bugün

hasan hüseyin korkmazgil

şu lanet baş ağrısı

Yine başladı başım

Yine dünyam kapkaranlık

ne aspirin ne novaljin

ne şurup eczanelik ağrı değil

bu benimkisi

değil dostlar





beyin değil

işte elektrosu

işte yürek

saatli bomba sanki mübarek!

ağrısız baş

taş altında» diyorlar anlıyorum domuzuna

anlıyorum it gibi

ama işte dindirmiyor ağrımı algılamak bu gerçeği



yıllar var ki şu ülkede şöyle sıcak

şöyle mutlu şöyle yürek soğutan

tek bir haber değmedi kulağıma

tek bir olay yaşamadım hep kan gölü



hep gözyaşı hep kargış sanki

yunus yaşamamış bu topraklarda

hacıbektaş diye biri geçmemiş buralardan



toprakları sürecektik kardeşçe

ekip biçip harmanlayıp

kardeşçe denizler ki yok bir eşi dünyada

göller ki ırmaklar ki çaylar ki

madenleri sökecektik kardeşçe

yeşillere saracaktık kırları kıraçları okullarlı

yuvalarlı parklarlı

geniş güzel caddelerli kentler kardeşçe





yine başladı başım

yine dünyam kapkaranlık

hep de böyle güzel düşler kurarken



hep de kulak kabartırken tv'de haberlere

bakarken başlıklarına gazetelerin

tam da eğilirken yüzüne sevgilimin



öperken alnından bir güzel başarıyı

belki yalan belki doğru ama insanca



bir öykü anlatırken dostlara

bir kadeh birşeycikler bir kuytu köşecikte

iki fiskos ederken

yem atarken balkonda serçelere

sardunyaya kızarken niçin açmadın? diye ..



filistin'i düşünürken otobüs durağında

dalmışken kavak dallarının sabah ışıltısına yıldızları

gagarin'ce görüp gözlerken sıvazlarken enflasyonu etsiz soframda



düşte deve görmeyi yorumlarken yatakta

sesine kapılmışken telefonda birinin

gülümserken suratına asalak devrimcinin

şiirini deşelerken çöplüksel bir olayın

kaçırılmış fırsatlara ağlarken türkülerde

ve sessizce ölüşünü bir koca kelebeğin

saksıda sarmaşığın güneşe gülüşünü

çokboyutlu izlerken ortasında alnımın

birdenbire bir ağrı



neye vursam ?

hangi taşa bu başı

kime sövsem

hangi puşta!

hangi soysuza!

onursuzluk batağının yarınsız yaratıkları

bu insan kılıklılar gözdeki pırıltının

alındaki ışığın

sevginin saygının

güzelin düşmanları



bu inatçı başağrısı böyle bu değil

dostlar değil dostlar

başımın suçu değil

nezaman ağrısa erciyes karlı başım

bakıyorum ağrıyor

erciyes'e dönmüş başı



şu güzelim ülkenin



değil dostlar

bu değil güzel günler görünürde yok

daha bunak düzen kan istiyor

su değil

suçlu sen ben suçlu şu bu

o değil



Suçu vurmak gerekiyor suçluyu değil

Hasan Hüseyin Korkmazgil