zeynebim

zor denkleştirilmiş bir 35 lik, -haşa alkolik değiliz, rakıya sevdalıyız-, 250 gram da peynir en ucuz ve tuzlusundan. bardaklarımız var, buzu da üç gün önceden hazırladık.

karşımızda midilli, inat edercesine heybetli. deniz nazlı bir kız gibi, bir coşuyor bir duruyor, gecenin soğumaya başlayan rüzgarları saçlarımızı dağıtıyor. cepte paramız yok ama dünyanın en zenginiyiz. demiş ya üstad; "hava bedava, su bedava" diye, aynı o düzendeyiz.

bu akşam keder akşamı, hepimizde bir suskunluk.. masadaki her dost biliyor hangi acıdan mahkum oldugumu. susarak herşeyi konuşabiliyoruz. saygılıyız suskunluğumuza.

ikişer duble içebileceğiz en fazla. sarhoşluk istemiyoruz zaten. rakı da paylaşsın istiyoruz bu acıyı, o sofrada eksik olmamış tek dost..

son dublenin son yudumundayız artık. zamanı geliyor. tek kaset çalarlı, iki büyük kalem pilli teybimizi çıkartıyoruz. kasette tek bir şarkı var bu acıları anlatacak. basıyoruz çal tuşuna çalıyor.

Zeynep bu güzellik var mı soyunda
Elvan elvan güller biter bağında
Arife gününde bayram ayında
Zeynebim Zeynebim allı Zeynebim
Beş köyün içinde şanlı Zeynebim

ilk mısralar yetiyor.. gözyaşları..

son bir gayretle çekiyoruz kalan yudumlarımızı.. gece duruyor, rüzgar susuyor, deniz çarşaf, ege'de bir matem..
kalkıyoruz masadan, gözlerimiz ıslak..

akıllarda yankısı..

zeynebim, zeynebim..