bugün
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı17
- icardi190532
- aydinoglu bombala15
- 6 ayda yazılımcı olmak8
- mecidiyeköy metrosunda intihar eden kız10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı11
- sokak hayvanları uyutulacak69
- kızlar kendi aralarında ne konuşuyor11
- türk kızları neden gülümsemiyor11
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor13
- sjsjsjsjsjsjsjsjsjsjsj sjs9
- ismail kartal14
- bik bik için diktiğim etek17
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- insan olmaya ceyrek kala8
- anın görüntüsü9
- galatasaray22
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması12
- geldi yine deli9
- age of empires'in üstüne oyun var mı12
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı16
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı9
- gecenin şarkısı9
- rusların en iyi olduğu şeyler25
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi15
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması14
- erkeklerin sözlükte durma nedeni10
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı26
- unutulan ünlüler11
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur10
- karınızla gratise gider misiniz11
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ankarayı öven tip17
- mert hakan yandaş10
- manyak olmaya karar verdim9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması13
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız11
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- bir şarkı sözü der ki8
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz13
- icardi1905'i silip atmak19
- sevgilinin kız arkadaş lobisi9
- escort ile evlenmek10
- şişmanlar ölünce nereye gider8
- ellerim bos gonlum hos9
- kilo almak için bik bikle evlenmek10
- alex de souza vs fred9
giderek tıp dışı bir hale sokulan psikiyatrik rahatsızlık.
aslında profesyonel olarak incelendiğinde çok zararlı sonuçlara yol açabilecek bir hastalık olmasına karşın günümüz kontrolsüz ilaç pazarında adeta ağrı kesici gibi dağıtılan anti-depresanlarla, artık bir hekime bile başvurulmadan giderilmeye çalışılmaktadır. ingiltere'de yapılan bir çalışmaya göre toplumun yaklaşık yüzde 70'i hayatının belli bir dönemini depresyonda geçirdiğini düşünüyor. bu kişilerin sadece yüzde 12'si bu dönemde bir psikiyatriste başvurmuş. (diğer yüzde 88'i kendi kendine tanılarını koymuşlar)
psikiyatriste başvuran 12'lik dilimin yüzde 40'ına profesyonel bir hekim anti-depresan ilaç reçetesi yazmış. diğer yüzde 60'ta yer alan kişiler non-medikal tedavi kapsamına giren yaşam tarzı düzenlemesi, terapi gibi tedaviler uygun görülmüş. psikiyatriste başvurmayan yüzde 88'lik dilimdeki kişilerin yüzde 20'si tamamen çevresinden veya reklamlardan duyduğu ilaçları kullanırken yüzde 28'lik bir başka grup ise eczane görevlisinin tavsiyesine göre ilaç kullanmış. yani bu insanların yarıya yakını bir yığın yan etkisi olabilecek bir ilaç grubunun çeşitli üyelerini kendi yakıştırmalarına göre kullanmışlar ve kimse de onlara engel olmamış veya bir hekime yönlendirmemiş.
işin en ilginç tarafı ise ilaç kullanan hastaların (gerek hekim önerisiyle gerek kendi kendilerine almaya karar verdikleri ilaçlarla) ilaçtan yarar görme oranı yüzde 15 civarında. fakat non-medikal tedavi uygulanan hastalar ise yüzde 80 tedaviden fayda gördüklerini belirtmişler. yani depresyon için hâlâ ilaç tedavisi diğer tedavilerin yanında çok daha başarı oranı düşük bir tedavi. gün geçtikçe psikiyatristlerin anti-depresan ilaç önerilerinden uzaklaşmaya başlamaları işte tam da bu yüzden.
ne var ki, ilaç tedavisinin başarısızlığına karşın anti-depresan ilaç kullanım oranı toplumda giderek artıyor. aynı çalışmada ingiltere'de her yıl 3000 yeni anti-depresan bağımlısı ortaya çıktığı belirtilmiş. "peki ilaç tedavisi bu kadar başarısızken insanların ilaç kullanmaya bu kadar meraklı olmasını sağlayan şey nedir?" diye sorarsanız, cevap iki kelime: ilaç endüstrisi.
aslında profesyonel olarak incelendiğinde çok zararlı sonuçlara yol açabilecek bir hastalık olmasına karşın günümüz kontrolsüz ilaç pazarında adeta ağrı kesici gibi dağıtılan anti-depresanlarla, artık bir hekime bile başvurulmadan giderilmeye çalışılmaktadır. ingiltere'de yapılan bir çalışmaya göre toplumun yaklaşık yüzde 70'i hayatının belli bir dönemini depresyonda geçirdiğini düşünüyor. bu kişilerin sadece yüzde 12'si bu dönemde bir psikiyatriste başvurmuş. (diğer yüzde 88'i kendi kendine tanılarını koymuşlar)
psikiyatriste başvuran 12'lik dilimin yüzde 40'ına profesyonel bir hekim anti-depresan ilaç reçetesi yazmış. diğer yüzde 60'ta yer alan kişiler non-medikal tedavi kapsamına giren yaşam tarzı düzenlemesi, terapi gibi tedaviler uygun görülmüş. psikiyatriste başvurmayan yüzde 88'lik dilimdeki kişilerin yüzde 20'si tamamen çevresinden veya reklamlardan duyduğu ilaçları kullanırken yüzde 28'lik bir başka grup ise eczane görevlisinin tavsiyesine göre ilaç kullanmış. yani bu insanların yarıya yakını bir yığın yan etkisi olabilecek bir ilaç grubunun çeşitli üyelerini kendi yakıştırmalarına göre kullanmışlar ve kimse de onlara engel olmamış veya bir hekime yönlendirmemiş.
işin en ilginç tarafı ise ilaç kullanan hastaların (gerek hekim önerisiyle gerek kendi kendilerine almaya karar verdikleri ilaçlarla) ilaçtan yarar görme oranı yüzde 15 civarında. fakat non-medikal tedavi uygulanan hastalar ise yüzde 80 tedaviden fayda gördüklerini belirtmişler. yani depresyon için hâlâ ilaç tedavisi diğer tedavilerin yanında çok daha başarı oranı düşük bir tedavi. gün geçtikçe psikiyatristlerin anti-depresan ilaç önerilerinden uzaklaşmaya başlamaları işte tam da bu yüzden.
ne var ki, ilaç tedavisinin başarısızlığına karşın anti-depresan ilaç kullanım oranı toplumda giderek artıyor. aynı çalışmada ingiltere'de her yıl 3000 yeni anti-depresan bağımlısı ortaya çıktığı belirtilmiş. "peki ilaç tedavisi bu kadar başarısızken insanların ilaç kullanmaya bu kadar meraklı olmasını sağlayan şey nedir?" diye sorarsanız, cevap iki kelime: ilaç endüstrisi.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar