bugün
- nervio abla28
- solcudan zarar gelmez8
- etek giyersen tecavüzü hakedersin13
- yazarların akademik uzmanlık alanları11
- kızların engelledikten sonra ulaşılmak istemesi10
- türk kızlarının 30 undan sonra perte çıkması8
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle59
- anın görüntüsü25
- kar yağması25
- güzel karı görünce verilinen tepkiler19
- gömlek ütülemek21
- hastası olunan sözler10
- geceye bir şarkı bırak15
- smokin joe9
- eski sevgiliyi özlemek28
- bir erkeğe yemek yapmak16
- yol fotoğrafları9
- pornocu orospuların yarra yerken gözünü bereltmesi15
- kuşu ötmeyen yazarlar14
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı14
- aleyna tilki'nin verdiği göğüs frikiği13
- larisalisa öldü mü22
- uludağ'ın kaderi28
- jaguar'ın yeni logosu13
- en etkili içki hangisi21
- 23 kasım 2024 bodrumspor galatasaray maçı19
- depresyona girme nedenleri8
- 23 kasım 2024 kayserispor fenerbahçe maçı32
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi31
- larisalisa21
- unutulmayan film replikleri17
- yavuz sultan selim45
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız17
- doritoslu çiğ köfte13
- 23 kasım 2024 bodrumspor'un verilmeyen penaltısı11
- gecenin şarkısı11
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi11
- babasız kızı hamile bırakıp kaçmak10
- levhi mahfuza erişmek mümkün müdür9
- yazarlara gelen son mesaj9
- her türk kadınına 100 türk erkeğinin yürümesi16
- acildeyken sözlüğe girmek10
- gozlerinmeyhanesi v622
- hayatında aksiyon arayan yazarlara öneriler9
- rakının berbat bir içki olması38
- utopyalarkralicesi22
- çocukluk travmaları18
- true'nun ölmesi14
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf15
- mutluluğun formulü8
insanlar daha kendini tanıyamazken, bir başkasını gerçekten tanıması mümkün gibi gözükmüyor.
''kişi size ne kadar izin verirse o kadar tanıyabilirsiniz'' der sokrates baba konu ile ilgili olarak.
1. sarhoşken nasıl?
bazı insanların sarhoşluğu çekilmez olur. sevilen insansa, tamam yine çekilir. ama bir lokma bir şey içti mi, içindeki bütün kompleksler, iblisler bir bir dökülen insanların asıl ayıkken bir meselesi var demektir.
2. hangi küfür?
argo da, küfür de hayatta yerini bulduğun da güzel ifade araçlarıdır. fakat birine küfrederken hangi sıfatın, tamlamanın, eylem vaadinin seçildiği o insana dair işaretler taşır. zaten birin öfkelendiği an başlı başına önemli bir veridir.
3. bana bir çay getir!
istediği kadar iyi, nazik, yüce gönüllü görünsün. bir insanın, kendisinin eşiti görmeyerek aşağıladığı meslek gruplarının bulunması bütün bu imajı yerle bir eder. garsonlarla, apartman görevlisiyle nasıl konuşuyor? emir kipi mi, tamam.
4. içindeki ırkçı
her şey normaldir, bir sürü konuda kafa denginiz gibidir. ama sonra öyle bir laf eder ki donar kalırsınız. etnik, dinsel, cinsel her tür ayrımcı beyan da, espri de, o insanı gerçekten tanımanız için malzeme verir. örneğin 'pis çingene' diyen biriyle iki çift laf edecek mideniz var mı?
5. mızıkçılık sıkar
monopoli de olur, okey, tavla ya da poker de? işin içine kazanma-kaybetme ikilisi girdiğin de anın da değişen, mızıklanıp çirkefe yatanlar vardır. 'yahu şurada oyun oynuyoruz' diyemezsiniz, onun için hayatın merkezidir.
6. aynı ev laboratuvarı
üniversite de ki ev arkadaşı da olsa, hayat arkadaşı da sınırları belli alanda birden fazla kişi zorlu bir sınavdır. insan daha 10'lu yaşlarında ailesiyle bile aynı eve sığamazken karakterin oturduğu yetişkinlik dönemi hayli zordur. koridor da ters dönmüş terlikten yanan ampulü değiştirmemeye uzanan bir dünya dert tasa...
7. ailesinin yanında
siz onu işyerin de, okul da ya da duygusal ortamlar da tanıyıp sevmiş olabilirsiniz. ama insan en çok doğumdan beri tanıyanların yanın da kendisi olur, özüne döner. esprileri, oturup kalkması, birbirlerine hitapları derken onu ailesinin evin de bırakıp dışarı yalnız çıkmanız olası!
8. ya onu ben alacaktım!
tabakta son kalmış patates kızartması, kalamar, kurabiye, her ne ise? bazı insanların sonsuz nezaketi masada kimsenin yiyememesine neden olur, o ayrı. ama son mu, başka biri var mı, yok mu diye düşünmeden atlayanlar, siz de pek iyi bir görüntü vermiyorsunuz.
9. haberler den al haberi
gündemin en civcivli anlarından birin de birlikte ana haber bültenini izlemeyi deneyin. toplumsal olaylara, çatışmalara, öğrenci protestolarına falan verdiği tepkileri inceleyin. 'sallandıracaksın üç tanesi taksim'de' kıvamındaysa tepkileri, geçmiş olsun.
10. borç-harç işleri
öyle gerekmiştir, borç para istemişsinizdir. ya da bir eşyasını ödünç alıp alamayacağınızı sormuşsunuzdur. çok açık bir şekilde bu tekliflere yanaşmaması ayrı, bir de çocukça bahaneler bulması? kaçınız.
11. sahada değişenler
maça gitmekle maç yapmak arasında akrabalık olsa da, sonuçlar farklı. hayatı boyunca hiçbir alanda 'hırs' sahibi olmamış birinin maçı kazanmak için her türlü çamur hareketi yapması olasıdır. sert girer, çelme takar, durmadan itiraz eder. 'karıncayı incitmeyen' bu adam bir de bakmışsınız yenilen golden sonra kaleciye dümdüz gidiyor.
12. gerzek ya?
başlarından ne geçerse geçsin, bir insanın eski sevgilisinden, eşinden, eski arkadaşlarından söz ederken seçtiği sıfatlar, ne kadar düzgün biri olduğunun işaretidir. böyle anında 'satışlar', bir gün sizin de başka masalara böyle malzeme olacağınız anlamına gelir.
13. tatilin zehir olma riski
sürekli güneşlenenlerden olabilir ya da denizden hiç çıkmayanlardan. iki dakika susmuyordur belki ya da ağzını bıçaklar açmıyordur. hesap saati geldiğinde cüzdanın üstüne yatanlardan mı, her şeyi ödeyip sizi kendisine bağımlı hale getirmek isteyenlerden mi? tatil ,yoğunlaştırılıp dar zamana sığdırılmış bir hayat simülasyonudur, insanın hası iki günde belli olur.
14. cinsi münasebet
fazla ayrıntıya gerek yok, bir insanı tanımanın en iyi yollarından biri de budur. o aşamaya gelene kadar yapılan numaralar, sonrasında ki hal ve gidişat da öyle?
15. trafik canavarı
arkadaşınız direksiyon başında bir canavara mı dönüşüyor? yayalara, bisikletlilere, motorlulara katiyen yol hakkı tanımıyor mu? kadın sürücülere en ufak bir hataların da saydırmaya mı başlıyor? müsait bir yer de inebilirsiniz.
16. cenaze ortamları
herkesin üzüntü eşiği de, inanç dünyasının sınırları da, acıyı yaşama biçimi de farklı. ama bazı durumlar bu tür farkları kılıç gibi gözünüzün ortasına sokar. sizin için önemli birini kaybetmişken, yan tarafta başkasıyla kikirdeyen arkadaş ilişkileri gözden geçirmeye neden olabilir.
17. vatanı kurtarma faaliyetleri
kimi zaman yemek masasın da, kimi zaman günlük muhabbet içinde birden konu siyasete gelir. birinin 'vatanı kurtarma' formülü, o insanın hayatta durduğu yere dair en temel işaretleri verir.
18. stadyum da dönüşenler
stadyum ambiyansı değerli verilerle doludur. maça birlikte gittiğiniz 'mülayim' arkadaşınızın ilk düdükle galiz küfürler savurmaya başlamasına, her durum da soğukkanlılığını ve nesnelliği korumakla meşhur bir kişinin "hoca versene penaltıyı", "ne ofsaytı be..." gibi çıkışlar yapmasına tanık olmak işten bile değildir. formayı çıkarıp sahaya dalma girişimlerine girmeyelim bile..
19. aşk üçgeni
olur ya, iki arkadaşın gönlü aynı insana kayar. aşk meşk işlerin de 'önden siz buyrun' gibi bir teklif de olmaz tabii, ama 'çirkinleşmek' de şart değil. zaten böyle durumlar da aşık olunan şahıs durumu anlayıp anın da ortadan tüyer. aklı varsa tabii?
20. parayla ilişki
cebinde ki akrep meselesi ayrı, ortak hesap ödeme anları çok belirleyicidir. onun dışın da birin parayla kurduğu ilişki, yeni satın aldığı bir şeyi size tarif edişi önemli parametrelerdir.
21. terfi testi
bir insan en iyi eline güç geçtiğin de tanınır. o kadar acayip bir güç olmasına bile gerek yok. işyerin de terfi aldığı günün ertesi gün iş arkadaşlarına tavrı değişen biri mi? verdik notunu?
22. kavgada denmez
günlük hayatta her şey şahane, güllük gülistanlık. ancak buzdağının görünmeyen yüzü de böyle mi? tartışırken nasıl, kavga ederken neye dönüşüyor? 'matrix reloaded'ın efsanevi repliği 'bir insanı kavga etmeden, tam anlamıyla tanıyamazsın' sözü o an akıllara geliveriyor.
23. ofis partisin de
gün boyu arkasından çan çan konuştuğu müdürünün eteğin de mi dolanıyor, yiyecek-içecek bedava diye kendini mi kaybediyor, herkes bir şekilde eğlenirken üstten üstten bakıp bir kenara mı çekiliyor? formal iş ilişkisinde su yüzüne çıkmayanlar aynı ortamda ipler biraz gevşetilince yüzmeye başlar.
24. toplantı ritüelleri
ağzınızdan laf alanı da, lafı ağzınıza tıkayanı da çekilmez. işyerin de esprinin dozunu ayarlayamamak, düğmesine basılmış gibi kalem çevirip arada düşürmek, sinir bozucu bir tikle ayağını sallamak ve tabii bütün işi o yaparmış gibi görünmek... bunlar etrafı geren hareketler.
25. sosyal medya ortamları
facebook'ta, twitter'da kimi takip ediyor? hangi olaylara ne tip yorumlar yapıyor? kimleri, hangi durumları 'beğeniyor'? yazı dili, imlası nasıl? bir insanı şıppadanak tanımanın en garantili yolu bu olabilir!
- kişiden kişiye değişen testler bütünü.
- bu çıkmaz bir yoldur, zira tanıyamazsınız. tanıdığınızı sanırsınız...
bu konuda ki son sözü dostoyevski söylemiştir zamanında :
"insanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır."
- en iyi yol, onu hiç tanımamak (mı?). hiçlik en güzeli; gerisi aşk, gerisi düşler, gerisi kopartırcasına başlayan sevgi olsa gerek..
''olmayacak şey bir insanın bir insanı anlaması''
attila ilhan
''kişi size ne kadar izin verirse o kadar tanıyabilirsiniz'' der sokrates baba konu ile ilgili olarak.
1. sarhoşken nasıl?
bazı insanların sarhoşluğu çekilmez olur. sevilen insansa, tamam yine çekilir. ama bir lokma bir şey içti mi, içindeki bütün kompleksler, iblisler bir bir dökülen insanların asıl ayıkken bir meselesi var demektir.
2. hangi küfür?
argo da, küfür de hayatta yerini bulduğun da güzel ifade araçlarıdır. fakat birine küfrederken hangi sıfatın, tamlamanın, eylem vaadinin seçildiği o insana dair işaretler taşır. zaten birin öfkelendiği an başlı başına önemli bir veridir.
3. bana bir çay getir!
istediği kadar iyi, nazik, yüce gönüllü görünsün. bir insanın, kendisinin eşiti görmeyerek aşağıladığı meslek gruplarının bulunması bütün bu imajı yerle bir eder. garsonlarla, apartman görevlisiyle nasıl konuşuyor? emir kipi mi, tamam.
4. içindeki ırkçı
her şey normaldir, bir sürü konuda kafa denginiz gibidir. ama sonra öyle bir laf eder ki donar kalırsınız. etnik, dinsel, cinsel her tür ayrımcı beyan da, espri de, o insanı gerçekten tanımanız için malzeme verir. örneğin 'pis çingene' diyen biriyle iki çift laf edecek mideniz var mı?
5. mızıkçılık sıkar
monopoli de olur, okey, tavla ya da poker de? işin içine kazanma-kaybetme ikilisi girdiğin de anın da değişen, mızıklanıp çirkefe yatanlar vardır. 'yahu şurada oyun oynuyoruz' diyemezsiniz, onun için hayatın merkezidir.
6. aynı ev laboratuvarı
üniversite de ki ev arkadaşı da olsa, hayat arkadaşı da sınırları belli alanda birden fazla kişi zorlu bir sınavdır. insan daha 10'lu yaşlarında ailesiyle bile aynı eve sığamazken karakterin oturduğu yetişkinlik dönemi hayli zordur. koridor da ters dönmüş terlikten yanan ampulü değiştirmemeye uzanan bir dünya dert tasa...
7. ailesinin yanında
siz onu işyerin de, okul da ya da duygusal ortamlar da tanıyıp sevmiş olabilirsiniz. ama insan en çok doğumdan beri tanıyanların yanın da kendisi olur, özüne döner. esprileri, oturup kalkması, birbirlerine hitapları derken onu ailesinin evin de bırakıp dışarı yalnız çıkmanız olası!
8. ya onu ben alacaktım!
tabakta son kalmış patates kızartması, kalamar, kurabiye, her ne ise? bazı insanların sonsuz nezaketi masada kimsenin yiyememesine neden olur, o ayrı. ama son mu, başka biri var mı, yok mu diye düşünmeden atlayanlar, siz de pek iyi bir görüntü vermiyorsunuz.
9. haberler den al haberi
gündemin en civcivli anlarından birin de birlikte ana haber bültenini izlemeyi deneyin. toplumsal olaylara, çatışmalara, öğrenci protestolarına falan verdiği tepkileri inceleyin. 'sallandıracaksın üç tanesi taksim'de' kıvamındaysa tepkileri, geçmiş olsun.
10. borç-harç işleri
öyle gerekmiştir, borç para istemişsinizdir. ya da bir eşyasını ödünç alıp alamayacağınızı sormuşsunuzdur. çok açık bir şekilde bu tekliflere yanaşmaması ayrı, bir de çocukça bahaneler bulması? kaçınız.
11. sahada değişenler
maça gitmekle maç yapmak arasında akrabalık olsa da, sonuçlar farklı. hayatı boyunca hiçbir alanda 'hırs' sahibi olmamış birinin maçı kazanmak için her türlü çamur hareketi yapması olasıdır. sert girer, çelme takar, durmadan itiraz eder. 'karıncayı incitmeyen' bu adam bir de bakmışsınız yenilen golden sonra kaleciye dümdüz gidiyor.
12. gerzek ya?
başlarından ne geçerse geçsin, bir insanın eski sevgilisinden, eşinden, eski arkadaşlarından söz ederken seçtiği sıfatlar, ne kadar düzgün biri olduğunun işaretidir. böyle anında 'satışlar', bir gün sizin de başka masalara böyle malzeme olacağınız anlamına gelir.
13. tatilin zehir olma riski
sürekli güneşlenenlerden olabilir ya da denizden hiç çıkmayanlardan. iki dakika susmuyordur belki ya da ağzını bıçaklar açmıyordur. hesap saati geldiğinde cüzdanın üstüne yatanlardan mı, her şeyi ödeyip sizi kendisine bağımlı hale getirmek isteyenlerden mi? tatil ,yoğunlaştırılıp dar zamana sığdırılmış bir hayat simülasyonudur, insanın hası iki günde belli olur.
14. cinsi münasebet
fazla ayrıntıya gerek yok, bir insanı tanımanın en iyi yollarından biri de budur. o aşamaya gelene kadar yapılan numaralar, sonrasında ki hal ve gidişat da öyle?
15. trafik canavarı
arkadaşınız direksiyon başında bir canavara mı dönüşüyor? yayalara, bisikletlilere, motorlulara katiyen yol hakkı tanımıyor mu? kadın sürücülere en ufak bir hataların da saydırmaya mı başlıyor? müsait bir yer de inebilirsiniz.
16. cenaze ortamları
herkesin üzüntü eşiği de, inanç dünyasının sınırları da, acıyı yaşama biçimi de farklı. ama bazı durumlar bu tür farkları kılıç gibi gözünüzün ortasına sokar. sizin için önemli birini kaybetmişken, yan tarafta başkasıyla kikirdeyen arkadaş ilişkileri gözden geçirmeye neden olabilir.
17. vatanı kurtarma faaliyetleri
kimi zaman yemek masasın da, kimi zaman günlük muhabbet içinde birden konu siyasete gelir. birinin 'vatanı kurtarma' formülü, o insanın hayatta durduğu yere dair en temel işaretleri verir.
18. stadyum da dönüşenler
stadyum ambiyansı değerli verilerle doludur. maça birlikte gittiğiniz 'mülayim' arkadaşınızın ilk düdükle galiz küfürler savurmaya başlamasına, her durum da soğukkanlılığını ve nesnelliği korumakla meşhur bir kişinin "hoca versene penaltıyı", "ne ofsaytı be..." gibi çıkışlar yapmasına tanık olmak işten bile değildir. formayı çıkarıp sahaya dalma girişimlerine girmeyelim bile..
19. aşk üçgeni
olur ya, iki arkadaşın gönlü aynı insana kayar. aşk meşk işlerin de 'önden siz buyrun' gibi bir teklif de olmaz tabii, ama 'çirkinleşmek' de şart değil. zaten böyle durumlar da aşık olunan şahıs durumu anlayıp anın da ortadan tüyer. aklı varsa tabii?
20. parayla ilişki
cebinde ki akrep meselesi ayrı, ortak hesap ödeme anları çok belirleyicidir. onun dışın da birin parayla kurduğu ilişki, yeni satın aldığı bir şeyi size tarif edişi önemli parametrelerdir.
21. terfi testi
bir insan en iyi eline güç geçtiğin de tanınır. o kadar acayip bir güç olmasına bile gerek yok. işyerin de terfi aldığı günün ertesi gün iş arkadaşlarına tavrı değişen biri mi? verdik notunu?
22. kavgada denmez
günlük hayatta her şey şahane, güllük gülistanlık. ancak buzdağının görünmeyen yüzü de böyle mi? tartışırken nasıl, kavga ederken neye dönüşüyor? 'matrix reloaded'ın efsanevi repliği 'bir insanı kavga etmeden, tam anlamıyla tanıyamazsın' sözü o an akıllara geliveriyor.
23. ofis partisin de
gün boyu arkasından çan çan konuştuğu müdürünün eteğin de mi dolanıyor, yiyecek-içecek bedava diye kendini mi kaybediyor, herkes bir şekilde eğlenirken üstten üstten bakıp bir kenara mı çekiliyor? formal iş ilişkisinde su yüzüne çıkmayanlar aynı ortamda ipler biraz gevşetilince yüzmeye başlar.
24. toplantı ritüelleri
ağzınızdan laf alanı da, lafı ağzınıza tıkayanı da çekilmez. işyerin de esprinin dozunu ayarlayamamak, düğmesine basılmış gibi kalem çevirip arada düşürmek, sinir bozucu bir tikle ayağını sallamak ve tabii bütün işi o yaparmış gibi görünmek... bunlar etrafı geren hareketler.
25. sosyal medya ortamları
facebook'ta, twitter'da kimi takip ediyor? hangi olaylara ne tip yorumlar yapıyor? kimleri, hangi durumları 'beğeniyor'? yazı dili, imlası nasıl? bir insanı şıppadanak tanımanın en garantili yolu bu olabilir!
- kişiden kişiye değişen testler bütünü.
- bu çıkmaz bir yoldur, zira tanıyamazsınız. tanıdığınızı sanırsınız...
bu konuda ki son sözü dostoyevski söylemiştir zamanında :
"insanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır."
- en iyi yol, onu hiç tanımamak (mı?). hiçlik en güzeli; gerisi aşk, gerisi düşler, gerisi kopartırcasına başlayan sevgi olsa gerek..
''olmayacak şey bir insanın bir insanı anlaması''
attila ilhan
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar