bugün

yaşar kemal

dün bir tv kanalında sabancı üniversitesinin kapanış töreninde konuşmuştur.

elindeki kağıttan bazı şeyler okumaya çalışmaktadır. zor okuyabilmektedir. satırları karıştırmaktadır.* tutuktur okuması, zor anlaşılır ama anlaşılır yani.

fakat arada aklına bir anısı gelip konuşmaya başladığında, gerçek yaşar kemal ortaya çıkmaktadır.

gerçek yaşar kemal nedir. gerçek yaşar kemal, dede korkut gibi bir halk ozanıdır. ozan denince, ozanların yaptıkları tek iş, saz çalmak değildir. bunlar köy köy gezer, hikayeleri gittiklari yerlerde anlatır. bir nevi gazetecidir ve sözlü edebiyat kaynaklığı görevi yaparlar.

yaşar kemal'in yazarlığından öte anlatıcılığı daha cekicidir. çocukken dededen nineden masal dinlerken ulaştığınız konsantrasyona ulaştırır dinleyiciyi. sizi olayın içine çeker. sesi fonotik değildir, kelimeler birbirine karışır gibi cıkar, ama başka bir büyü vardır. o nedir bilinmez.

bu yetenekte bir insanın, ülkenin milli birliğine bütünlüğüne, hizmet etmesini görmek çok sevindirici bir gelişme olacaktır.

yaşar amca; türk halkı bir arada kardeşce yaşamak istemektedir. birde daha iyi hayat şartları. kimsenin "yok ben anadilimle konuşiim, "yok bana şöyle yayın yapan tv verin", üstüne kuş kondurun gibi bir isteği yoktur.
bu istekler türkiye'yi fazla büyük bulan zihniyetlerin kahrolası oyunlarının bir parçasıdır.

sen türk halkını herkesten iyi tanırsın. böyle şeyleri yerlermi yemezlermi, bizden iyi bilirsin.