bugün

max payne 3

max payne asla çok zor bulmacaların çözüldüğü veya sizin seçimlerinize göre şekillenme vb. özellikleri olan bir oyun olmadı. max payne bir adamın hayat hikayesini anlattı, biz de oynadık. max payne'i max payne yapan; karamsar havası, müzikleri ve mükemmel diyaloglarıydı. bunları göz önüne alınca, tabi ki bir max payne 2 efsanesi olamasa da, max payne 3 o kadar da kötü değildi.

oyunun sonunda yaklaşık 1500 kadar adam öldürmüştük ve bunu biraz abartı buldum. fakat daha sonra düşündüğümde, efsane dediğimiz max payne 2'de de en azından 1000 tane öldürmüşüzdür. dolayısıyla oyuna buradan dolayı çamur atmak doğru olmaz.

oyunda bir şeyler eksikti, ruhu yoktu sanırım. new york'un karamsar, paslı sokakları ile brezilya'nın dans eden çocukları aynı havayı yansıtamıyor.

oyunu genel olarak beğendim, bitirdim. oyun boyunca beni ciddi manada ayar eden tek şey, her ara sahneden sonra max'in tabancayı otomatik eline alması oldu. karşınızda 30 tane yarı otomatik tüfek tutan adam varken elinizde tabancayla oyun sizi bırakıyor. siz silahınızı yeniden seçene kadar zaten ölüyorsunuz.

son olarak:

https://www.youtube.com/watch?v=u116HbMOF_Y

biraz eski günleri yad edin.