim. mutluyum. onaylıyorum. aradan 68 yıl geçmesine rağmen, bugün bile hala o günkü çığır açıcı seviyeyi yakalayamayanlar var. misal ben... yakalayamadım bir türlü. 6-7 yıldır film milm çekelim diyoruz, he he'lerle geçiştiriyoruz. en yakında orson welles'in açtığı yolda, gösterdiği hedefte hiç durmadan yürüyeceğime bir şeyler içmek istiyorum. şerefe!
ışıları kapatıp, sessiz bir karanlıkta güzel bir film izlemekten daha keyifli ne olabilir? çok daha enfes bir film izlemek mesela. ilahi. şakacılığım üzerimde. soyunsam ayıp olmaz di mi? O zaman hazır zevzekliği üzerimden atmışken filmin ilerleyen dakikalarında mr. lenand'ın çaktığı muazzam replik "hafıza, insan ırkının üstündeki en büyük lanettir!"'de bahsi geçen "hatırlamak" hadisesiyle ilişkili olan mr. bernstein'in şu enfes tiradıyla bitirelim:
"insanlar hatırlamayacağı sandığımız şeyleri hatırlar. Mesela ben, 1896'da bir gün feribotla Jersey'e geçiyorum. Biz tam açılırken başka bir feribot yanaştı. içinde inmek için bekleyen bir kız vardı. Beyaz elbiseli, beyaz bir şemsiyesi vardı. Onu ancak bir saniye görebildim. O beni hiç görmedi bile. Ama bahse girerim, onu düşünmeden geçen tek bir ayım olmamıştır."
no trespassing ciğercanım. *
"Bu kadar zengin olmasaydım, büyük bir adam olabilirdim!" diyor yurdumdaş kane. pahalı bir oyuncağı var. seviyor büyük oynamayı. hırslı. "nası kodum lafı!" tadında çıkışları mevcut. devasa egosu ve mutlak otoritesi var. "insanların ne düşüneceği konusunda otorite benim!" diyecek kadar... ayn rand'ın the fountainhead adlı romanındaki gail wynand'a benzettim onu. sıfırdan başlayan birer hayat... kane, talih kuşuyla tanışıp da yırtarken; gail wynand tırnaklarıyla kazıya kazıya, insanlardan tiksine tiksine, ruhunu sata sata medya patronu oluyor. medya patronu olmak? güç sahibi olmak... nüfuzlu olmak... belli bir yaştan sonra erkeklerin büyük çoğunluğu bunun için götünü yırtıyor. güç, güç, güç... büyüklük, büyüklük, büyüklük... büyük konuşmamak lazım tabi ama, o göt yırtıcılardan biri olmak istemem. ha; yarın bir gün olursam da olurum. çok da kasmamak lazım sanki. su akar... neyse, gail wynand'a benziyor dedik kane, benzete benzete devam edelim istersen, ister misin? bu paragraf çok uzadı ama be ciğer, uzayınca afakanlar basıyor bana, müsadenle.
boy, pos, mimik, hatta yüz hatları itibariyle de cem uzan'a benzetmek yanlış olmaz. politik hırsları, skandalları da cabası. şovu seviyorlar da demiş miydim? adını anmadan geçmek olmaz doğanlar'ın aydın var tabi. big brother! andırıyorlar birbirlerini muntazaman. filmde, kane'in yaşlılık dönemleri godfather'daki marlon brando'yu andırıyor diyerek bu benzetme ve andırma bahsini pat diye kapatalım.
2. Karısı: Dişim ağrıyor ve fazla tanıdığım yok!
Kane: Ben çok kişi tanırım. Sanırım ikimiz de yalnızız.
Belki de en yakınlarına bile güvenemedikleri, mutlak bir yalnızlık içinde hapsoldukları bir hayatları olabilir kane gibilerin. ya da "siz öyle zannedin, bir elim yağda, bir elim balda; am. üstünde pm.'le sevişiyorum" da diyebilirler. orasını bilemem tabi. Bildiğim bir şey var ki 1941'de 26 yaşındaki orson welles tarafından çekilmiş; teknik, taktik ve bakış açısı hususlarında çığır açıcı olarak itham edilen bu film gerçekten muazzam. dikizledim. mutluyum. onaylıyorum. aradan 68 yıl geçmesine rağmen, bugün bile hala o günkü çığır açıcı seviyeyi yakalayamayanlar var. misal ben... yakalayamadım bir türlü. 6-7 yıldır film milm çekelim diyoruz, he he'lerle geçiştiriyoruz. en yakında orson welles'in açtığı yolda, gösterdiği hedefte hiç durmadan yürüyeceğime bir şeyler içmek istiyorum. şerefe!
ışıları kapatıp, sessiz bir karanlıkta güzel bir film izlemekten daha keyifli ne olabilir? çok daha enfes bir film izlemek mesela. ilahi. şakacılığım üzerimde. soyunsam ayıp olmaz di mi? O zaman hazır zevzekliği üzerimden atmışken filmin ilerleyen dakikalarında mr. lenand'ın çaktığı muazzam replik "hafıza, insan ırkının üstündeki en büyük lanettir!"'de bahsi geçen "hatırlamak" hadisesiyle ilişkili olan mr. bernstein'in şu enfes tiradıyla bitirelim:
"insanlar hatırlamayacağı sandığımız şeyleri hatırlar. Mesela ben, 1896'da bir gün feribotla Jersey'e geçiyorum. Biz tam açılırken başka bir feribot yanaştı. içinde inmek için bekleyen bir kız vardı. Beyaz elbiseli, beyaz bir şemsiyesi vardı. Onu ancak bir saniye görebildim. O beni hiç görmedi bile. Ama bahse girerim, onu düşünmeden geçen tek bir ayım olmamıştır."
no trespassing ciğercanım. *
güncel Önemli Başlıklar