bugün
- kız kardeşini date'e hazırlayan abi8
- nervio abla20
- geceye bir şarkı bırak15
- rusya nükleer güç kullanılır mı sorusu19
- gecenin şarkısı12
- yazarların çektiği çiçek fotoğrafları14
- insan olmaya ceyrek kala23
- hayatı seviyorum eylemleri14
- en son ne yediniz10
- doktorların hastalara sevgi göstermemesi22
- bir kadının en hüzünlü anı8
- true'nin iki kadın arasında kalması16
- 200 tl lik banknot17
- hobileriniz10
- yüz yıkama jeli kullanan erkek21
- ak parti'nin gideceğini sanan enayi15
- namaz16
- 20 cm in üzerinde tam 4 saat zıplamak16
- anın görüntüsü11
- an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı28
- escortların tehlikeli olması17
- yaşı geldiği halde evlenmeyen insan8
- diana luna hekate8
- abdülkadir selvi21
- bulunduğunuz yerin hava durumu13
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri8
- güzel erkek isimleri10
- türk sosyalizmi11
- true yi evlendiriyoruz13
- keçinin yediği ayet9
- hala akp ve mhp'yi savunan güruh10
- 21 kasım 2024 istanbul yağmuru10
- afad'ın başında tasavvufçu mahruki hapiste10
- kürdüm 5000 yıllık tarihim var var mı diyeceğin17
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi10
- mesajlaşılan kızın 30 yaşında nine çıkması15
- sana şimdi ne mesajlar geliyordur8
- bir kediye verilebilecek en güzel isim16
- kale3112 entry ni beğendi favladı14
- chatgpt ile yazarların görselleri11
- yenidoğan çetesi16
- 20 kasım 2024 nasuh mahruki'nin tutuklanması23
- derdini kimseye anlatamamak13
- yazarların ihtiyacı olan şeyler26
- sözlükteki ruh hastaları13
- seküler yaşamın faşist bakış açısı14
- esnaf enflasyon bahanesiyle vurgun yapıyor23
- manyak olmaya karar verdim8
- almanyadaki büyük küçükbaş hayvan sayısı bizden az29
- true'nun artık evlenmesi gerektiği9
(bkz: arbutus unedo) sık değinirdi bunlara
hatta sözü vardı uzun bir entry yazacaktı bekliyoruz.
bunların "yetmez ama evet"teki rolünü hatırlarız hepimiz de bugün yeniçağ gazetesinden batuhan çolak
çözüm sürecindeki rollerine, fetö ile bağlantılarına, fetö-pkk ilişkisine ilişkin bir yazı yazmış.
bakın bu tipler nasıl algı savaşı veriyorlardı.
--- alıntı ---
Yüzlerce askerimizi, polisimizi şehit verdiğimiz 'Çözüm süreci'nin ilk işaretleri FETÖ tarafından verilmişti. Kimsenin hesabını vermediği, sorumluluğunu almadığı 'çözüm süreci' aslında FETÖ'nün alt yapılanması olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın düzenlediği Abant Platformları'nda başlatılmıştı.
Devlet eliyle Kürtçe televizyon (TRT ŞEŞ) kurulması, örgüt ile görüşülmesi, Kürtler'den alınan hakların iade edilmesi gibi maddeler sonuç bildirgelerine konuldu, TSK ve emniyetin terörle mücadelesi eleştirildi.Toplantılarla, kapsamlı algı operasyonları ve siyasilerin demeçleriyle, topluma bu sakat fikirler sinsice empoze edildi.
Millete 'Çözüm süreci' dayatıldığında hiçbir itiraz ve tepki gelmemesi de algı yönetiminin ne denli başarılı kurgulandığını gözler önüne serdi. PKK'nın ortaya çıkmasının nedenini Türk milliyetçiliği ve Atatürk'e bağlayan sapkınlar, medyanın "aydın" yüzleri olarak karşımıza çıkmış ve hâlâ da çıkmaya devam ediyorlar!
O toplantılardan belki de en kritik olanı 2009 yılında Irak'ın kuzeyindeki Erbil kentinde düzenlendi. Açılış konuşması Fetullah Gülen'in gönderdiği metinle yapıldı. O günlerde cemaatin platformuna katılanlar bakın neler yazmışlar:
Nagehan Alçı / Kürt Meselesini Erbil'de Konuşmak / Akşam Gazetesi / 14 Şubat 2009"...Abant Platformu bu kez Kürt meselesini konuşmak için Kuzey Irak'ta toplanıyor. Yarın başlayacak ve pazartesi günü devam edecek toplantının ismi 'Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak'. Hakikaten de birlikte arayacağız sorunların çözümlerini bu kez. Yalnızca buradaki Kürtlerle değil, oradakileri de aramıza katarak.Kürt bölgesi Türkiye için önemli bir hinterland. Sanırım dış politikamız o bölge ile ilişkilerin getireceği avantajları görüyor. Kürt bölgesinin Irak'tan ayrılıp bağımsız bir devlet olması yönündeki korkuları bir kenara koyup mevcut durumdan nasıl istifade edeceğine bakıyor."
Alçı, Kürt Bölgesi'nin bağımsız bir devlet olmasından korkulmaması öğüdünü verirken, toplantı bittikten sonra 18 Şubat 2009 günü, Akşam Gazetesi'nde yayınlanan bir yazı daha kaleme alıyor:"...Şiddetle, vahşetle, kanla, bombayla çözmeye çalıştı birileri. Olmadı. Terör başlığından sıra Kürt başlığına bir türlü gelemedi bu ülkede... Türkiye'de Kürt meselesine kafa yoran isimler Kürt bölgesinde Barzani'nin himayesinde tebliğler sundu, yeni fikirler ortaya attı. Üstelik Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat'ta."Alçı'ya göre, terörle mücadele şiddet, vahşet, kan ve bombaydı, toplantının 15 Şubat'ta yapılması da manidardı!
Toplantının bir diğer katılımcısı olan Cengiz Çandar ise 15 Şubat tarihinde Radikal Gazetesi'ndeki köşe yazısında katılımcıları "Türkiyeli Aydın" olarak yorumluyor ve ilginç ifadeler kullanıyordu:"...Abant Platformu toplantısı için Erbil'e ayak basan üniformasız 100 Türk aydınının buradaki oluşturduğu 'sinerji'den üreyen gücün, 700 bin üniformalı personele sahip TSK'nın Kandil Dağı üzerindeki etkisinden çok daha etkili olduğunu yerinde gözlemledik..."
Çandar, 17 Şubat'ta "Kuzey Irak mı, Kürdistan mı" başlığıyla bir yazı kaleme alıyor ve şunları söylüyor:"Kürtler için burası Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin merkezi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi sözcükleri ise Irak Anayasası'nda mevcut. Yani buranın, sadece bir coğrafya veya kültürel algılama olmanın ötesinde bir yasal adı var. Türkiye'den gelenlerimiz arasında en ileri gidebilenlerimiz 'Kürt Bölgesel Yönetimi' diyebiliyor ama 'Kürdistan' sözcüğünü telaffuzda zorlanıyor, dilleri dönmüyor. 'Kürt' tamam ama 'Kürdistan' sözcüğü telaffuzu pek zor; resmi ağızlarda, 'Kuzey Irak'tan 'Irak'ın kuzeyi'ne, geriye doğru geçiş yapıldığı bir dönemde 'Kürt'ten 'Kürdistan'a doğru ilerlemek olağanüstü zor olmalı."
Peki, Çandar ve Alçı dışında Abant Platformlarında kimler bu toplantılara iştirak ediyordu? Galip Ensarioğlu, Yasin Aktay, Naci Bostancı (şu anda AKP vekilleri), Emre Aköz, Bejan Matur, Hakan Albayrak, Mümtaz'er Türköne, Altan Tan, Eser Karakaş, Murat Belge, Etyen Mahçupyan ve daha onlarcası...
Hani birileri, PKK'ya yardım ve yataklıktan 3 yıl hapis cezası alan Ahmet Kaya'ya sahip çıktığı konuşmasında, ona tepki gösterenlere "Ulan hepiniz oradaydınız be" diyordu ya... Aynen öyle... Çözüm ihaneti kurgulanırken de hepsi oradaydı. Şimdi de hepsi FETÖ'ye sövüyor!
Kaynak: Ulan hepiniz oradaydınız be! - Batuhan ÇOLAK
--- alıntı ---
http://www.yenicaggazetes...radaydiniz-be-39357yy.htm
hatta sözü vardı uzun bir entry yazacaktı bekliyoruz.
bunların "yetmez ama evet"teki rolünü hatırlarız hepimiz de bugün yeniçağ gazetesinden batuhan çolak
çözüm sürecindeki rollerine, fetö ile bağlantılarına, fetö-pkk ilişkisine ilişkin bir yazı yazmış.
bakın bu tipler nasıl algı savaşı veriyorlardı.
--- alıntı ---
Yüzlerce askerimizi, polisimizi şehit verdiğimiz 'Çözüm süreci'nin ilk işaretleri FETÖ tarafından verilmişti. Kimsenin hesabını vermediği, sorumluluğunu almadığı 'çözüm süreci' aslında FETÖ'nün alt yapılanması olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın düzenlediği Abant Platformları'nda başlatılmıştı.
Devlet eliyle Kürtçe televizyon (TRT ŞEŞ) kurulması, örgüt ile görüşülmesi, Kürtler'den alınan hakların iade edilmesi gibi maddeler sonuç bildirgelerine konuldu, TSK ve emniyetin terörle mücadelesi eleştirildi.Toplantılarla, kapsamlı algı operasyonları ve siyasilerin demeçleriyle, topluma bu sakat fikirler sinsice empoze edildi.
Millete 'Çözüm süreci' dayatıldığında hiçbir itiraz ve tepki gelmemesi de algı yönetiminin ne denli başarılı kurgulandığını gözler önüne serdi. PKK'nın ortaya çıkmasının nedenini Türk milliyetçiliği ve Atatürk'e bağlayan sapkınlar, medyanın "aydın" yüzleri olarak karşımıza çıkmış ve hâlâ da çıkmaya devam ediyorlar!
O toplantılardan belki de en kritik olanı 2009 yılında Irak'ın kuzeyindeki Erbil kentinde düzenlendi. Açılış konuşması Fetullah Gülen'in gönderdiği metinle yapıldı. O günlerde cemaatin platformuna katılanlar bakın neler yazmışlar:
Nagehan Alçı / Kürt Meselesini Erbil'de Konuşmak / Akşam Gazetesi / 14 Şubat 2009"...Abant Platformu bu kez Kürt meselesini konuşmak için Kuzey Irak'ta toplanıyor. Yarın başlayacak ve pazartesi günü devam edecek toplantının ismi 'Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak'. Hakikaten de birlikte arayacağız sorunların çözümlerini bu kez. Yalnızca buradaki Kürtlerle değil, oradakileri de aramıza katarak.Kürt bölgesi Türkiye için önemli bir hinterland. Sanırım dış politikamız o bölge ile ilişkilerin getireceği avantajları görüyor. Kürt bölgesinin Irak'tan ayrılıp bağımsız bir devlet olması yönündeki korkuları bir kenara koyup mevcut durumdan nasıl istifade edeceğine bakıyor."
Alçı, Kürt Bölgesi'nin bağımsız bir devlet olmasından korkulmaması öğüdünü verirken, toplantı bittikten sonra 18 Şubat 2009 günü, Akşam Gazetesi'nde yayınlanan bir yazı daha kaleme alıyor:"...Şiddetle, vahşetle, kanla, bombayla çözmeye çalıştı birileri. Olmadı. Terör başlığından sıra Kürt başlığına bir türlü gelemedi bu ülkede... Türkiye'de Kürt meselesine kafa yoran isimler Kürt bölgesinde Barzani'nin himayesinde tebliğler sundu, yeni fikirler ortaya attı. Üstelik Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat'ta."Alçı'ya göre, terörle mücadele şiddet, vahşet, kan ve bombaydı, toplantının 15 Şubat'ta yapılması da manidardı!
Toplantının bir diğer katılımcısı olan Cengiz Çandar ise 15 Şubat tarihinde Radikal Gazetesi'ndeki köşe yazısında katılımcıları "Türkiyeli Aydın" olarak yorumluyor ve ilginç ifadeler kullanıyordu:"...Abant Platformu toplantısı için Erbil'e ayak basan üniformasız 100 Türk aydınının buradaki oluşturduğu 'sinerji'den üreyen gücün, 700 bin üniformalı personele sahip TSK'nın Kandil Dağı üzerindeki etkisinden çok daha etkili olduğunu yerinde gözlemledik..."
Çandar, 17 Şubat'ta "Kuzey Irak mı, Kürdistan mı" başlığıyla bir yazı kaleme alıyor ve şunları söylüyor:"Kürtler için burası Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin merkezi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi sözcükleri ise Irak Anayasası'nda mevcut. Yani buranın, sadece bir coğrafya veya kültürel algılama olmanın ötesinde bir yasal adı var. Türkiye'den gelenlerimiz arasında en ileri gidebilenlerimiz 'Kürt Bölgesel Yönetimi' diyebiliyor ama 'Kürdistan' sözcüğünü telaffuzda zorlanıyor, dilleri dönmüyor. 'Kürt' tamam ama 'Kürdistan' sözcüğü telaffuzu pek zor; resmi ağızlarda, 'Kuzey Irak'tan 'Irak'ın kuzeyi'ne, geriye doğru geçiş yapıldığı bir dönemde 'Kürt'ten 'Kürdistan'a doğru ilerlemek olağanüstü zor olmalı."
Peki, Çandar ve Alçı dışında Abant Platformlarında kimler bu toplantılara iştirak ediyordu? Galip Ensarioğlu, Yasin Aktay, Naci Bostancı (şu anda AKP vekilleri), Emre Aköz, Bejan Matur, Hakan Albayrak, Mümtaz'er Türköne, Altan Tan, Eser Karakaş, Murat Belge, Etyen Mahçupyan ve daha onlarcası...
Hani birileri, PKK'ya yardım ve yataklıktan 3 yıl hapis cezası alan Ahmet Kaya'ya sahip çıktığı konuşmasında, ona tepki gösterenlere "Ulan hepiniz oradaydınız be" diyordu ya... Aynen öyle... Çözüm ihaneti kurgulanırken de hepsi oradaydı. Şimdi de hepsi FETÖ'ye sövüyor!
Kaynak: Ulan hepiniz oradaydınız be! - Batuhan ÇOLAK
--- alıntı ---
http://www.yenicaggazetes...radaydiniz-be-39357yy.htm
güncel Önemli Başlıklar