bugün

look back in anger

john osborne'un yazdığı modern dönem oyunudur.

--spoiler--

jimmy porter: cenazeye bir çiçek bile göndermedin. küçük bir demet çiçek bile. bunu da esirgedin benden değil mi?

dört başı mamur bir haksızlıktı bu! hep yanlış insanlar aç kalıyor, yanlış insanlar seviliyor, yanlış insanlar ölüyor!
düşüncenin ve ruhun; kendi kadar kuvvetli bir şey arayan ateşli, yiğitçe bir yanı olduğuna inanmakta haksızmıydım gerçekten? bu dünyadaki en sağlam, en güçlü varlıklar, aynı zamanda en yalnız olanlar. karanlık ormanda, kendi nefesinin peşinden giden ihtiyar bir ayı gibi. ne onu rahatlatacak dostları, ne de ısıtacak bir yuvası var. o haykırış, bir korkağın sesi olamaz, değil mi?

o korkunç partide seni ilk gördüğüm geceyi hatırlıyor musun? farketmemiştin beni pek. ama ben bütün gece gözledim seni. harikulade bir ruh sukunetine sahip gibiydin. istediğim şeyin bu olduğunu biliyordum. o çeşit kuvvete sahip olmak için çok dayanıklı olmak gerekir. sukunete erme gücü. ancak evlendikten sonra anladım bunun sukunet olmadığını. huzura ermek için, önce didinmelisin. sen ise yolunda yolunda gitmeyen hiçbir şeyle karşılaşmamış, bir damla ter dökmemiştin hayatında.

kaybedilmiş bir davayım belki, ama beni sevseydin, önemi kalmazdı hiçbir şeyin.

alison porter: önemi yok! ben hatalıydım, hatalıydım! tarafsız olmak istemiyorum, bir azize olmayı istemiyorum. kaybedilmiş bir dava olmak istiyorum ben de. bozulmuş, değersiz olmak istiyorum!

anlamıyor musun? yok oldu! yok oldu! gövdemdeki o çaresiz varlık... orada emniyette, tehlikeden uzak sanıyordum onu. kimse alamazdı benden. benimdi, benim sorumluluğumdu. ama kaybettim onu.
ölmekti tüm dileğim. nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum bunun. böylesine korkunç olabileceğini düşünmemiştim! acı içindeydim. bütün düşünebildiğim sen ve kaybettiğim o varlıktı.
şimdi, bu aptal, çirkin, bu rezil halimi görebilseydi diye düşünüyordum hep. bunları hissetmemi ne kadar istemişti. benim düşmüşlüğümün tadına varmayı istemişti! ateşin orta yerindeyim, yanıyorum ve sadece ölmek istiyorum! çocuğumla ödedim bunu...
ve bir başka çocuğa sahip olma şansımla. ama ne çıkar? benden istediği buydu!

görmüyor musun! çamurdayım işte nihayet! alçalmışım, yerlerde sürünüyorum!

jimmy porter: yapma, yapma nolur... geçti artık, geçti şimdi. nolur, ben... ben... bir daha hiç...

--spoiler--