bugün

ersun yanal

"zaten bu ülkede herkes futbolu biliyor" yalanına aldırış etmeden söyleyebilirim ki, ben bu futbolu biliyorum ve bu çok basit bir oyundur. sezon başından beri, furbolun en temel gerçekkerinden biri olan basit, isabetli pas problemini dahi halledememiş olmak bir takımın teknik direktörünü yargılayabilmek için çok önemli bir veridir. ve bu veri bugün, şu ana dek hep kendisini savunan bir trabzonspor taraftarı olarak ersun yanal hakkındaki kanaatimin tam anlamıyla değişmesine sebep olmuştur. kendisine bundan sonraki hayatında başarılar dilerim.

biz lisedeyken okul takımı hocamız murat öz diye bir arkadaşı defansa koyardı, ve kendisine sadece gelen topa vur oğlum nereye giderse gitsin aldırma diye direktif verirdi. biz de hocaya itiraz ederdik, yahu bu adam topu oyuna sürecek adam, daha iyi birini koysak ya şuraya diye. ama hoca inatla ben "beden hocasıyım siz öğrencisiniz, siz mi bileceksiniz ben mi bileceğim" diyerek murat'ı oynatmaya devam ederdi. bugün bu otistik gargamel hüseyin çimşir'i seyrederken aklıma geldi, ersun yanal da ancak o beden öğretmeni kadar futboldan anlıyor dedim kendi kendime, sonra da ulan şu lanet maç bitsin hemen gidip bunu sözlüğe yazacağım dedim; ahan da yazdım.

ece ayhan'ın çok hoş bir lafı vardır. türkiye cumhuriyeti tercüme cumhuriyetidir diye, o yüzden her şeyimizde bu yapay, insana bir süre sonra kanser eden tercüme havasını sezersiniz. bir şeyler eksiktir, ve siz buna ruh dersiniz. bazı gerizekalılar da itiraz ederler, efendim olur mu öyle şey diye. olur efendim. bal gibi olur hem de. bu ülkede herşey adi bir tercüme yavanlığındadır. tabii ki futbol da öyle. allah'tan artık kanallar çeşitlendi de diğer ülkelerde oynanan futbolu izliyor millet. yoksa bu ülkenin kendini darı ambarında zanneden aç tavuklar misali tüküre tüküre konuşan insanlık özürlü futbol adamları, ahlak özürlü spor yazarları ve basiretsiz spor yöneticilerinin
yalanlarına kanacak üstüne üstlük kendimizi de kandıracaktık.

bak gene mesaj kaygılılığım tuttu. huyum batsın. neyse efendim sözü uzatmayayım. kimsenin sözüne kanmayın efendim. bu ülkenin hiçbir sahasında emanetin ehlinde olmadığı aşikar. onun için hiç ukelalık olur, komik duruma düşeriz, elaleme rezil olur korkusuyla düşündüğünüzü söylemekten geri durmayın. çünkü böyle gerizekalı federasyon başkanlarının, milli takım teknik direkötlerinin, futbolcularının, spor yazarlarının, başbakanlarının, muhalefet liderlerinin, bürokratlarının, gazetecilerinin, spor adamlarının, zenginlerinin olduğu ülkede elbette herkes teknik direktör, herkes başbakan olabilir. zekayla eğitimle olacak iş değildir bu, sakın kanmayın yalnızca ne kadar yalaklandığınıza, yalan söylediğinize ve ahlaksız olduğunuza bağlıdır.

nerden nereye. ulan trabzon yaktın bizi be. ölümüm senin yüzünden olacak ya, yine de bırakmayacağım seni. ama ersun yanal'la o hüseyin salağının cehennemin dibine kadar yolu var efendim.

saygılar sevgiler
terbiyeli bir cinnet mustatili