bugün

regal raptor

2 bin kilometre dd250-6c modelini test ettiğim çin menşeili motorsiklet üreticisi. evet dış görünüş itibariyle insanların ilgisini çok kolay çekebiliyor fakat sahibi olunca çıkarttığı sıkıntılar göz ardı edilemeyecek kadar fazla. artı ve eksileri şeklinde sıralayacağım ;

artıları;

görünüş= gittiğiniz her yerde s 1000 rr’ın yanında bile dikkat çekebilirsiniz. motordan çok fazla anlamayan kitle direk başınıza üşüşür, soru yağmuruna tutar.

yakış= 30₺’ye 110 km yol civarı yol gidiyor. (benzin 6.00 lira/litre olarak baz alınmıştır. şehir ise trafik cenneti istanbul)

motor gücü= 250 ve 350 olmak üzere çift kategoride 2 silindir ve 18-25 hp arası güç üreten karbüratörlü ve balansörlü motoru 5 ileri şanzımanla hareket ettirilebiliyor. 250cc kullanan biri olarak, düşük devirlerde tatminkar bir çekiş seviyesi yakaladım. 350 cc kullanmadım fakat 250 cc den geçenler hafife alınmayacak çekiş farklarından bahsediyorlardı. kısacası şehir içinde sıkıntı çekicek veya boğulacak bir motoru yok.

fren = önde 2 disk, arkada tek disk olmak üzere balatadan yoksun sağlam frenler mevcut. işin ilginç tarafı; ön tarafta bin kilometreden sonra farkına vardığım mekanik bir abs mevcut.

egzoz = düzgün bir egzozcu bulunursa, çekilecek 2 düz boru sayesinde alınan ses orgazm sebebi. 5 tane r25’li arkadaşa “acaba” çektirdi.

lastik = ön lastiği çok anlayamadım ama arkada 160 mm genişliğinde markası belli olmayan bir lastikle geliyor ve ıslak zemin hariç tutuşta çok problem yok. görünüşüde baya iyi.

sürüş pozisyonu = cruiser gidon alacak olanlar için söylüyorum gayet keyifli sürüş pozisyonu var, hiç rahatsız etmiyor fakat boyu 1.80 altında olanlar tam tur dönüşlerde büyük sıkıntı yaşarlar.

—————————————

eksileri ;

gösterge = evet arkadaşlar 21. yüzyılının durdurak bilmeden gelişen bu teknoloji günlerinde, bir üretici neden sadece hız göstergesi koyar hala anlamış değilim. evet şaka değil, motorda hali hazırda sadece hız göstergesi ve analog tripmetre var. benzin göstergesi bu tip yol motorlarında çok önemli detaydır, fakat bunda gerek görmemişler. benzin olayını şöyle devir daim ediyorum; depo 11+2 litre yedek depo şeklinde görev görüyor. ana depodaki benzin azalınca motor öksürüyor ve yedek depoya geçip kalan son 30 km hakkımla benzinliğin yolunu tutuyorum.

konfor = o kadar güzel fren sistemlerinden görünüşten mütevellit bok gibi bir süspansiyon sistemi sayesinde civar mahallelerde ki bütün çukurları ezberleyebilirsiniz. hele artçı almak veya artçıyla bir yol yapma fikrindeyseniz aman diyim. dış ülkelerde yüksek oranda single seat yani tek sele üretilen bu motor ülkemizde çift sele geliyor. zor şartlar haricinde artçı almayın.

parça kalitesi = alüminyumdan üretilmiş fren ve vites pedalları çok çabuk soyulup kırılabiliyorlar. 1 senede 3 kere fren pedalı kırdım ve her biri 250 lira civarında. yüksek hızlarda oluşan titreşimden dolayı vidalarıda zırt pırt gevşiyor. orjinal parça bulma sıkıntısıda dolayısıyla mevcut.

son hız = burda maksimum hızı 130 km olmasından şikayetçi değilim ama, max torkun bitip hp’nin devreye girdiği yerlerde sıkıntılar başlıyor. 3. vitesten sonra trip atmaya başladığı tespit edildi.

not; yazlık mont ile binecekseniz, yaz-kış farketmeden içinize bir atlet giyin. oturuş pozisyonu itibariyle bütün havayı göğüsünüze alıyorsunuz, hasta olma ihtimali bir hayli yüksek.

başka bir inceleme’de daha görüşmek üzere.

aylar sonra gelen edit: almayın, almak isteye kolu komşunuzu itinayla dövün.