bugün
- tukenmis favorilerim36
- en sevilen su markası30
- chp'nin şero'ya cenaze töreni düzenlemesi12
- sözlük erkeklerinin ayakkabıları17
- sevgilisi olmayan sözlük kızları18
- telefon özelimdir diyen sevgili16
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri14
- hiç yaladınız mı13
- pilotlu başlıklar kapansın kampanyası8
- tatli kabuslar8
- anın görüntüsü35
- sevgilim olur musun diyen müşteri16
- ortaokul anınızı anlatın14
- oruspuda sevgili şefkati arayıp hüzünlenmek17
- true'nun bir türlü evlenememesi18
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- eksi ruyalar9
- kadınların kahve görseli paylaşma merakı9
- sevdiğiniz kızın babası 1 milyon tl teklif etse29
- ciğer sevmeyen insan9
- kız yeğen sahibi olmak12
- larisalisa11
- lise anıları8
- yazarların telefon faturası tutarı9
- israi le türkiye ve iran baş edebilir mi19
- sevgili olunan kızın çişini içmek24
- b'u r c u9
- yahudi olmak istiyorum18
- birleşmiş milletleri küçümseyen beyinsiz piç9
- son yapılan yemek17
- uzun saçlı erkek8
- menuet'in sufle yapıp beni çağırmaması8
- mariyya8
- doktor bir abiye sahip olmak8
- havaların soğuması21
- türkiyede gençler aile desteğiyle yaşıyor24
- uyumayın ulan9
- nervio16
- eloande11
- bütün uludağ sözlük yazarlarının boktan yazması31
- güzel bir kadın eli yalamak8
- arkadaşlar sizce bu alınır mı12
- sözlük yazarlarının tatlıları25
- bahar candan9
- piyangodan para çıkanların sonunda parasız kalması11
- bazı yetkili kadınların ağzının çok bozuk olması12
- frekansı yüksek insanlar19
- bikbikin sakalları9
- 26 eylül 2024 ajax beşiktaş maçı26
- kadınların gereksiz canlılar olduğu gerçeği18
Roma’nın Kuruluş Efsanesi: Romus ve Romulus
Dünyanın en meşhur ve güzel şehirlerinin başında roma gelir. italya’nın başkenti olmasının yanında yüzlerce asır dünyanın varolmuş en büyük imparatorluğuna da ev sahipliği yapmış bu şehrin kuruluşuyla ilgili pek çok efsane vardır. Şüphesiz en bilineni ve kabul göreni de Romus ve Romulus Efsanesidir.
Efsaneye göre Truva savaşının ardından, Yunanların şehri talan etmesinden sonra, Truva şehrinin prenslerinden Aeneas esaretten kurtulup italya’ya gelerek Tiber Nehri kıyısına yerleşir. Burada beraberindekilerle birlikte uzun beyaz şehir anlamına gelen ‘Alba Longa’ şehrini kurdular. Aeneas’in ardından yerine bir çok kral geldi geçti. Bu krallardan birisi de Numitor’du. Halkını adalet ve doğrulukla yöneten Numitor, halkı tarafından da çok seviliyordu. Fakat zalim kardeşi Amulius onu kıskanıyor ve türlü entrikalarla onu tahttan indirmek için çabalıyordu. Abisine karşı ayaklanan Amulius onu tahttan indirerek, tüm topraklarını da elinden aldı. Numitor, hayatından endişe ederek kaçtı ve civar tepelerdeki çobanların arasına karışarak saklandı.
Amulius, oldukça zalim bir adamdı. Halka kötü davranıyor, tahtın elinden alınacağı korkusuyla yaşıyordu. Numitor’un şehirde kalan Silvia adında bir kızı kalmıştı. Amulius kız olmasından dolayı ondan pek fazla çekinmiyordu. Ta ki Silvia’nın ikiz erkek çocuğu dünyaya gelene kadar. Çocuklardan haberdar olan Amulinus adamlarına çocukları bularak Tiber nehrine atmalarını emretti. Fakat adamları çocuklara acımış onları öldürememişlerdi. Sazlardan bir sepet yaparak çocukları içine koymuş ve Tiber Nehrine bırakmışlardı. Sepet nehirde sürüklenerek Nehir kenarındaki bir incir ağacının dalına takıldı. O sırada yavruları avcılar tarafından öldürülmüş olan bir kurt, çocukların ağlama seslerini duyarak oraya gitmiş ve soğuktan titreyen yavrucukları görmüştü. Onları koklamak için eğildiği sırada soğuktan titreyen bebeklerin kendisine sokulduğunu gördü. Bebekleri alarak kendi inine götüren kurt, onları besledi ve kendi yavruları gibi bakmaya başladı.
Çocukların kurtun yanındaki hayatları da çok uzun sürmez. O sırada Tiber kıyısında gezen Faustulus adında bir çoban bir mağara içinde garip sesler duydu. Seslerin geldiği mağara içine girince iyi bakılmış sırt üstü yatan iki çocuğu gördü. Çocuklar kurt yavruları gibi sesler çıkarıyordu. Şaşkınlığı üzerinden atan Faustulus çocukları alarak karısına götürür. Faustulus ve karısının çocuğu olmuyordu ve bu çocukları büyük bir mutlulukla yanlarına aldılar. Çocuklardan birine Romulus diğerine de Romus adını verdiler. Zamanla çocuklar büyümüş ve boylu poslu, güçlü, yakışıklı birer delikanlıya dönüştüler. Babalarının sürüsünün başına geçip sürülerin çobanı oldular. Karşılaştıkları bütün savaşlarda galip gelen kardeşler kısa sürede diğer çobanlarında lideri oldular.
Bir zaman sonra çobanlar arasında yine bir kavga oldu. Ara bulucu olarak, önde gelen bir ihtiyar olan Numitor getirildi. Romus ve Romulus’ın kızı Silvia’ya benzerliğini farkeden Numitor, ikizler hakkında Faustulus’tan bilgi alarak onların kendi torunları olduğunu öğrendi. Numitor başından geçenleri torunlarına anlatmasıyla, ikizler çobanları da arkalarına alarak Amulius’un üstüne yürüdüler ve dedelerini yeniden tahta çıkardılar.
Numitor, Torunlarına yaptıkları bu büyük iyilik karşılığında istedikleri bir yerde şehir kurmalarına müsade etti. Romus ve Romulus kurdun kendilerini bulduğu bölgede karar kıldılar. Bu bölge yedi tepeden oluşuyordu. Şehrin hangi tepe üzerine kurulacağı konusunda kardeşler arasında anlaşmazlık çıktı. Romus Aventine, Romulus ise Palatine Tepesine şehri kurmak istiyordu. Bu sorunun çözümü için ise kararı tanrıların vermesini kararlaştırdılar.
Romus Aventine tepesine Romulus ise Palantine tepesinin üzerine çıktı. Bir gün boyunca o tepelerin üzerinde tanrıdan bir işaret beklediler. Güneşin doğmasına yakın Romus 6 akbabanın kendine doğru uçtuğunu gördü. Romulus a doğru da 12 akbabanın uçtuğu görüldü.
insanlar bu durumu bir işaret olarak kabul etmiş ve Romulus’u şehrin kurucusu ilan etmişlerdi. Bu duruma Romus çok üzüldü. Romulus şehrin sınırlarını çizip planlarını yaptı ve Şehri, Palatine tepesi üzerine kurmaya başladı.
Romulus'un ikizi romus'u öldürmesi
Çizilen sınırın üzerine Romulus ve adamlarının şehrin surlarını yapmaya başladı. Her geçen gün surlar biraz daha yükseliyor, Romus ise bu durumu gördükçe daha fazla sinirleniyor ve Romulus’u daha da kıskanıyordu. Sonunda kendisini tutamadı ve surların üzerinde çalışan kardeşine: "Yaptığınız bu surlar düşmanları içeriye sokmak için oldukça elverişli. Duvarın üzerine sıçrayarak. Eğer düşman da böyle surların üzerinden sıçrarsa ne yaparsınız" diye sordu. Romulus kardeşinin tavırlarına ve hakaretlerine çok kızdı. Elindeki mızrağı Romus’a saplayarak: "işte o zaman düşmana yapacağımız" diye bağırdı. Aldığı mızrak yarasıyla Romus oracıkta öldü. Romulus bir anlık öfkesi sonucu kardeşini öldürmüştü. Ne kadar pişmanlık ve üzüntü yaşasa da artık iş işten geçmişti. Romulus artık şehrin tek ve tartışmasız kralı olmuştu ve Romulus’un emriyle şehre bundan böyle Roma adı verilmişti.
isa’dan 753 yıl önce Romulus tarafıdan kurulan bu şehir, zamanla büyümüş ve Roma imparatorluğuna başkentlik yapmıştır. Romus ve Romulus yedi tepenin hangisi üzerine şehri kuracağı konusunda tartışmıştı. Fakat şehrin büyümesiyle yedi tepenin de üzeri mahallelerle doldu. Romaya yedi tepeli şehir denmesinin sebebi de budur. Konstantine, Roma'nın dışında bir şehir kurmak istediğinde Roma’yı andırdığı için yine yedi tepeli istanbul’u seçmişti. Zira Roma romalılar için her zaman kutsaldı. Romalılar için ikizlerin nehirden kurtaran incir ağacı kutsaldı. Onu sık sık ziyaret ettiler ve gölgesinde tanrılara kurbanlar kestiler. Romus ve Romulus’u kurtarıp besleyen Kurdun da tunçtan bir heykelini yaparak şehrin meydanında sergilediler. Günümüzde dahi Roma şehrinde halkın ve ziyaretçilerin şehrin kurucularını unutmaması için bir dişi kurt beslenir.
Romulus ve romus'un dişi bir kurttan süt emmesi, türklerin bozkurt destanına çok benzemektedir. As roma takımının ableminde, romulus'un ve romus'un dişi kurttan süt emdiği tasviri bulunmaktadır.
Dünyanın en meşhur ve güzel şehirlerinin başında roma gelir. italya’nın başkenti olmasının yanında yüzlerce asır dünyanın varolmuş en büyük imparatorluğuna da ev sahipliği yapmış bu şehrin kuruluşuyla ilgili pek çok efsane vardır. Şüphesiz en bilineni ve kabul göreni de Romus ve Romulus Efsanesidir.
Efsaneye göre Truva savaşının ardından, Yunanların şehri talan etmesinden sonra, Truva şehrinin prenslerinden Aeneas esaretten kurtulup italya’ya gelerek Tiber Nehri kıyısına yerleşir. Burada beraberindekilerle birlikte uzun beyaz şehir anlamına gelen ‘Alba Longa’ şehrini kurdular. Aeneas’in ardından yerine bir çok kral geldi geçti. Bu krallardan birisi de Numitor’du. Halkını adalet ve doğrulukla yöneten Numitor, halkı tarafından da çok seviliyordu. Fakat zalim kardeşi Amulius onu kıskanıyor ve türlü entrikalarla onu tahttan indirmek için çabalıyordu. Abisine karşı ayaklanan Amulius onu tahttan indirerek, tüm topraklarını da elinden aldı. Numitor, hayatından endişe ederek kaçtı ve civar tepelerdeki çobanların arasına karışarak saklandı.
Amulius, oldukça zalim bir adamdı. Halka kötü davranıyor, tahtın elinden alınacağı korkusuyla yaşıyordu. Numitor’un şehirde kalan Silvia adında bir kızı kalmıştı. Amulius kız olmasından dolayı ondan pek fazla çekinmiyordu. Ta ki Silvia’nın ikiz erkek çocuğu dünyaya gelene kadar. Çocuklardan haberdar olan Amulinus adamlarına çocukları bularak Tiber nehrine atmalarını emretti. Fakat adamları çocuklara acımış onları öldürememişlerdi. Sazlardan bir sepet yaparak çocukları içine koymuş ve Tiber Nehrine bırakmışlardı. Sepet nehirde sürüklenerek Nehir kenarındaki bir incir ağacının dalına takıldı. O sırada yavruları avcılar tarafından öldürülmüş olan bir kurt, çocukların ağlama seslerini duyarak oraya gitmiş ve soğuktan titreyen yavrucukları görmüştü. Onları koklamak için eğildiği sırada soğuktan titreyen bebeklerin kendisine sokulduğunu gördü. Bebekleri alarak kendi inine götüren kurt, onları besledi ve kendi yavruları gibi bakmaya başladı.
Çocukların kurtun yanındaki hayatları da çok uzun sürmez. O sırada Tiber kıyısında gezen Faustulus adında bir çoban bir mağara içinde garip sesler duydu. Seslerin geldiği mağara içine girince iyi bakılmış sırt üstü yatan iki çocuğu gördü. Çocuklar kurt yavruları gibi sesler çıkarıyordu. Şaşkınlığı üzerinden atan Faustulus çocukları alarak karısına götürür. Faustulus ve karısının çocuğu olmuyordu ve bu çocukları büyük bir mutlulukla yanlarına aldılar. Çocuklardan birine Romulus diğerine de Romus adını verdiler. Zamanla çocuklar büyümüş ve boylu poslu, güçlü, yakışıklı birer delikanlıya dönüştüler. Babalarının sürüsünün başına geçip sürülerin çobanı oldular. Karşılaştıkları bütün savaşlarda galip gelen kardeşler kısa sürede diğer çobanlarında lideri oldular.
Bir zaman sonra çobanlar arasında yine bir kavga oldu. Ara bulucu olarak, önde gelen bir ihtiyar olan Numitor getirildi. Romus ve Romulus’ın kızı Silvia’ya benzerliğini farkeden Numitor, ikizler hakkında Faustulus’tan bilgi alarak onların kendi torunları olduğunu öğrendi. Numitor başından geçenleri torunlarına anlatmasıyla, ikizler çobanları da arkalarına alarak Amulius’un üstüne yürüdüler ve dedelerini yeniden tahta çıkardılar.
Numitor, Torunlarına yaptıkları bu büyük iyilik karşılığında istedikleri bir yerde şehir kurmalarına müsade etti. Romus ve Romulus kurdun kendilerini bulduğu bölgede karar kıldılar. Bu bölge yedi tepeden oluşuyordu. Şehrin hangi tepe üzerine kurulacağı konusunda kardeşler arasında anlaşmazlık çıktı. Romus Aventine, Romulus ise Palatine Tepesine şehri kurmak istiyordu. Bu sorunun çözümü için ise kararı tanrıların vermesini kararlaştırdılar.
Romus Aventine tepesine Romulus ise Palantine tepesinin üzerine çıktı. Bir gün boyunca o tepelerin üzerinde tanrıdan bir işaret beklediler. Güneşin doğmasına yakın Romus 6 akbabanın kendine doğru uçtuğunu gördü. Romulus a doğru da 12 akbabanın uçtuğu görüldü.
insanlar bu durumu bir işaret olarak kabul etmiş ve Romulus’u şehrin kurucusu ilan etmişlerdi. Bu duruma Romus çok üzüldü. Romulus şehrin sınırlarını çizip planlarını yaptı ve Şehri, Palatine tepesi üzerine kurmaya başladı.
Romulus'un ikizi romus'u öldürmesi
Çizilen sınırın üzerine Romulus ve adamlarının şehrin surlarını yapmaya başladı. Her geçen gün surlar biraz daha yükseliyor, Romus ise bu durumu gördükçe daha fazla sinirleniyor ve Romulus’u daha da kıskanıyordu. Sonunda kendisini tutamadı ve surların üzerinde çalışan kardeşine: "Yaptığınız bu surlar düşmanları içeriye sokmak için oldukça elverişli. Duvarın üzerine sıçrayarak. Eğer düşman da böyle surların üzerinden sıçrarsa ne yaparsınız" diye sordu. Romulus kardeşinin tavırlarına ve hakaretlerine çok kızdı. Elindeki mızrağı Romus’a saplayarak: "işte o zaman düşmana yapacağımız" diye bağırdı. Aldığı mızrak yarasıyla Romus oracıkta öldü. Romulus bir anlık öfkesi sonucu kardeşini öldürmüştü. Ne kadar pişmanlık ve üzüntü yaşasa da artık iş işten geçmişti. Romulus artık şehrin tek ve tartışmasız kralı olmuştu ve Romulus’un emriyle şehre bundan böyle Roma adı verilmişti.
isa’dan 753 yıl önce Romulus tarafıdan kurulan bu şehir, zamanla büyümüş ve Roma imparatorluğuna başkentlik yapmıştır. Romus ve Romulus yedi tepenin hangisi üzerine şehri kuracağı konusunda tartışmıştı. Fakat şehrin büyümesiyle yedi tepenin de üzeri mahallelerle doldu. Romaya yedi tepeli şehir denmesinin sebebi de budur. Konstantine, Roma'nın dışında bir şehir kurmak istediğinde Roma’yı andırdığı için yine yedi tepeli istanbul’u seçmişti. Zira Roma romalılar için her zaman kutsaldı. Romalılar için ikizlerin nehirden kurtaran incir ağacı kutsaldı. Onu sık sık ziyaret ettiler ve gölgesinde tanrılara kurbanlar kestiler. Romus ve Romulus’u kurtarıp besleyen Kurdun da tunçtan bir heykelini yaparak şehrin meydanında sergilediler. Günümüzde dahi Roma şehrinde halkın ve ziyaretçilerin şehrin kurucularını unutmaması için bir dişi kurt beslenir.
Romulus ve romus'un dişi bir kurttan süt emmesi, türklerin bozkurt destanına çok benzemektedir. As roma takımının ableminde, romulus'un ve romus'un dişi kurttan süt emdiği tasviri bulunmaktadır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar