bugün

tuncay özkan

en çok şuna üzülüyorum, şimdi çıkıp diyecek ki "Çok mücadele ettik, yılmadık, azimle büyük bir kararlılıkla üzerine gittik karanlığın", tam bu noktada başını önüne eğecek yutkunacak, tuncay özkan'a gönülden bağlı, aylık geliri 2.000 ytl'den az olmayan ablalar teyzeler ağlayacak, "tuncay'ımmm gitmeee" diye bağıracaklar.. FAkat o gemisini kurtaran kaptan! arkasını dönecek. Herkes davası için elinden geleni yaptığına inandığı bu adam için üzülürken, iktidara daha bir yüklenirken o parayı en güzel şekilde değerlendirecek. Ara sıra sus payı falan da dağıtır, mitingler organize eder falan filan işte.

Ama bu kadar okumuş-iş güç sahibi olmuş insan, ülkücüleri bağnazlıkla, aşırı dincileri gerçekleri görmemezlikle itham eden bu kitle ne yapacak şimdi? Yoksa aynı vakit gazetesinin hüseyin üzmez'e yaptığı gibi başlarınızı kuma mı gömeceksiniz? Aşiretcilik mantalitesiyle sahiplenecek misiniz 40 milyon dolarlık adamı?

Ya da şapkayı önünüze koyup düşünecek misiniz nerede yanlış yaptık diye. Yoksa galeyane gelmiş halk kitlelerini uyutacak onlardan süt sağmaya çalışacak insanların kirlenmiş ruhunu görmezden gelip iktidarın sindirme faaliyeti olarak mı göreceksiniz tüm bunları, cidden merak ediyorum.

edit: bu entrye eksi verenin hüseyin üzmez'i, vakit gazetesini eleştirmeye hakkı olmadığını düşünüyorum.