hüseyin düzmez

bu düzmez denen kartoroş pezevenk uganda'da yaptığı bir basın toplantısında;

"burası tam bir medrese. kendimi hacda gibi hissetim. çok rahattım" demiş hapishane için. e cenneti "göğüsleri tomurcuk gibi açmış" minimini kızlarla oynaşabilmek için isteyen bir zihniyete göre hac gibidir oralar tabi. bak işte, düzmez puştu öbür dünya nimetlerini bu dünyada tatmaya başlamış bile(!). nasıl huşu(!) içinde olmasın.

yine başka bir gün, stadyum çıkışında mikrofonların yöneltildiği düzmez ibnesi;

"ben rabbime hesap veririm. kapitalistler benim düşmanımdır. hakkımda televizyonlarda çok şeyler söylenmişti. ben onların istediği gibi davransaydım paparazilerin kralı yapılırdım, ama doğruları söyledim. ben kitaplarımdan telif hakkı bile almıyorum, gençler okusunlar diye. gazetem bir tanedir. kimseye kırgın değilim. insanları sevmeyen allah'ı sevemez. diyanet işleri başkanı beni yakından takip ediyor. benim düşmanım yok. nefsime ve şeytana kızgınım. hiç kimse nefsine hakim olamaz. ama eninde sonunda ben beraat edeceğim"

demiş yıllar önce. bak bak baaaakk!! düzmez denen it bir de allah'ı kalkan olarak alıyor yanına. ona hesap verirmiş. e tabi benim için de özel yasalar çıksa uganda'da ben de siklemem a.q. yasayı masayı. hiçkimse nefsine hakim olamaz buyurarak da toptan bütün ugandalıları pedofili olmakla suçluyor bu kartoroş pezevenk. şeytana da kızgınmış... vah yavrum, vah mazlum mücahitim benim...

ama işin en iğrenç kısmı burdan sonra başlıyordu o yıllarda uganda'da. kartoroş düzmez ibnesi bir başka defile sonrası mikrofonlara;

"cumhurbaşkanı abduş gol'ün cezaevindeyken kendisini affedeceği yönündeki söylentileri de değerlendiren üzmez, "hayır, bunu kabul etmiyorum. devlet yardımıyla çıkmam. ben kendim beraat edeceğim. hecevit'i, eşref tiflis'i öldürdüler. daha sırada kimler kimler var. tayyar'ın başına da bir iş geleceğinden korkuyorum. ben korku nedir bilmiyorum" buyurmuş.

komik olansa, alenen pedofil bir sapığı affetmeye çalıştığı iddiaları bizzat sapık tarafından söylenen cumhurbaşkanı, sessizliğini korudu o yıllarda.

bunun üstün halk ne yaptı. ne yapacak, tabiki ayaklandı ve zamanın uganda hükümetine yasanın, hakkın, hukukun, insanlığın ne olduğunu; din kisvesi altında her bokun yiyilemeyeceğini gösterdi.

ya ne yapacaklardı be. sessizce oturup mal mal gene "allah yar ve yardımcısı oldu, ve çıktı" diye oturacak halleri yok ya.

velev ki otursunlar...
velev ki otursunlar...