bugün

deniz

yıllarca gerek üstünde gerek içinde çalıştım. insana en çok huzur veren şey olduğunu düşündüm hep.
sevgilinin, biranın, rakının, sigaranın, güzel bi' akşam yemeğinin yanına en çok yakışan şeydi ufuk çizgisi,
dalganın sesi. ama bazen durup düşünüyorum da o dalgaların kıyıları dövmesinin bi' sebebi var. bazen sakin,
bazen hırçın. bazen bir sahili yıkıyo, bazen duvarları dövüyo. deniz, sanki biraz bizi istiyo gibi. biraz kumu geri istiyo.
tasmasından tutulan saldırgan bi' köpek olarak düşün denizi. bi' şeyler kurban etmek lazım biraz denize.
denize bıraksak sevdiklerimizi, denizde bıraksak mesela. hem de bi' deniz kabuğunun yanına. belki de onlarcasının.
ben öyle bi' şey bıraktım ki denize, siz ölünce toprak olacaksınız ama ben deniz olucam sanırım, uçsuz bucaksız bi' okyanus.