bugün

ada

bazılarının hayallerini süsler, rüyalarına girer.

çoğunun korkacağı, çekineceği, istemeyeceği bir yalnızlığı özlemle anar insan.

80 bin nüfuslu bir kıyı kenti seçer kendine mümkünse uzaklardan, değilse ülkesinin içinden. şöyle adası da olmalı ama. adada mümkün olduğunca az yerleşim, az insan trafiği olmalı. adalar gibi değil, gerçek bir ada gibi. "az eşya, az insan." küçük bir kulübe kurmalı adanın üstüne, insanların gözünden uzak. orda yaşamalı işte.

kalabalıktan sıkılmaktan değil ama. yalnızlıktan sıkılmaktan yalnızlığı ister bu insan. hep içerde sanarken kendini, aslında hep dışarda olmaktan bıkmıştır. sanmaktan bıkar, vazgeçer zannetmekten. "yalnızsam, hakkını vereyim" der. içerde hissetmek istemez, sahte mutluluğa toktur. madem hep dışarda kalacak, öyleyse dışarda bir hayat kurmak ister kendine. hiç içeri girmeye çabalamadan. kim bilir belki de kendini avutacaktır "ben seçtim bu yalnızlığı" diye. yani dışarı itilmeyecek, dışarda var edecektir kendini.

minecraft oynarken her binasını adaya kurar. ada yaratır, ada yoksa yakınlarda. sonra küçük bir ev. arada kıyıya gider, tarım yapar orda. hayvan yetiştirir. bir de şelale kurdu mu tamamdır. minecraft'ta devasa saraylar yapan insandan çok farklıdır. o saraylara onlarca villager koyar onu yapanlar. ama adada yaşam rüyasında olan insan koymaz. bolca inek koyar, kuzu koyar. mümkün olduğunca geniş tutar çitleri. hatta belki de onlar için de bir ada yapar.

adada bir yaşam rüyalarına giren insan, aslında çok yakınımızdadır. çok yakınımızda olduğu için yalnızlık ister belki de. gündelik hakaretlerimiz, küfürlerimizdir o insanı içerde hissettirmeyen. 10 yıllık dostunun yanında birine "ibne" dersin, yoldan geçerken sesli şekilde "kürt gibi" dersin, yan masanın duyacağı gibi "otistik misin oğlum" diye sorarsın. dostun eşcinseldir belki de, yanından geçtiğin insan kürttür kimliğini ortaya söyleyemeyen, otistik çocuğu vardır karşı masada oturan, tek başına sigarasını içen adamın. ve işte senin umarsızca söylediğin her söz dışarı iter o duyan insanı. "before you echo amen in your home or place of worship, think and remember. a child is listening."

derler ya yumruk yesen 2 günde geçer ama bir laf duyarsın ömür boyu aklında kalır. işte öyle.