altın madeni faciası

d-max kanalında her gece 23:00 civarında, "altın peşinde" diye bir program var. amerikanın muhtelif yerlerinde altın arayan çıkaran bulan ve çok da iyi paralar kazanan madencilerin belgesel tadında bir dizi filmi. tam 14 sezondur yayında. denk geldikçe bakarım, seyrederim. daha bir kere bile siyanürle altın aradıklarını görmedim. bizde insan hayatı ucuz. insana. değer vermiyorlar. adamların elindeki ekipman ve makinaları daha türkiyede hiç görmedim. üstelik hep toprağın üstünden gidiyorlar ve üsten kazı, raylı bant ve elek sistemi çalışıp binlerce ons altın çıkartıyorlar. kazdıkları yerleri tekrar eski haline getirip doğaya zarar da vermiyorlar. bizdekiler ise aç gözlü, siyanür sızmış, nehir /toprak / doğa/ insan zehirlenmiş, insana ve doğaya tehlike saçmış hiç birinin umurunda bile değil. soruşturmalar kapatılıyor, savcılar çeşitli iftiralarla devre dışı bırakılıyor, haksız yere suçlanıyor. adeta susturuluyor. herşey örtbas ediliyor. dönen rüşvetin haddi hesabı yok. çünkü işin içinde rant var. çünkü işin içinde siyaset var parti var. türkiyede en iyi siyonistler çalışıyor. hakkını vermek lazım. işi biliyorlar. oranın halkı da siyanürlü bu madende çalışacam diye uğraşıyor. başına gelecekleri bilerek yada bilmeden..

ve sızıntı yok diye millete yalan söylüyorlar. nehrin önünü kapatpakla iş bitmiyor ki. taban sızıntı ne olacak? o siyanürün nelere yol açtığını neden kimse kalkıp söylemiyor? oto boka beyanat veren bilim insanları niye konuşmuyor? fazla konuşan vatan haini ilan mı ediliyor yoksa??? niye bölgede inceleme araştırma analiz yapılmıyor? neden madenin ruhsatı iptal edilmiyor? kim bunları engelliyor? kimin işine geliyor? sorular bitmez. cevaplar ise asla verilmez. üç beş tane günah keçisi bulurlar, işi onlara fatura ederler, madenlerimizi soymaya devam ederler, biz ahmaklar da övünür dururuz herşey yerli herşey milli diye.

nahhh milli.......

edit: al bak bakalım, sızıntı var mı yok mu gör;

https://medyascope.tv/202...ginden-taviz-veriliyordu/