bugün

benjcev

üç yüzüm. üç yüzüncü sigaramı uzatan, üç yüzüncü şişe efesimi açan. üç yüzüncü entrymi de kendisine göçerttiğim dostum.
hafta sonu kıyısından köşesinden yanına kaynaşmayı planladığım güzel insan. umarım bu istanbul gezim daha öncekilerden farklı olur. önceki gezilerden hatırladığım bir kaç küçük ayrıntı; * boğaz içinin altında kalan * sahil de kahvaltı niyetine simit peynir efes şişe, ordan taksime geç, mekana takıl orda efes şişe, galata köprüsüne git keza orda da efes şişe. bir sefer de beni tarihi mekanlara götür, camilere götür.
yazarlığına bişi demeyeceğim, arkadaşsınız torpil geçiyorsun dersiniz diye.
son zamanlarda gözünün içinin gülmesi de beni ne kadar mutlu ediyor anlatamam, bunda emeği olan kişiye de özellikle teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim.

birinci sınıfta küçük bir çocuk
elinde toz leblebi, üstünde gocuk
ne zaman baksam gülümsüyor yüzü
jelibon yemiş, ışıldıyor gözü
can diyor, kardeş oluyor zamanla
elini uzatıyor her türlü hatamda
v harfi ile bişi bulamadım kusura bakma

özel tanım: kardeşlik duygusunu öğreten insan.

kardeşim...

yıllar sonra gelecek edit: çocuğuma bisiklet alan amcası. *