bugün

24 milyon dolara bakkalını satmayan filistinli

ecdadı ülkeyi sattı evet.
bildiğin sattı.
üstelik osmanlı'da yahudilere toprak satışı yasak olmasına rağmen, bu filistinli dingiller vatanlarını, topraklarını yahudilere sattı.

yukarıda hakaretamiz ifadeler kullanan beyinsiz, iyi oku bunları.

1837'de yapılan nüfus sayımına göre filistin bölgesinde yaşayan yahudi sayısı sadece 9000 idi ve osmanlı filistininde yahudilerin mülk edinmesi yasaktı.
filistinde 9000 yahudi yaşıyordu, ama bunların tapusu yoktu.

bütün bunlara rağmen filistin'e yahudi göçü başladı ve filistin'deki ilk yahudi yerleşimi 1860 yılında kuruldu.
yahudilerin ilk yerleşimi kurdukları tarihte de filistin'de yahudilere toprak satışı yasaktı.

yahudiler 1882'de filistin'deki 2. yerleşimlerini kurduklarında filistin'de yaşayan yahudi nüfus 45.000 olmuştu, bunların çoğu da rusya'dan göçen yahudilerdi.
bu yahudilere tam 30.000 dönüm toprak satıldı.(30 kilometre kare)

yahudiler bu toprakları yahudi kimlikleri ile değil, alman, ingiliz, avusturya macaristan vatandaşı kimlikleri ile aldılar.
tıpkı kuzey ırak ve güneydoğu anadolu bölgesinde bugün yaptıkları gibi Yahudiler satın aldıkları toprakları kendi adamları olan yerli halktan kimselerin üzerine tapu çıkararak alıyorlardı.

yahudilere toprak satışı yasak olmasına rağmen bir şekilde toprak almaları, bu alımlarda rayiç bedelin çok üzerinde paralar ödemeleri filistinli arapları iştahlandırdı.
öyle ki araziler ederinin 2-3 misline alıcı buluyordu.

Yüksek fiyatları gören arap toprak sahipleri ve şeyhleri hızla toprak satmaya başladılar.
Arap toprak sahipler aldıkları parayı yahudilerin açtıkları bar, pavyon gibi eğlence yerlerinde yahudi kızları ile yediler.
Yahudilerin parası böylece yeniden yahudilere dönüyordu.

abdülhamit han bu geçen yıllar içinde her ne kadar yahudi yerleşimine izin vermiyor görünse de, "tavşana kaç tazıya tut" politikası izliyordu.

zaten bugünkü israil'in kemik nüfusu ve israil ordusu'nun temelini oluşturan haganah birlikleri hep abdülhamid'in döneminde yeşerdi.

1908'de abdülhamid'in son döneminde filistin'deki yahudi nüfus 100 bini aşmıştı.
1. dünya savaşı'nın neticesinde filistin'i kaybettiğimizde ise yahudiler filistin'de 480.000 dönüm (480 kilometrekare) toprağa sahipti artık...bu satın alınan toprakların çoğu da filistinli arapların üzerine kayıtlıydı...

Filistin ingilizlerin idaresine geçince Yahudilere arazi satış yasağı kaldırıldı.
Toprakların tapusunu artık kendi üzerlerine alabilirlerdi. ingilizlerin de yardımı ile yahudiler arapların üzerinde tapu kaydı bulunan bu toprakları kendi üzerlerine geçirdiler.

Satın aldıkları toprak miktarı 1925 te 944.000 dönüme, 1927 de 1.124.000 dönüme ve 1930 da 1.700.000 dönüme çıktı.
Toprak almaya devam ettiler..

1920-1936 yılları arasında ingilizler 290.000 yahudinin Filistine göçüne yardımcı oldular.
1932 de Hitler’in iktdara gelmesi ile göçler hızlandı.
Hitler'i iktidar yolunda finanse edenlerle yahudilere toprak satın alınması ve göç için yardım edenler aynı bankerlerdi.

1917’de Filistin’de 156.000 Yahudi, 644.000 Filistinli Arap vardı.
1922’de 185.000 Yahudi, 663.000 Arap vardı.
1931’de ise Yahudilerin sayısı 274.616, Araplarınki 750.000 idi....

filistin'de yahudiler sadece toprak satın almıyor, aynı zamanda sanayi kuruluşları, şirketler, ticarethaneler kuruyorlar, bölge ekonomisini tamamen ele geçiriyorlardı.

bütün bunları da o acıdığınız, üzüldüğünüz arapların yardımlarıyla, onları kullanarak yapıyorlardı.

araplar kolay paraya alışmıştı artık.
filistin'de kurulan yahudi banker firmalarından kolayca kredi, borç para da alıyorlardı.
e haliyle bu borçlar ödenmedikçe ellerindeki yegane servet olan topraklarını ufak ufak ipotek ederek yahudilere devrediyorlardı.

neticede 1948'de gelinen noktada israil'in kuruluşu tamamen arapların bilinçsizliği, para sevdasının ürünüdür.

bugün yukarıda kahramanlık methiyeleri düzdüğünüz bakkalın bir servet karşılığı dükkanını satmıyor olması filistin için de israil için de sembolik de olsa bir anlam içermemektedir artık.
iş işten çoktan geçmiştir.