bugün

kraliçe arı

Koloninin çoğalmasını sağlayan ve aslında işçi arılardan genetik anlamda hiçbir farklılığı olmamasına rağmen sadece arısütü ve polen ile beslendiği için iki kat daha iri olan dişi arıdır.

Kraliçe arılar kraliçe adayı olarak beslenen larvalar arasından dünyaya gelirler. ilk dünyaya gelen larva diğerlerini öldürerek olası bir kontrolsüzlüğü engeller. Kraliçe arının bundan sonraki ilk işi kovandan dışarıya çıkıp yüzlerce ya da binlerce erkek arı ile çiftleşmektir. Bu ayin birkaç gün sürer. Ayrıca kraliçe arılar çiftleşmek için kendi kolonilerini de seçmezler. bununla birlikte bu çiftleşme ayini her kraliçe arının hayatında bir kez olur. Yani kraliçe arılar sanılanın aksine oturup sabahtan akşama kadar çiftleşmez. O tek bir sezonun spermlerini vücudunda taşır ve ömrü boyunca kullanır.

Yine sanılanın aksine kraliçe arı kovanı/koloniyi yöneten iktidar değildir. Kraliçe arının kardeşlerini öldürmek gibi yaşamsal refleksler dışında karar yeteneği yoktur. Kovanı yine işçi arılardan oluşan bir konsey yönetir. Yaşlanan ve yumurtlama kapasitesi düşen kraliçenin ölüm fermanını bu konsey verir, yeni kraliçe adayları yetiştirme kararını (varolan larvaları daha fazla beslemek yoluyla) bu konsey alır. Koloni bölünecekse yani oğul verecekse bu konseyin kararıyla olur.

Kraliçe arının karar yetisi olmadığı gibi kendi ihtiyaçlarını giderme şansı da yoktur. içi bal dolu bir kovanda tek başına kalan kraliçe arı açlıktan kolaylıkla ölebilir.