bugün

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

aklımda sürekli kapılar açılıp kapanıyor. Sürekli bir rüzgar esiyor sanki beynimin içinde ve ben de bu kuvvetli rüngara ayak uydurmak zorundaymışım.
Bütün koridorları hiç yorulmadan aşıp geçmeliymişim, asla yolu olmayan bir yere zorla yeni korudarlar açmalıymışım gibi.
son bulmayacakmış gibi.
Sınırsız bir devinim içerisinde beynim. Gözlerim de bundan nasibini alıyor. göz kaslarım korkunç bir şekilde gelişiyor, bedenim ne kadar miskinleşiyorsa sanki beynim o denli hızlanıyor, yetişemiyorum.
Uyuduğumu sandiğim anda kendi kendine yeni hikayeler yazdığını fark ediyorum, yeni karakterler yaratıyor hatta bazen yarattığı karaktere aşık olduğunu görüyorum ve bunu ancak gün içinde basit bir iş yapmaya çalışırken fark edebiliyorum. mesela salata yapmak için malzemeleri doğrarken.
Bu hikayeleri ilerde hatırlamak için kaydetmeliyim fakat yetişemiyorum.
Midem bulanıyor oldum olası hızlı olan her şey midemi bulandırmıştır. Hızlı giden bir arabada durabilmek... kusmadan durabilme çabası işte tam da bu sıkışmışlık ve çaresizlik.
Soğuk soğuk terlersin, insanların içinde kimse kusmak istemez. Ben de istemiyorum ama elimde değil, içimde her şey karıştı, beynimde de her şey böyle karışıyor işte. Kafam bulanıyor. Kimsenin ilgisini çekmemeliyim, yok olmalıyım dedikçe daha da göze batıyorum, acı çekiyorum.
Her an yeniden soluk almak istiyorum.

Bir nefes fazlası beni öldürecek, biliyorum.