bugün

motorola

türkiyede modeksan tarafından satış ve servis hizmeti verilen telefon markasıdır. Almayı düşünenlerin aşağıdaki tüketici şikayetini okumalarını tavsiye ederim. Bu duruma maruz kalan kişi, aynı ofiste birlikte çalıştığım çok saygın bir beydir ve her aşamasına da şahit olmuşumdur.

Bu ilk yazı, tüm modeksan genel müdürüne ve tüm çalışanlarına 30.06.2006 tarihinde yazılmış ve gönderilmiştir.

"Sayın Genel Müdürüm,

Bu maili size son çare olarak yazıyorum. Çünkü artık daha fazla uğraşacak gücüm ve zamanım kalmadı. Özel sektörde satış sonrası ile ilgili çalıştığımdan, yönettiğiniz şirket çalışanlarınızın performansını bir kez daha gözden geçireceğinizi umarım.

iki yıl önce eşim hediye olarak bana Arçelik Pendik Bayiisinden Motorola C550 model bir cep telefonu hediye etmişti. Bu telefonu geçtiğimiz nisan ayına kadar sorunsuz olarak kullandım. Ancak bu tarihten sonra kullandığım cep telefonu kabusa dönüştü.

Nisan ayında cep telefonumun cebimde kendi kendine kapandığını farkettim. Önceleri pilin yerinden oynamış olabileceğini düşündüm. Ancak birgün telefonu hiç açamadım. Bunun üzerine telefonu istanbul Ziverbey deki yetkili motorola servisine götürdüm. Cihazımın garanti kapsamı içinde tamir edileceğini söylediler. Tamam dedim. Bir hafta sonra telefonumu alabileceğim söylendi. Aldım. Bana içinde soğuk lehimin koptuğu ve yeni yazılım yüklendiği bilgisi verildi. Ertesi gün Adana ya görevli gittim. Telefon Adana da bir gün sonra aynı arızadan yine bozuldu. Bu sefer şifremi girerken telefon kilitleniyordu ve ancak pilini çıkardığımda tekrar açılıyordu. Kimbilir belki sokaklarda 10-15 defa pilini söküp taktığımı hatırlıyorum. Sonunda telefon hiç açılmaz oldu. Döner dönmez telefonu tekrar Ziverbey deki servise bıraktım. Tarih 5 Mayıs 2006 telefonu verdim. Bir hafta sonra aradığımda telefonun arızasının giderilemediği, bu nedenle merkeze gönderileceği, telefonun oradan soruşturulması bilgisi verildi. Bir hafta daha bekledim. Merkezi aradım. Telefonun ellerine ulaşmadığını söylediler. Ziverbeyi aradım, gönderdik dediler. Kısacası benim telefon boğazın karanlık sularında kayboldu. Neyse 2-3 gün sonra telefonu buldular. Telefon henüz Ziverbey de şimdi gönderiyoruz dediler. Bir hafta daha geçti haber yok. Sonunda Merkezi aradığımda telefonumun tamir edilemediği, bu nedenle yenisi ile değiştirileceği bilgisi verildi. Ama bunun için 10 gün daha beklemem gerektiği söylendi. Bunun üzerine kendimi kaybettiğimi hatırlıyorum. Zaten bir aydan fazla süredir serviste bekleyen telefonun değiştirilmesi için benden 10 gün daha isteniyor. Teknik Müdür Aykut beye defalarca ulaşmaya çalıştım. Ama ne hikmetse bir türlü ulaşmak mümkün olmadı. Her seferinde çok meşgul olduğu söylenerek görüşmem engellendi. Engellendi diyorum, çünkü bizler de özel sektör çalışanlarıyız. Ne kadar meşgul olursak olalım, mutlaka ofiste olduğumuz zamanlar vardır. Açıkçası görüştürülmedim. Telefonda isyan edince ertesi gün yardımcısı Deniz bey aradı. Telefonumun ana kartının değiştirileceğini, ertesi gün telefonumu Ziverbey den alabileceğim söylendi. Demekki isyan edince 10 gün geçmesine gerek kalmıyormuş. Deniz beye telefonumun yenisi ile değiştirileceği bilgisinin verildiğini hatırlattım. Bana "Ana kartı değiştirdik. Aynı şey" diyerek enteresan bir açıklama yaptı ve sanırım çok meşgul olduğundan hemen telefonu kapattı.

Sineye çektim, herhalde yeniden kasıt anakart değişimidir dedim. Ertesi gün telefonumu teslim aldım. Ana kartı ve dış kapağı değiştirilmişti. Yeni gibi olmuştu. memnun bir şekilde servisten ayrıldım. Aaaa telefonum açılmıyor. Şarjı sıfır. Geçen birbuçuk aylık servis süresi içinde pil hiç şarj edilmediğinden pil de eskimiş, çünkü eskiden 4-5 gün standby giden pil bu sefer 2 günde boşalıyor. Neyse sineye çektik, telefonumuza kavuştuk. Deniz bey yeni dedi ya.

Bir hafta. Evet bir hafta sonra bir sabah kalktım telefon gece kapanmış, şarja taktım. Açılmıyor. Eyvah bizim ana kart yine arızalı. Aynı kabus tekrar başladı. telefonu 19.6.2006 tarihinde tekrar Ziverbeye götürdüm. Cevap "cihazınız garanti kapsamı dışında" Hani tüketici hakları hakkında bilgim olmasa buna da inanacağım. "Sanayi malının serviste geçen süresi garanti süresine ilave edilir.". Vay cahil, gariban vatandaşın haline. Ziverbey deki bayan ilk defa benden duydu. Hatta "o zaman faturanızı getirin" gibi karşı savunma yaparak beni iki yıl önce hediye olarak alınmış bir telefonun faturasını saklamadığım için suçladı. Israr edince teslim tutanağının üzerine not düştü. Bir hafta sonra cihazı sorguladım. Cihazın merkeze gönderildiği bilgisini aldım. Merkezi aradığımda ise yine telefonum henüz oraya ulaşmamış, Eyvah dedim, telefonum yine karanlık sularda,

Merkezde Özhan beyle konuştum. Bilgisayardan telefonumu takip etti ve müthiş bilgi, "sizin telefonunuz bir üst model ile değiştirilmiş" dedi. Ben de "Hayır sadece ana kartı değiştirildi" dedim. Enteresan bir durum. Anladığım şu, Telefonun değiştirilme kararı alınmış, bilgisayara kaydedilmiş ama sonradan kıvırma durumları, devreye Deniz bey giriyor ve telefonun ana kartının değiştirilmesinin telefonun değiştirildiği anlamına geldiğini söylüyor. Benim yerimde olsanız siz inanır mısınız?

Tamir süresi içinde geçici telefon talep ettim. Maalesef ellerinde hiç kalmadığını söylediler. Hiç şaşırmadım.
Ben otomotiv firmasında çalışıyorum.
"Biz garanti süresi içinde aracı bozulan müşterilerlerimize araç tahsis ediyoruz, siz ise bir telefon bile bulamıyorsunuz" dedim telefondaki bayana.
Cevap "Siz haftada kaç araç tahsis ediyorsunuz ki? biz yüzlerce telefona cevap veremeyiz".
"Biz haftada 2-3 araç tahsis edebiliyoruz" dedim.
"Bakın işte" dedi.
Ben de "bir otomobil fiyatına kaç telefon alınabileceğini" sordum. Cevap veremedi.

Sonuç olarak mağduriyetimi sizinle paylaşmak istedim. Bugün Cuma, telefonum henüz merkeze ulaşmış ve önümüzdeki hafta karara bağlanacakmış. Siz motorola telefon alır mısınız?
Ben açık ofiste çalışıyorum. Bu nedenle servisiniz ile yaptığım tüm telefon konuşmalarıma ister istemez ofisteki 15-20 arkadaşım tanık oluyor. Artık alay etmeye başladılar. Hepsi Motorola telefonları olmadığı için dua ediyorlar.

Sizden mağduriyetimin giderilmesini talep ediyorum. Lütfen telefonumu tamir etmeyin, değiştirin. Tüketici kanununa göre bir üst modelini talep ediyorum. Çünkü C550 modeline güvenim kalmadı. Vereceğiniz yeni telefonun da aynı arızayı yapmayacağını garanti edemiyorsunuz. Kaldı ki cihazın pili bile performansını kaybetti. Ya da 2 yıl önce eşimin ödediği parayı iade edin. Başka bir marka telefon alayım. Bugüne kadar korumaya çalıştığım iyi niyetimin bedelini en ağır şekilde ödedim. işim gereği, telefonu sadece Telefon olarak kullananlardanım. Yaklaşık 2 aydır beni arayan hiç kimse cep telefonumdan bana ulaşamıyor. Telefon numaram 0537 ........, Siz de arayabilirsiniz, ama bir süre daha bulamayacağınıza eminim.

Saygılarımla
Hakan D.P."

Yazılmış ilk yazıya hiçbir şekilde ne mail, ne de telefon ile geri dönülmemiştir ve;

"Sayın Genel Müdürüm,

Hatırlatayım dedim. Bugün 8 Temmuz 2006 Ne mailime cevap veren var ne de telefonla bilgi veren. Sizi son çare olarak düşünmüştüm ama yanlış düşündüğümü anlıyorum. Özür dilerim. Sitenizde her sabah personelinize karadeniz fıkraları gönderdiğinizi okudum. Artık Pazartesi sabahı bu maili tüm personelinize gönderirsiniz. Hep beraber müşterileri ne duruma düşürdüğünüze bol bol gülersiniz. Artık bir telefonum oldu. 70 yaşında devlet memurluğundan emekli babam " oğlum boşver tamir edemeyecekler, senin işin kalmasın, ben zaten kullanmıyorum" diyerek kendi cep telefonunu bana verdi. Onun için yasal süresi içinde (dolup dolmadığını bile unuttum) rahat rahat telefonumu tamir edin . Zahmet olacak ama tamir ettiğinizde haber verirseniz, telefonumu gelip alırım.

Saygılarımla
Hakan D.P."

Bir müşterinin böylesine bir muameleye maruz kaldığı bir firmanın pazarladığı bir markayı almadan evvel aynı veya benzer bir olayın sizin de başınıza gelme ihtimalini düşünün ve ona göre karar verin.