bugün

suavi

nesli tükenmiş canlılar vardır. belgeselciler giderler bunlarla ilgili bir belgesel hazırlamak için günler harcar da bir türlü görüntüleyemezler. işte bu adam da öyle bir şey. oturup televizyonun karşısında yıllarca bekle, çıkmaz.göremezsin. biz öyle ya da böyle görebilmişlerdeniz. yani demem o ki; onu televizyonda aramayacaksın. değişik bir adam, kendi has bir stili, sert ve okkalı bir sesi var. şarkılarını da kendisinden başkası söyleyemez zannımca. sesi gitmez zaten. söylemesin de...

bir de çocukluğumdan itibaren kafamı kurcalayan "10 sene sakal traşı olmasan ne olur acaba?" [bu soru adamın kafasını neden kurcalar onu da çözemedim zaten~ hayır 10 sene traş olmamak gibi bir planım da yok zaten.] gibi abuk bir soruya kendisi cevap olarak durmaktadır. işte 10 sene traş olmayı düşünmeyenlerin tipi böyle olur. bakın,görün,anlayın.

suavi --> http://music.elimiz.com/public/photos/128/suavi.jpg

karacoğlan der ki,

10 sene traş olmadım
sesim bile değişmiş anlayamadım
bir yalı çapkınına sevdalandım,
o da çok çapkın çıktı...

hey gidi heyler gidi... *