bugün

kurtuluş savaşı olmasaydı avrupa vatandaşıydık

https://www.youtube.com/watch?v=zlZcAzs7QF8

lütfen bu videoyu izleyin. 5 dakika falan sürüyor. video monaco da monte carlo formula pistini anlatıyor. ne demek istediğimi anlayacaksınız.

aslında pist falan değil, bildiğin taksim avcılar dolmuş otobüs güzergahı gibi bir şey ya da bağdat caddesi veya kadıköy bostancı sahil hattı, gibi bir şey.
dünya'nın en itibarlı, en popüler, dünya'nın tüm kaymak tabakasının mutlaka katıldığı yarışların yapıldığı pist.
bu sırada şunu da belirteyim, formula1 organizasyonu ile bu yarışların yapıldığı şehir, yayıncı kuruluş en fazla kazancı monte carlo pistinden sağlıyor.
buraya benim gibi garibanlar ipsiz sapsız cahil cühela gidemez. genellikle orta üst gelir seviyesi insan gider ve ülkemizde ortalama kişi başı gelir hesabında 1000 kişinin bırakacağı parayı 1 kişiden alırlar.
böyle bir üst düzey organizasyon ile orta üst düzey seyirci katılımcı olan durumda reklam konaklama vb hizmet sektörü daha fazla cirolar içinde olur.

neyse, konumuza dönelim; yine istanbul bazında yaklaşalım.

onların var bizim neden yok diyerek, dünya bir ülke olsaydı başkenti istanbul olurdu diyenlerin gıpta ile baktığı şehre (gavurlar-!- böyle diyor) milyonlarca dolar harcayıp formula pisti yaptık.
şimdiye kadar inşaat işletme gider bakım vb maliyetler ile yüzlerce milyon dolar gidere neden oldu, oluyor.

tam bir iş bilmezlik, beceriksizlik, vizyonsuzluk, misyonsuzluk, dar görüşlülük sonradan görme bilgisizlik vb ne derseniz deyin tam bir çöp yatırım.
harcanan paraya yazık.

oysa istanbul gibi hem avrupa hem asya dünya'da iki kıta üzerinde ve karayolu bağlantısı ile iki kıta toprağı bir şehirde olan dünya'da tek bir ülkenin dünya'da tek bir şehrinde siz formula pistini nereye yaparsınız?
yukarıda ki videoyu izlediğinize göre tabi ki şehir içinde.

düşünün, avrupa start asya da finish noktası olan hem avrupa hem asya toprağında olan bir pist yarışı.
normal ortalama olarak (f1 bazında) 3,5-4 km uzunluğunda bir pist.
asya ve avrupa her iki kıta arasında 80 tur. en fazla 320 km yarış mesafesi.
boğaz köprüsü tehlikeli olmaz mı?
olmaz, köprü üzerinde sollama yasağı olur. tıpkı pit stop ve kaza tehlike anında pist güvenliği vb açısından hız limiti sollama yasağı vb gibi kurallara uygun köprü üzerinde giriş ve çıkıştan ikisi arasında kısıtlama koyarsın.

bunu pazarlamana reklamına bile gerek yok. böyle bir statüde iki kıta üzerinde aynı anda yarış yapacak bir pisti senden başka hiç bir ülke hiç bir ekonomik güç, kimse gerçekleştiremez.
istanbul içinde olacak ve köprü bağlantısı ile iki kıta arasında yapılacak yarışta ne seyirci ne reklam ne pazarlama ne gelir ne yayın ne de formula takvimine giremeyeceğim derdin olur.
ne olur bizi yarış takvimine alın diye ağlamak zorunda da kalmazsınız.

diyeceğim, formula pisti yapılan yere mandıra yapıp inek besleyin ki bu stabil bir yatırım olur. malum et fiyatları ve maliyet açısından soğuk zincir nakliye depolama taze et ihtiyacı açısından uygun bir yatırım olur.
ama gidip yarış pisti yapmayın.