bugün

sabri sarıoğlu na açık mektup

sevgili sabri,
sakın akıl verdiğimi filan düşünme. çok bilsem ben çıkar oynardım ve o kadar parayı ben kazanırdım. saçına başına da lafım yok. ben de iğrenç bir adamım emin olabilirsin.(burdan sana iğrenç dediğimi çıkarırsan vallahi çok gücenirim)ama bir futbol izleyicisi olarak senin sahada fark edemdiğin bazı şeyleri takdir edersin ki ben ve diğer seyirciler televizyon ekranlarından fark edebiliriz. öncelikle sabricim hırsını hakeme itiraz için değil, oyun için kullan. hakeme itiraz için attığın deparların yarısını kanat bindirmeleri için kullansan şuan bu mektubu yazıyor olmazdım.
şut çekmene fazla lafım yok arada iyi vuruyorsun ama şut çekmenin de bir adabı var be sabri. ceza alanında oyuncu varken, sağ açık çizgiye doğru bindirmeyi yaparken, ilerde boş arkadaşın varken senin 30 metreden kaleye vurman hiç hoş değil. şöyle düşün sabri dünyanın topa en iyi vuran futbolcuları bile bir sezonda 30 metre civarındna en fazla 2 hadi bilemedin 3 gol atarlar. sen her maç 2 tane deniyorsun be hafız.
orta konusunda fazla bir şey demek istemiyorum. bol bol orta çalış, çalış, çalış...
sabri, son zamanlarda yaptığın bir şey daha var ki ya onu tam olarak yapmasını öğren ya da vazgeç. sağ ayağının dışıyla topu kaldırıp pas deniyorsun ya işte ben o anlarda çok üzülüyorum lan. umut sarıkaya tipi mutsuzluk yaşıyorum.
tüm bu yaptıklarına rağmen seni çok seviyorum. en az benim kadar galatasaraylı olduğuna da inanıyorum. yedek kalmanı filan da istemiyorum. aksine ben seni sahada daha başarılı, sürekli alkışlanan bir futbolcu olarak görmek istiyorum. sen bizim evladımızsın ondan lan bu takılmalar. yoksa seni burda en çok eleştiren galatasaraylılar bile senin o renklere ve o formaya ne kadar aşık olduğunu biliyorlar emin ol.
hadi kal sağlıcakla kal ki allah seni o sağlık ekibinin eline düşürmesin.