bugün

persepolis

çizgilerin bütün çocuksu şirinliğine inat, bir dramı, bir ülkenin ötenazisini ve onun organları olan toplumun çöküşünü anlatıyor persepolis. bu güzel çizgilerin ardına sığınan sartrapi, onları bir mızrak gibi, izleyenlerin - özellikle müslüman bir ülkede demokrasiyle yaşayan bizlerin- üzerine fırlatıyor.
zor günlerin ardından güneşli günler geçireceğini sanan iranlılar bizden çok mu farklı?
ortadoğuya dikta rejimlerini besleyen batının, etme bulma dünyasının yansıması değil midir asimetrik-terör? ılımlı islam tuzağına yine kendileri düşmeyecek midir nihayetinde?
kurtuluş mücadelesinin ardından demokrasi mücadelesi vermeyen tepeden gelme demokrasiye sahip çıkmaya anlamaya zorlanan bünyelere birebirdir iran örneği. insanlar ve devlet kısa ömürünlerinde herşeyi yaşayarak öğrenemezler, tarih bunun içindir. geçmişte yapılan zaaflardan tecrübedir tarihin yararı. işte iranı daha dikkatli bakarak görelim. çünkü orda bize bakıp imrenenler var.