bugün
- excelden anlayan sözlük yazarları24
- iyi geceler10
- bir sigara mı yaksak10
- ehliyet yok dil yok beceri yok ama mühendis9
- kasaya geçmek üzere yarın yola çıkmak9
- aykolik'in metrobüs şoförünü taciz etmesi15
- yazarların çektiği kar fotoğrafları10
- mühendislik ne boka yarayacak gelecekte8
- galatasaray fenerbahçe maçı skor tahminleri8
- kadının çalışıp kocanın çalışmaması11
- kızıl saç beyaz ten kırmızı ruj12
- sözlükten gulmekicinyaratilmis'i alıp kaçmak20
- üniversite nin insan hayatına etkileri11
- bu başlıkta sizi gömüyorum12
- hiç sözlükte kız aradınız mı16
- hayattan hiçbir beklentisi olmayan insan12
- ilk buluşma için ne giyilir18
- linç yiyeceğin bir şey söyle13
- evlenmek9
- kent lokantalarının belediyeyi zarar ettirmesi33
- arkadaşlar buyrun çay içelim23
- sözlük yazarlarının 2025 yılı hedefleri9
- yarın ne giyeceğim sendromu13
- mattia ahmet minguzzi9
- iremga'dan az kullanılmış11
- bik bik'in yapamadığı yemek9
- aykolik'in kökeni15
- şoförle tanışmak17
- menuet12
- küresel ıkınma13
- anın görüntüsü10
- tarhana cipsi9
- karınızı pazara gönderir misiniz16
- a101 kasiyeriyle evlenmek15
- ioçk silik yesin kampanyası19
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri19
- 24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçı13
- 0 0 722
- gaziantep13
- geldi yine deli8
- tarla almak9
- kendini üstün akıl gören hadsizler14
- sevgilinizi kankanızla paylaşır mısınız8
- ona bir şey söyle30
- erdoğan'ın konuşmasını alkışlattıran kişi11
- ramazanda içki içmek12
- ayşe barım8
- aşk acısı çekmek8
- yazarların bulundukları konumdaki hava durumu9
- hain yazarlar listesi8
(bkz: arbutus unedo) sık değinirdi bunlara
hatta sözü vardı uzun bir entry yazacaktı bekliyoruz.
bunların "yetmez ama evet"teki rolünü hatırlarız hepimiz de bugün yeniçağ gazetesinden batuhan çolak
çözüm sürecindeki rollerine, fetö ile bağlantılarına, fetö-pkk ilişkisine ilişkin bir yazı yazmış.
bakın bu tipler nasıl algı savaşı veriyorlardı.
--- alıntı ---
Yüzlerce askerimizi, polisimizi şehit verdiğimiz 'Çözüm süreci'nin ilk işaretleri FETÖ tarafından verilmişti. Kimsenin hesabını vermediği, sorumluluğunu almadığı 'çözüm süreci' aslında FETÖ'nün alt yapılanması olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın düzenlediği Abant Platformları'nda başlatılmıştı.
Devlet eliyle Kürtçe televizyon (TRT ŞEŞ) kurulması, örgüt ile görüşülmesi, Kürtler'den alınan hakların iade edilmesi gibi maddeler sonuç bildirgelerine konuldu, TSK ve emniyetin terörle mücadelesi eleştirildi.Toplantılarla, kapsamlı algı operasyonları ve siyasilerin demeçleriyle, topluma bu sakat fikirler sinsice empoze edildi.
Millete 'Çözüm süreci' dayatıldığında hiçbir itiraz ve tepki gelmemesi de algı yönetiminin ne denli başarılı kurgulandığını gözler önüne serdi. PKK'nın ortaya çıkmasının nedenini Türk milliyetçiliği ve Atatürk'e bağlayan sapkınlar, medyanın "aydın" yüzleri olarak karşımıza çıkmış ve hâlâ da çıkmaya devam ediyorlar!
O toplantılardan belki de en kritik olanı 2009 yılında Irak'ın kuzeyindeki Erbil kentinde düzenlendi. Açılış konuşması Fetullah Gülen'in gönderdiği metinle yapıldı. O günlerde cemaatin platformuna katılanlar bakın neler yazmışlar:
Nagehan Alçı / Kürt Meselesini Erbil'de Konuşmak / Akşam Gazetesi / 14 Şubat 2009"...Abant Platformu bu kez Kürt meselesini konuşmak için Kuzey Irak'ta toplanıyor. Yarın başlayacak ve pazartesi günü devam edecek toplantının ismi 'Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak'. Hakikaten de birlikte arayacağız sorunların çözümlerini bu kez. Yalnızca buradaki Kürtlerle değil, oradakileri de aramıza katarak.Kürt bölgesi Türkiye için önemli bir hinterland. Sanırım dış politikamız o bölge ile ilişkilerin getireceği avantajları görüyor. Kürt bölgesinin Irak'tan ayrılıp bağımsız bir devlet olması yönündeki korkuları bir kenara koyup mevcut durumdan nasıl istifade edeceğine bakıyor."
Alçı, Kürt Bölgesi'nin bağımsız bir devlet olmasından korkulmaması öğüdünü verirken, toplantı bittikten sonra 18 Şubat 2009 günü, Akşam Gazetesi'nde yayınlanan bir yazı daha kaleme alıyor:"...Şiddetle, vahşetle, kanla, bombayla çözmeye çalıştı birileri. Olmadı. Terör başlığından sıra Kürt başlığına bir türlü gelemedi bu ülkede... Türkiye'de Kürt meselesine kafa yoran isimler Kürt bölgesinde Barzani'nin himayesinde tebliğler sundu, yeni fikirler ortaya attı. Üstelik Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat'ta."Alçı'ya göre, terörle mücadele şiddet, vahşet, kan ve bombaydı, toplantının 15 Şubat'ta yapılması da manidardı!
Toplantının bir diğer katılımcısı olan Cengiz Çandar ise 15 Şubat tarihinde Radikal Gazetesi'ndeki köşe yazısında katılımcıları "Türkiyeli Aydın" olarak yorumluyor ve ilginç ifadeler kullanıyordu:"...Abant Platformu toplantısı için Erbil'e ayak basan üniformasız 100 Türk aydınının buradaki oluşturduğu 'sinerji'den üreyen gücün, 700 bin üniformalı personele sahip TSK'nın Kandil Dağı üzerindeki etkisinden çok daha etkili olduğunu yerinde gözlemledik..."
Çandar, 17 Şubat'ta "Kuzey Irak mı, Kürdistan mı" başlığıyla bir yazı kaleme alıyor ve şunları söylüyor:"Kürtler için burası Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin merkezi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi sözcükleri ise Irak Anayasası'nda mevcut. Yani buranın, sadece bir coğrafya veya kültürel algılama olmanın ötesinde bir yasal adı var. Türkiye'den gelenlerimiz arasında en ileri gidebilenlerimiz 'Kürt Bölgesel Yönetimi' diyebiliyor ama 'Kürdistan' sözcüğünü telaffuzda zorlanıyor, dilleri dönmüyor. 'Kürt' tamam ama 'Kürdistan' sözcüğü telaffuzu pek zor; resmi ağızlarda, 'Kuzey Irak'tan 'Irak'ın kuzeyi'ne, geriye doğru geçiş yapıldığı bir dönemde 'Kürt'ten 'Kürdistan'a doğru ilerlemek olağanüstü zor olmalı."
Peki, Çandar ve Alçı dışında Abant Platformlarında kimler bu toplantılara iştirak ediyordu? Galip Ensarioğlu, Yasin Aktay, Naci Bostancı (şu anda AKP vekilleri), Emre Aköz, Bejan Matur, Hakan Albayrak, Mümtaz'er Türköne, Altan Tan, Eser Karakaş, Murat Belge, Etyen Mahçupyan ve daha onlarcası...
Hani birileri, PKK'ya yardım ve yataklıktan 3 yıl hapis cezası alan Ahmet Kaya'ya sahip çıktığı konuşmasında, ona tepki gösterenlere "Ulan hepiniz oradaydınız be" diyordu ya... Aynen öyle... Çözüm ihaneti kurgulanırken de hepsi oradaydı. Şimdi de hepsi FETÖ'ye sövüyor!
Kaynak: Ulan hepiniz oradaydınız be! - Batuhan ÇOLAK
--- alıntı ---
http://www.yenicaggazetes...radaydiniz-be-39357yy.htm
hatta sözü vardı uzun bir entry yazacaktı bekliyoruz.
bunların "yetmez ama evet"teki rolünü hatırlarız hepimiz de bugün yeniçağ gazetesinden batuhan çolak
çözüm sürecindeki rollerine, fetö ile bağlantılarına, fetö-pkk ilişkisine ilişkin bir yazı yazmış.
bakın bu tipler nasıl algı savaşı veriyorlardı.
--- alıntı ---
Yüzlerce askerimizi, polisimizi şehit verdiğimiz 'Çözüm süreci'nin ilk işaretleri FETÖ tarafından verilmişti. Kimsenin hesabını vermediği, sorumluluğunu almadığı 'çözüm süreci' aslında FETÖ'nün alt yapılanması olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın düzenlediği Abant Platformları'nda başlatılmıştı.
Devlet eliyle Kürtçe televizyon (TRT ŞEŞ) kurulması, örgüt ile görüşülmesi, Kürtler'den alınan hakların iade edilmesi gibi maddeler sonuç bildirgelerine konuldu, TSK ve emniyetin terörle mücadelesi eleştirildi.Toplantılarla, kapsamlı algı operasyonları ve siyasilerin demeçleriyle, topluma bu sakat fikirler sinsice empoze edildi.
Millete 'Çözüm süreci' dayatıldığında hiçbir itiraz ve tepki gelmemesi de algı yönetiminin ne denli başarılı kurgulandığını gözler önüne serdi. PKK'nın ortaya çıkmasının nedenini Türk milliyetçiliği ve Atatürk'e bağlayan sapkınlar, medyanın "aydın" yüzleri olarak karşımıza çıkmış ve hâlâ da çıkmaya devam ediyorlar!
O toplantılardan belki de en kritik olanı 2009 yılında Irak'ın kuzeyindeki Erbil kentinde düzenlendi. Açılış konuşması Fetullah Gülen'in gönderdiği metinle yapıldı. O günlerde cemaatin platformuna katılanlar bakın neler yazmışlar:
Nagehan Alçı / Kürt Meselesini Erbil'de Konuşmak / Akşam Gazetesi / 14 Şubat 2009"...Abant Platformu bu kez Kürt meselesini konuşmak için Kuzey Irak'ta toplanıyor. Yarın başlayacak ve pazartesi günü devam edecek toplantının ismi 'Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak'. Hakikaten de birlikte arayacağız sorunların çözümlerini bu kez. Yalnızca buradaki Kürtlerle değil, oradakileri de aramıza katarak.Kürt bölgesi Türkiye için önemli bir hinterland. Sanırım dış politikamız o bölge ile ilişkilerin getireceği avantajları görüyor. Kürt bölgesinin Irak'tan ayrılıp bağımsız bir devlet olması yönündeki korkuları bir kenara koyup mevcut durumdan nasıl istifade edeceğine bakıyor."
Alçı, Kürt Bölgesi'nin bağımsız bir devlet olmasından korkulmaması öğüdünü verirken, toplantı bittikten sonra 18 Şubat 2009 günü, Akşam Gazetesi'nde yayınlanan bir yazı daha kaleme alıyor:"...Şiddetle, vahşetle, kanla, bombayla çözmeye çalıştı birileri. Olmadı. Terör başlığından sıra Kürt başlığına bir türlü gelemedi bu ülkede... Türkiye'de Kürt meselesine kafa yoran isimler Kürt bölgesinde Barzani'nin himayesinde tebliğler sundu, yeni fikirler ortaya attı. Üstelik Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat'ta."Alçı'ya göre, terörle mücadele şiddet, vahşet, kan ve bombaydı, toplantının 15 Şubat'ta yapılması da manidardı!
Toplantının bir diğer katılımcısı olan Cengiz Çandar ise 15 Şubat tarihinde Radikal Gazetesi'ndeki köşe yazısında katılımcıları "Türkiyeli Aydın" olarak yorumluyor ve ilginç ifadeler kullanıyordu:"...Abant Platformu toplantısı için Erbil'e ayak basan üniformasız 100 Türk aydınının buradaki oluşturduğu 'sinerji'den üreyen gücün, 700 bin üniformalı personele sahip TSK'nın Kandil Dağı üzerindeki etkisinden çok daha etkili olduğunu yerinde gözlemledik..."
Çandar, 17 Şubat'ta "Kuzey Irak mı, Kürdistan mı" başlığıyla bir yazı kaleme alıyor ve şunları söylüyor:"Kürtler için burası Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin merkezi. Kürdistan Bölgesel Yönetimi sözcükleri ise Irak Anayasası'nda mevcut. Yani buranın, sadece bir coğrafya veya kültürel algılama olmanın ötesinde bir yasal adı var. Türkiye'den gelenlerimiz arasında en ileri gidebilenlerimiz 'Kürt Bölgesel Yönetimi' diyebiliyor ama 'Kürdistan' sözcüğünü telaffuzda zorlanıyor, dilleri dönmüyor. 'Kürt' tamam ama 'Kürdistan' sözcüğü telaffuzu pek zor; resmi ağızlarda, 'Kuzey Irak'tan 'Irak'ın kuzeyi'ne, geriye doğru geçiş yapıldığı bir dönemde 'Kürt'ten 'Kürdistan'a doğru ilerlemek olağanüstü zor olmalı."
Peki, Çandar ve Alçı dışında Abant Platformlarında kimler bu toplantılara iştirak ediyordu? Galip Ensarioğlu, Yasin Aktay, Naci Bostancı (şu anda AKP vekilleri), Emre Aköz, Bejan Matur, Hakan Albayrak, Mümtaz'er Türköne, Altan Tan, Eser Karakaş, Murat Belge, Etyen Mahçupyan ve daha onlarcası...
Hani birileri, PKK'ya yardım ve yataklıktan 3 yıl hapis cezası alan Ahmet Kaya'ya sahip çıktığı konuşmasında, ona tepki gösterenlere "Ulan hepiniz oradaydınız be" diyordu ya... Aynen öyle... Çözüm ihaneti kurgulanırken de hepsi oradaydı. Şimdi de hepsi FETÖ'ye sövüyor!
Kaynak: Ulan hepiniz oradaydınız be! - Batuhan ÇOLAK
--- alıntı ---
http://www.yenicaggazetes...radaydiniz-be-39357yy.htm
güncel Önemli Başlıklar