bugün

geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer

futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz...
afyonlanıyoruz...

peki türkiye'nin ilk futbol kulübü hangisidir biliyor musunuz?

yahut türkiye'de bilinen ilk rekabet hangisidir?

sene 1894.

izmir-bornova...

türkiye'nin ilk futbol kulübü kurulur.

fc smyrna...

fc smyrna, osmanlı topraklarında, türkiye'de kurulan ilk futbol kulübüdür. futbolu anadolu'yla tanıştıran kulüptür...

esasen 1870'lerde bir rugby kulübü olarak faaliyetlerine başlayan fc smyrna, bornovalı levanten whittal ailesinden james whittal'in oğlu Herbert Octavius Whittall tarafından kurulmuştur. (herbert whittal'in annesi giraud'lardan Magdalene Blanche Giraud'dur. yani türkiye'de ilk futbol kulübünü kuran kişi ali koç'un uzaktan akrabası)

herbert whittal abimiz şu melon şapkalı;
görsel

1890'larda çekilmiş olan yukarıdaki fotoğraf punta çayırı'ndan, yani bugünkü alsancak stadı...

kulüp bir süre hem rugby hem futbol faaliyetlerini bir arada ve aynı sporcularla sürdürmüş.
zaten kulüp sporcularının tamamı bornovalı levanten gençler.
whittal ailesi, giraud ailesi, la fontaine ailesi, bailey ailesi, charnaud ailesi gibi ailelerin çocukları fc smyrna'da top koşturmuşlar.

yalnız kulübün çok büyük bir sorunu vardı...
rakipsizlik...

evet, smyrna fc, namı diğer bournabat'lı (bornovalı) futbolcular ne yazık ki maç yapacak rakip bulamıyorlardı.
çoğunlukla limana gelen gemilerden oluşan futbol takımlarıyla mücadele ediyorlardı punta çayırında...

derken 1889'da istanbul'dan davet alırlar.

sultan 2. abdülhamid ve kraliçe viktorya'nın dostlukları şerefine fc smyrna, istanbul'daki levantenlerin takımı olan fc constantinople ile maç yapacaktı...

herbert whittal takımını alıp istanbul'a geldi.

fc smyrna ve fc constantinople takımlarının futbolcularının çoğu birbiri ile akrabaydı.

örneğin whittal ailesinin istanbul'da yaşayan üyelerinin çocukları fc constantinople'de forma giyiyordu.

her neyse, türk futbol tarihinin en eski rekabeti 14 ocak 1889 pazartesi günü papazın çayırı'nda oynanan fc constantinople-fc smyrna maçı ile başladı.

1000'den fazla futbolseverin seyrettiği müsabaka bir hayli sert geçti, gerginlikler yaşandı, ama neticede fc constantinople maçı 3-0 kazandı.

moda'lı levantenlerin çocukları, bornovalı levantenlerin çocuklarını mağlup etti...

maçtan sonra hepbirlikte moda'da yemek yendi, iki takımın üyeleri kadehlerini abdülhamid ve viktorya'nın şerefine kaldırdılar.

ve bornova'nın çocukları izmir'e geri döndüler...

lakin hikaye bitmedi...

istanbul'dan bir posta aldılar birkaç gün sonra.

fc constantinople futbolcuları, türk futbolunun ilk rekabetinin anısına poz vermişler ve bu zafer pozlarını altına not düşerek izmir'e postalamışlardı.
görsel

tabi bu fotoğraf fc smyrnalı futbolcuları ve herbert whittal'i çok üzdü...

o an bir daha istanbul kulüplerine kaybetmemeye ant içtiler.

çalıştılar...

ve ertesi sene yeniden gittikleri istanbul'da akrabalarını 5-0 mağlup ettiler.
bir sonraki sene fc constantinople izmir'e geldi, punta çayırında da 3-0 mağlup ederek uğurladılar moda'lı akrabalarını...

gel zaman git zaman fc smyrna işi ilerletti...

1906 yılında atina'da 1896 olimpiyatlarının 10. yılının şerefine, yunanistan'ın talebiyle "ara olimpiyatlar" düzenlendi.

herbert whittal, olimpiyat komitesine başvurarak fc smyrna takımı ile katılmak istedi, ne var ki osmanlı devleti henüz bir milli olimpiyat komitesi kurmamıştı. dolayısıyla osmanlı olimpiyat oyunlarına akredite değildi malesef.

(ara not: osmanlı'da olimpiyat komitesi 1909 yılında kurulmuştur. (bkz: osmanlı olimpiyat cemiyeti) esasen osmanlı'da spor, özellikle futbol hiç gelişmemişti, müslümanlar futbola uzaktı, nedeni ise futbol oyununun, hz hüseyin'in kellesinin tekmelenmesi olarak algılanması. yani yobazlık...bunu ayrıca uzun uzun irdeleyeceğiz ileride.)

neyse, dediğimiz gibi, osmanlı uluslararası olimpiyat oyunlarına akredite değil, ama söz konusu whittal ailesi olunca (dış güçler) bütün kapılar açılıyor ve smyrna fc, 1906 ara olimpiyatlarına "karma takım" olarak katılıyor...

bu topraklarda doğmuş bu toprakların bornovalı çocukları, atina'daki olimpiyat oyunlarında bayraksız olarak mücadele edip 2. oluyor ve gümüş madalya kazanıyorlar.

işte olimpiyat ikincisi güzel izmir'in bornovalı çocukları;
görsel

üst sıra soldan sağa: eddie whittall, george whittall, godfrey whittall, donald whittall, herbert whittall.
oturanlar soldan sağa: edwin charnaud, percy la fontaine, albert whittall, herbert joly, havelock joly.
tek başına yerde oturan: james giraud...

tabi smyrna fc'nin bu başarısı osmanlı coğrafyasında büyük ses getiriyor.

bornovalı bu gençlerin başarısını yahudi gençler çok kıskanıyor.
"ulan neden biz olimpiyatlara katılmadık" diye hayıflanıyorlar.

yahudilerin takımları da epey güçlü o zamanlar. ama içlerinde en güçlüsü tabi ki "abdülhamid'in takımı" olarak bilinen maccabi cimnastik kulübü.
(ara not; bu başlıkta maccabi'yi de yazmıştık; (#44311378))

neyse, maccabi'nin de katıldığı bir turnuva tertip ediliyor istanbul'da.
smyrna fc önüne geleni yenip şampiyon oluyor.

tabi ilerleyen yıllarda smyrna fc'nin karşısına türk takımları da çıkıyor.
-galatasaray,
-fenerbahçe...

1913 yılında yapılan bir organizasyonda smyrna fc istanbul'a davet ediliyor.
2 haziran 1913'te yapılan müsabakalarda galatasaray'a 2-1, fenerbahçe'ye 4-1 mağlup oluyorlar.
ilginç bir şey daha oluyor.
aynı gün smyrna fc, galatasaray'dan 5, fenerbahçe'den 6 futbolcudan oluşan istanbul karması ile de maç yapıyor, o maçı da 2-0 kaybediyorlar...
görsel

ve smyrna fc efsanesi, istanbul takımlarına karşı kurduğu hakimiyet böylece son buluyor.

sonraki yıllar tabi büyük savaş yılları, uzun seneler punta çayırı boş kalıyor ne yazık ki...

türkiye'nin ilk futbol kulübü olan bornova'nın çocuklarının hikayesi işte böyle.

geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer...

#tarih